Erişilebilirlik

‘Dürüst Yargılamayla Karşılaşmadık’


İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, kapatılan Taraf gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, Prof. Mehmet Altan, kapatılan Özgür Düşünce gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, polis akademisi eski öğretim üyesi ve televizyon yorumcusu Tuğrul Özşengül, kapatılan Zaman gazetesinin Görsel Yönetmeni Fevzi Yazıcı ve gazetenin Marka Müdürü Yakup Şimşek hakkında İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin vermiş olduğu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadı.

Yerel mahkeme, 15 Temmuz Darbe Girişimi’ni bildikleri ve “darbe çağrışımı” yaptıkları iddiasıyla 17 Şubat 2018’de altı gazeteci ve gazeteci-yöneticiyi “anayasal düzeni ortadan kaldırmak” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını çarptırmıştı.

Avukat Çalıkuşu: “Dürüst yargılama ilkesiyle hiç karşılaşmadık”

Mahkemenin kararı açıklamasının ardından Amerika’nın Sesi’nin ulaştığı Avukat Figen Çalıkuşu, bölge adliye mahkemesinin Anayasa Mahkemesi’nin Mehmet Altan için vermiş olduğu kararı tanımadığını söyledi.

Çalıkuşu, “Bütün yargılama boyunca dürüst yargılama ilkesiyle hiç karşılaşmadık. Keşke bu kadar talihsiz, hukuk skandalı olacak karara tanık olmasaydık. Anayasa Mahkemesi dosyanın en son aşamasında en son delili inceledikten sonra Mehmet Altan hakkında tahliye kararını vermişti. Anayasa Mahkemesi, suç işlendiğine dair kuvvetli suç belirtisi olmadığına, tutuklamanın hukuki olmadığına da karar verdi. FETÖ/PDY isimli terör örgütü ile bir irtibat bulunamadığına da karar verdi. Suça konu eylemin sadece iki gazete yazısı ve bir televizyon programı konuşması olduğuna, bunların örgüt faaliyeti olmadığına karar verdi. Üstelik yazılardan biri 2010’da diğeri darbe girişiminden sonra yazılmış. Darbeden sora yazılmış bir yazı. Bu karar diğer sanıklar için de emsaldir” dedi.

AYM Genel Kurulu’nun dosyayı görüşmesi bekleniyor

Avukat Çalıkuşu, gerekçeli kararın yazılmasının ardından temyiz sürecinin başlayacağını da dile getirdi: “Artık temyiz sürecinde Yargıtay safhası başlayacak. Biz hukuk aramaya devam edeceğiz. Alıştık, aşinayız bu düzene. Tabii bir de Anayasa Mahkemesi süreci var. 4 Temmuz’da dosya Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’na gitti. Olağan şartlarda üç-dört haftada genel kurul bir dosyayı görüşür ama hala görüşülmedi. Artık genel kurula gelmesi gerekiyor.”

Ahmet Altan: “Anayasa ve Anayasa Mahkemesi kararlarına saygı gösterilmesini bekliyorum”

Tüm sanıklar savunmalarında beraatlerini istedi.

Sanıklardan Ahmet Altan, savunmasında Anayasa Mahkemesi kararlarının yok sayıldığını söyledi.

Altan, “Birincisi, birileri bizim hapiste kalmamızı hastalıklı bir saplantıyla istiyor. İkincisi, bizi hapiste tutmak hukuk çerçevesi içinde mümkün değil. Bu dosyanın içinde bir tek somut kanıt yok. Bu yüzden ‘sübliminal’, ‘manevi cebir’, ‘soyut tehdit’ gibi mantıksız tuhaflıklarla kendilerini rezil ediyorlar. Anayasaya, Anayasa Mahkemesi’ne, Anayasa Mahkemesi kararlarına ve parlamentoya saygı gösterilmesini bekliyorum. Hiçbir mahkemeden anayasaya saygılı olması istenmez, bunu biliyorum. Ama dava süresince anayasa çiğnendi, Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmadı. Karşımızda anayasayı, parlamentonun iradesini yok sayan bir savcı var. Bütün bu yargı sisteminin üzerine düşen gölgeyi ortadan kaldırmanızı bekliyorum” dedi.

Mehmet Altan: “Hukuk firardan geri döndüyse bu dosyadan suç çıkarmak imkansız”

27 Haziran 2018’de Anayasa Mahkemesi kararıyla tahliye edilen Mehmet Altan ise yüksek mahkemenin kararına rağmen kendisinin yeniden ağırlaştırılmış müebbetle yargılanmasının hukuk ihlali olduğunu ifade etti.

Mehmet Altan, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez birinci derecede bir mahkeme Anayasa Mahkemesi genel kurul kararını dinlemedi, Anayasal suç işledi. AYM kararı mahkemenizce kabul edildi. Nitekim bu ihlal nedeniyle devlet bana tazminat ödedi. Her şey ortada ve çok berrak. Gelin görün ki 21 Eylül günkü duruşmada savcı benim yeniden ‘müebbet hapse’ çarptırılmamı istedi. Hukuken böyle bir şey olabilir mi? AYM'nin ‘kanıt yok’ dediği dosyada savcı hangi kanıtı, nasıl buluyor? Hukuk var ise, hukuk firardan geri döndü ise bu dosyadan suç çıkarmak imkansız” dedi.

Ilıcak: “Benim cemaate neden hizmet etmek isteyeceğime dair tek bir somut delil ortaya konmadı”

Anayasa Mahkemesi’nin başvurusunu Ekim ayında görüşmesini beklediğini dile getiren Nazlı Ilıcak ise ne darbeyle ilişkisi olduğunu ne de Gülen cemaatine hizmet ettiğini söyledi.

Ilıcak, “Bugün gazetesinde çalışırken Akın İpek hakkında kamuya yansıyan hiçbir soruşturma yoktu. Şayet daha sonra çalıştığım Özgür Düşünce gazetesi ve Can Erzincan TV’nin cemaatle ilişkisi olduğuna dair bir iddia varsa, sahibi Recep Aktaş’a sormak lazım. Savcı, benim cemaate neden hizmet etmek isteyeceğime dair tek bir somut delil ortaya koymadı. Mehmet Altan’ın tahliye edilmiş olması benim için enim de emsal karardır, hakkımızdaki suçlamalar örtüşmektedir” dedi.

Bu arada mahkemenin müebbet hapis cezasını onama kararının ardından tutuksuz olarak yargılanan Mehmet Altan’ın durumunda bir değişiklik olmadı.

STÜDYO VOA

ABD üniversitelerinde Gazze protestoları yayılıyor - 24 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG