Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın kadınların istihdamı için Birleşmiş Milletler’in (BM) desteğiyle hayata geçirdiği “Geleceğini Kuran Genç Kadınlar Projesi” birçok katılımcı için umut kaynağı.
Sur ilçesinde, eskiden Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) olarak kullanılan tarihi binada hummalı bir çalışma var. DTSO tarafından Gastronomi Merkezi’ne dönüştürülen bina artık kurslara evsahipliği yapıyor.
DTSO’nun Sabancı Vakfı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile birlikte yürüttüğü proje kapsamında açılan kurslardan biri de aşçılık.
Binanın büyük bir mutfağa dönüştürülen bölümünde, kazanlar kaynıyor, yemekler pişiyor. Tezgahların birinde dolma pişiriliyor. Diğer tezgâhta ise yöreye özgü içli köfte yapılıyor.
Tezgahın başındaki iki genç kız, öğretmenlerinden öğrendikleri yöntemlerle içli köfte yapıyor. Pişirdikleri içli köfteler konukların beğenisine sunuluyor. Mutfakta bir yandan heyecan bir yandan telaş yaşanıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda Programı tarafından desteklenen proje kapsamında açılan kursa katılanlardan biri de Aynur Bars. 29 yaşındaki Bars da içli köfte tezgahının başında.
Aslen, zengin mutfak kültürüyle bilinen Şanlıurfalı olan Bars, Diyarbakır’a gelin gitmiş. Bir gün kendi restoranını açmak Bars küçüklükten beri kurduğu bu hayalini gerçekleştirmek için projeye dahil olmuş.
Bars ilk iş olarak projenin ayaklarından biri olan “aşçı yardımcılığı kursu”na kayıt yaptırmış. Yaklaşık 6 ay süren kursun sonunda Bars, yüzlerce yıllık geçmişe sahip yöresel yemekleri yapmayı öğrenmiş.
Çocukluk hayaline bir adım daha
İçli köfte, meftune, dolma gibi birçok yemeği öğrenen Bars, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, hayaline bir adım daha yaklaştığını söyledi. Daha önce kendi memleketinin yemeklerini bilen Bars, şimdi de Diyarbakır yemeklerini yapmayı öğrendiğini belirtti.
En zor yemekleri dahi öğrendiğinin ifade eden Bars, “Küçüklükten beri böyle bir merakım vardı, hep kendi işyerimi kurma hayalim vardı. Belki bir işyeri belki küçük bir lokanta. Güzel planlarım var. Burada Diyarbakır yemeklerini öğrenmem benim için bir artı oldu. Lokantada bunu yapabilme fırsatım olacak. Yani küçük bir ev yemekleri yapan bir yer olabilir, küçük bir butik dükkân olabilir. Yemeğinizi yiyip çıkarsınız ama o yemeği yediğinizde o lezzet her zaman sizin damak tadınız da kalır. Böyle bir hayalim var” dedi
“Kadınlar evde oturacaklarına kurslara gelsinler”
Kursların kadınlar için büyük avantaj olduğuna dikkat çeken Bars, özellikle ev hanımlarını kursa davet etti. Kadınların evde oturmak yerine bu tarz kurslara gitmesini öneren Bars, “Bu tarz yerleri kadınlar açısından büyük fırsatlar diye görüyorum. Bir kere bilmeyen insanlara öğretiyorlar. Öğrendikten sonra bir adım daha atma fırsatı oluyor. Özgüven olsun bilgi açısından olsun benim bu yemekleri bilmeden herhangi bir şeye adım atmam biraz daha zor olurdu. Burası o fırsatı sundu” diye konuştu.
“Eşimin yükü azalacak”
Bars kursun ardından açmayı planladığı restoranın aile ekonomisine de katkı sunacağını düşünüyor. Bars, sözlerini, “Amaç önce güzel yemek yapmak, insanlara onu tanıtmak. Tabii ki kazancı da olacak. Eşimin yükü de azalacak” diye tamamladı.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Japon Hükümeti tarafından fonlanan projesi kapsamında Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası ile geçen Ekim ayında işbirliğine gitmişti.
Forum