WASHINGTON —
Dışişleri Bakanı Hillary Clinton bugün bakanlıktaki son gününde.
Clinton, bakanlıktaki son gününde, çalışanlara hitaben bir konuşma yapacak, yeni Bakan John Kerry ise özel bir törende yemin ederek Pazartesi günü göreve başlayacak.
Demokrat Parti’den Massachusetts eyaleti senatörü Kerry, Clinton’ı “durup-dinlenmeden yürüttüğü çalışmaları” nedeniyle övdü.
Clinton, hakkında sık sık gündeme getirilen 2016 başkanlık aday adayı olacağı iddiasını yalanlıyor ve şu anda bunun kararını vermediğini, hayatında yeni bir sayfa açmak istediğini söylüyor.
John Kerry, Amerika’nın 68’inci dışişleri bakanı olacak. İlk başkan George Washington 1789 yılında ilk kez Thomas Jefferson’u dışişleri bakanı olarak atamıştı. Jefferson, sekiz yıl sonra da üçüncü Amerikan başkanı olarak görev yaptı.
Hillary Clinton, dünyanın en çok hayranlık duyulan kadınlarından biri olarak görevden ayrılıyor. Bakan olarak Irak ve Afganistan savaşlarının açtığı yaraları sarmaya çalışan Clinton, Asya-Pasifik bölgesindeki ülkelerde ilişkileri geliştirmeye önem verdi.
Ancak Clinton, hayatının amacının kadınları güçlendirmek olduğunu vurguluyor: “Nüfusun yarısına ikinci sınıf vatandaş muamelesi yaparken, güçlü bir ekonomiden ya da istikrarlı bir demokrasiden söz etmek saçma olur. Ve ne yazık dünyanın birçok ülkesinde kadınlar ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor, siyasi hakları ya hiç yok ya da çok az, inanılmaz derecede şiddete maruz kalıyorlar ve hayatlarının hiçbir değeri yok.”
İnsan Hakları Gözlem Örgütü Washington Bürosu Başkan Yardımcısı Sarah Margon’a göre, Clinton kadın haklarını dış politikanın merkezine yerleştirdi: “Sivil toplum temsilcileriyle tanışma konusundaki istekliliği, dış politikanın artık sadece hükümetlerarası ilişkiler anlamına gelmediğini kanıtlıyor. İlişkilerin iyileşmesi bütün grupların katkısına bağlı.”
Hillary Clinton özellikle Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde kadınlara karşı yapılan ihlallerden sorumlu olanların hesap vermesi için çok çalıştı. Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden Jennifer Cooke, bunu çok önemsiyor: “Hillary Clinton, yalnız Kongo’da değil, Kenya’da, Fildişi Sahili’nde de bu çok ciddi sorunların üzerine giderek, güçlü bir diplomasi örneği sergiledi.”
Ancak Clinton dört yıl içinde sorunlarla da karşılaştı. Suriye konusunda Beşar Esad’a muhalefet eden grupları desteklemek için hiçbir şey yapmadığı gerekçesiyle eleştirildi.
Ama en kötüsü, Libya’daki güvenlik sorunu oldu. Eylül’de Bingazi’de Libya Büyükelçisi’yle birlikte üç Amerikalı’nın terörist saldırıda öldürülmesi, diplomatların güvenliğini gündeme getirdi.
Clinton, “Kuşkusuz Bingazi’de Amerikalılar’ın öldürülmesi çok üzücü bir olay. Bu tür saldırıların önlenmesi için elimden gelen herşeyi yapmaya çalışıyorum. Böyle bir görevde, herşeyi kontrolunuz altında tutamayacağınızı işin başında kabul etmek zorundasınız,” şeklinde konuştu.
Cato Enstitüsü uzmanı Malou Innocent’e göre, ikinci kez başkanlık yarışına girerse, dışişleri bakanı olarak yaptıkları Hillary Clinton’ın çok işine yarayabilir: “Washington’daki dış politika uzmanları olarak Clinton’ın bazı kararlarını eleştirebiliriz, bu doğal, ancak Amerikan halkının çoğunluğu çok başarılı işlere de imza attığını görecektir. Bu da Hillary Clinton’a 2016’da önemli bir destek olur.”
2008 yılında Demokrat Parti’nin adaylığını kaybeden Clinton, yeniden aday olmayı düşünmediğini söylüyor: “Geleceğimle ilgili karar vermek bana düşüyor. Ben de şu anda karar vermek istemiyorum. Ama şunu söylelebilirim, yalnızca Amerika’da değil, bütün dünyada kadının en üst düzeyde temsil edilmesini sağlamak için elimden geleni yapmaya kararlıyım.”
Hillary Clinton, Washington’dan ayrılır ayrılmaz 20 yıldır çektiği uykusuzluğu gidermek için bol bol uyumayı planladığını söylüyor.
