Cezayir resmi haber ajansı, Sahra Çölü’ndeki doğal gaz tesisinde İslamcı militanların elinden yüze yakın yabancı rehinenin kurtarıldığını bildirdi.
Ajansa bilgi veren ancak adı açıklanmayan güvenlik yetkilisi, militanların Çarşamba günü Cezayir’in doğusundaki tesise düzenledikleri saldırıda toplam 132 yabancıyı rehin aldığını belirtti.
Ajans, Cezayir ordusunun operasyonunun devam ettiğini bildirdi, özel kuvvetlerin kalan bazı rehineleri serbest bırakması için militanlarla pazarlığa giriştiğini kaydetti. Olası bir patlamaya karşı gaz tesisinin vanalarının kapatıldığı da belirtiliyor.
Kalan diğer rehinelerin, Amerika, İngiltere, Japonya, Norveç, Romanya, Filipinler, Fransa, Malezya ve Avusturya vatandaşları olduğu tahmin ediliyor. Operasyonda kaç rehinenin öldüğü ise bilinmiyor.
Amerikalı, İngiliz ve diğer yetkililer, tesiste devam eden operasyonla ilgili daha fazla bilgi toplamaya çalıştıklarını belirtiyor. Ancak bu yetkililer, Cezayir’in kendilerini operasyondan önceden haberdar etmemesinden rahatsız olduklarını dile getiriyor.
İngiltere Başbakanı David Cameron, Cezayir Başbakanı ile telefon görüşmesi yaptığını, kendisine krizin devam ettiğinin söylendiğini belirtti.
Cameron, “Cezayir Başbakanı teröristlerin kaçmaya çalıştığını, bu yüzden de rehinelerin hayatlarının tehlikede olduğu kaygısıyla müdahalede bulunma zorunluluğu hissettiklerini, operasyonun hala sürdüğünü söyledi,” dedi. Cameron, operasyondan ancak başladıktan sonra haberdar edilmiş olmasından dolayı da rahatsız olduğunu kaydetti.
Cezayir, rehine kurtarma operasyonunda dış ülkelerden yapılan yardım tekliflerini kabul etmedi. 1990’lı yılları İslamcı teröristlerle mücadeleyle geçiren Cezayir, benzeri ayaklanmalarla mücadeleyi “ulusal gurur” meselesi yapıyor. O dönem Cezayir’deki olaylarda 150 bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor.
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, Cezayir’deki rehine krizinin daha büyük bir tehdidin parçası olduğunu söyledi: “Bu korkunç bir terör eylemi. Kuzey Afrika’daki terör tehdidini gösterdi. Uluslararası ortaklarımıza birlikte hareket ederek bu terörü bertaraf edeceğimizi, el Kaide’nin Avrupa’nın güneyinde yuvalanmasına izin vermeyeceğimizi göstereceğiz.
Fransa’da ise İçişleri Bakanı Manuel Valls, militan gruplar ve Avrupa bağlantıları konusundaki kaygılarını dile getirdi: “Yıllar boyunca Fransa’dan Afganistan’a, Suriye’ye savaşmaya gidenler oldu. Elbette bunları istihbarat servislerimiz izlemeye almış durumda.”
Amerika’da da rehine krizi kaygıyla izleniyor. Amerika Savunma Bakanı Leon Panetta Londra’da İngiltere Başbakanı Cameron’la 45 dakika görüştü. Ancak görüşme sonrasında basına açıklama yapmadı.
Yabancı rehinelerden altısının sağ olduğu bildirildi. Bunlar üç Japon, iki Fransız ve bir İrlandalı.
Militanlar, Cezayir hükümetinin Mali’deki İslamcılar’a karşı operasyon düzenleyen Fransa’ya, hava sahasını kullanma izni vermesine misilleme amacıyla bu eylemi düzenlediklerini bildiriyor.
Ajansa bilgi veren ancak adı açıklanmayan güvenlik yetkilisi, militanların Çarşamba günü Cezayir’in doğusundaki tesise düzenledikleri saldırıda toplam 132 yabancıyı rehin aldığını belirtti.
Ajans, Cezayir ordusunun operasyonunun devam ettiğini bildirdi, özel kuvvetlerin kalan bazı rehineleri serbest bırakması için militanlarla pazarlığa giriştiğini kaydetti. Olası bir patlamaya karşı gaz tesisinin vanalarının kapatıldığı da belirtiliyor.
Kalan diğer rehinelerin, Amerika, İngiltere, Japonya, Norveç, Romanya, Filipinler, Fransa, Malezya ve Avusturya vatandaşları olduğu tahmin ediliyor. Operasyonda kaç rehinenin öldüğü ise bilinmiyor.
Amerikalı, İngiliz ve diğer yetkililer, tesiste devam eden operasyonla ilgili daha fazla bilgi toplamaya çalıştıklarını belirtiyor. Ancak bu yetkililer, Cezayir’in kendilerini operasyondan önceden haberdar etmemesinden rahatsız olduklarını dile getiriyor.
İngiltere Başbakanı David Cameron, Cezayir Başbakanı ile telefon görüşmesi yaptığını, kendisine krizin devam ettiğinin söylendiğini belirtti.
Cameron, “Cezayir Başbakanı teröristlerin kaçmaya çalıştığını, bu yüzden de rehinelerin hayatlarının tehlikede olduğu kaygısıyla müdahalede bulunma zorunluluğu hissettiklerini, operasyonun hala sürdüğünü söyledi,” dedi. Cameron, operasyondan ancak başladıktan sonra haberdar edilmiş olmasından dolayı da rahatsız olduğunu kaydetti.
Cezayir, rehine kurtarma operasyonunda dış ülkelerden yapılan yardım tekliflerini kabul etmedi. 1990’lı yılları İslamcı teröristlerle mücadeleyle geçiren Cezayir, benzeri ayaklanmalarla mücadeleyi “ulusal gurur” meselesi yapıyor. O dönem Cezayir’deki olaylarda 150 bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor.
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, Cezayir’deki rehine krizinin daha büyük bir tehdidin parçası olduğunu söyledi: “Bu korkunç bir terör eylemi. Kuzey Afrika’daki terör tehdidini gösterdi. Uluslararası ortaklarımıza birlikte hareket ederek bu terörü bertaraf edeceğimizi, el Kaide’nin Avrupa’nın güneyinde yuvalanmasına izin vermeyeceğimizi göstereceğiz.
Fransa’da ise İçişleri Bakanı Manuel Valls, militan gruplar ve Avrupa bağlantıları konusundaki kaygılarını dile getirdi: “Yıllar boyunca Fransa’dan Afganistan’a, Suriye’ye savaşmaya gidenler oldu. Elbette bunları istihbarat servislerimiz izlemeye almış durumda.”
Amerika’da da rehine krizi kaygıyla izleniyor. Amerika Savunma Bakanı Leon Panetta Londra’da İngiltere Başbakanı Cameron’la 45 dakika görüştü. Ancak görüşme sonrasında basına açıklama yapmadı.
Yabancı rehinelerden altısının sağ olduğu bildirildi. Bunlar üç Japon, iki Fransız ve bir İrlandalı.
Militanlar, Cezayir hükümetinin Mali’deki İslamcılar’a karşı operasyon düzenleyen Fransa’ya, hava sahasını kullanma izni vermesine misilleme amacıyla bu eylemi düzenlediklerini bildiriyor.