Clinton, bakanlıktaki son gününde, çalışanlara hitaben bir konuşma yapacak, yeni Bakan John Kerry ise özel bir törende yemin ederek Pazartesi günü göreve başlayacak.
Demokrat Parti’den Massachusetts eyaleti senatörü Kerry, Clinton’ı “durup-dinlenmeden yürüttüğü çalışmaları” nedeniyle övdü.
Clinton, hakkında sık sık gündeme getirilen 2016 başkanlık aday adayı olacağı iddiasını yalanlıyor ve şu anda bunun kararını vermediğini, hayatında yeni bir sayfa açmak istediğini söylüyor.
John Kerry, Amerika’nın 68’inci dışişleri bakanı olacak. İlk başkan George Washington 1789 yılında ilk kez Thomas Jefferson’u dışişleri bakanı olarak atamıştı. Jefferson, sekiz yıl sonra da üçüncü Amerikan başkanı olarak görev yaptı.
Hillary Clinton, dünyanın en çok hayranlık duyulan kadınlarından biri olarak görevden ayrılıyor. Bakan olarak Irak ve Afganistan savaşlarının açtığı yaraları sarmaya çalışan Clinton, Asya-Pasifik bölgesindeki ülkelerde ilişkileri geliştirmeye önem verdi.
Ancak Clinton, hayatının amacının kadınları güçlendirmek olduğunu vurguluyor: “Nüfusun yarısına ikinci sınıf vatandaş muamelesi yaparken, güçlü bir ekonomiden ya da istikrarlı bir demokrasiden söz etmek saçma olur. Ve ne yazık dünyanın birçok ülkesinde kadınlar ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor, siyasi hakları ya hiç yok ya da çok az, inanılmaz derecede şiddete maruz kalıyorlar ve hayatlarının hiçbir değeri yok.”
İnsan Hakları Gözlem Örgütü Washington Bürosu Başkan Yardımcısı Sarah Margon’a göre, Clinton kadın haklarını dış politikanın merkezine yerleştirdi: “Sivil toplum temsilcileriyle tanışma konusundaki istekliliği, dış politikanın artık sadece hükümetlerarası ilişkiler anlamına gelmediğini kanıtlıyor. İlişkilerin iyileşmesi bütün grupların katkısına bağlı.”
Hillary Clinton özellikle Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde kadınlara karşı yapılan ihlallerden sorumlu olanların hesap vermesi için çok çalıştı. Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden Jennifer Cooke, bunu çok önemsiyor: “Hillary Clinton, yalnız Kongo’da değil, Kenya’da, Fildişi Sahili’nde de bu çok ciddi sorunların üzerine giderek, güçlü bir diplomasi örneği sergiledi.”
Ancak Clinton dört yıl içinde sorunlarla da karşılaştı. Suriye konusunda Beşar Esad’a muhalefet eden grupları desteklemek için hiçbir şey yapmadığı gerekçesiyle eleştirildi.
Ama en kötüsü, Libya’daki güvenlik sorunu oldu. Eylül’de Bingazi’de Libya Büyükelçisi’yle birlikte üç Amerikalı’nın terörist saldırıda öldürülmesi, diplomatların güvenliğini gündeme getirdi.
Clinton, “Kuşkusuz Bingazi’de Amerikalılar’ın öldürülmesi çok üzücü bir olay. Bu tür saldırıların önlenmesi için elimden gelen herşeyi yapmaya çalışıyorum. Böyle bir görevde, herşeyi kontrolunuz altında tutamayacağınızı işin başında kabul etmek zorundasınız,” şeklinde konuştu.
Cato Enstitüsü uzmanı Malou Innocent’e göre, ikinci kez başkanlık yarışına girerse, dışişleri bakanı olarak yaptıkları Hillary Clinton’ın çok işine yarayabilir: “Washington’daki dış politika uzmanları olarak Clinton’ın bazı kararlarını eleştirebiliriz, bu doğal, ancak Amerikan halkının çoğunluğu çok başarılı işlere de imza attığını görecektir. Bu da Hillary Clinton’a 2016’da önemli bir destek olur.”
2008 yılında Demokrat Parti’nin adaylığını kaybeden Clinton, yeniden aday olmayı düşünmediğini söylüyor: “Geleceğimle ilgili karar vermek bana düşüyor. Ben de şu anda karar vermek istemiyorum. Ama şunu söylelebilirim, yalnızca Amerika’da değil, bütün dünyada kadının en üst düzeyde temsil edilmesini sağlamak için elimden geleni yapmaya kararlıyım.”
Hillary Clinton, Washington’dan ayrılır ayrılmaz 20 yıldır çektiği uykusuzluğu gidermek için bol bol uyumayı planladığını söylüyor.
