Erişilebilirlik

10 Ekim Davası’nda Karar Günü


Turkey Attack Anniversary
Turkey Attack Anniversary

Ankara’da 10 Ekim 2015 günü düzenlenen “Barış Mitingi”ni hedef alan ve IŞİD’in düzenlediği belirlenen terör saldırısıyla ilgili dava, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. IŞİD militanı Yunus Emre Alagöz (25) ve Suriyeli bir kişinin düzenlediği açıklanan intihar saldırısının planlayıcıları ve yardımcıları yargılandı.

IŞİD bağlantılı 19 sanık hakkında bugün karar verildi. Sanıklardan 9'u hakkında 101 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava, karar verileceği açıklanan 10. Grup Duruşma için kent merkezindeki Ankara Adliyesi’nden Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki mahkeme salonuna alınmıştı.

Karar günü sanıklar son savunmalarını yaptı

10. Grup Duruşma, 31 Temmuz Salı günü başladı. Sanıklardan son savunmalarının alınmasının ardından Cuma sabahı itibariyle mahkeme heyeti, sanıklara son sözlerini de sordu. Heyet, sanıklarca yapılan son açıklamaların ardından kararını vermek üzere duruşmaya ara verdi ve saat 17.00’de karar için toplanılacağını açıkladı.

Şimdi gözler mahkeme heyetinin, IŞİD üyesi veya bağlantılı 19 sanık hakkında vereceği kararlara çevrildi. Dava dosyası kapsamında 16 firari sanık da bulunduğu için firariler hakkındaki bölüm bugünkü kararla ayrılacak ve firari sanıkların davası devam edecek. Ancak 19 sanık için yerel mahkeme aşaması sona erecek ve temyiz aşaması başlayacak.

Ayrıca dava süreci, terör saldırısında yaşamını kaybeden 103 kişinin yakınları ile yaralılarca kurulan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği tarafından da yakından izleniyor. Aileleri davada çok sayıda gönüllü avukat da temsil ediyor.

19 sanık için son savunmaları alınmadan önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianameye ilişkin son görüşü de mahkemeye sunuldu. Savcılık görüşünde olay yerinde ölenler dikkate alınarak 100 can kaybı üzerinden değerlendirmeler yaptığı da görüldü. Mahkeme heyetinin, saat 17.00’de açıklayacağı kararında savcılık görüşü doğrultusunda cezalar belirlemesi de bekleniyor.

Savcılık görüşünde; sanıklardan Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç’un, “anayasal düzeni ihlal” suçundan 1’er, “100 kişiyi kasten öldürme” suçundan da 100’er kez olmak üzere toplam 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.

Sanıklardan Abdülmubtalip Demir, Metin Akaltın, Yakup Şahin ve Hüseyin Tunç’un, ayrıca “örgüt faaliyeti çerçevesinde izinsiz tehlikeli madde bulundurmak nakletmek” suçundan 24'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

Sanıklardan Esin Altıntuğ (Durgun), Hatice Akaltın, Yakup Yıldırım, Suphi Alpfidan, Yakup Karaoğlu, Mehmedin Baraç, Nihat Ürkmez, Abdulhamit Boz ve Burak Ormanoğlu’nun, “DEAŞ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talebinde bulunuldu.

Sanık Burak Ormanoğlu ayrıca “vahim nitelikte silah ve mermi bulundurmak” ve “örgüt faaliyeti çerçevesinde izinsiz patlayıcı bulundurmak” suçlarından ayrıca 24 yıla kadar hapis istendi.

Sanıklar son ifadelerinde ne söyledi?

Bugünkü son duruşmada, sanıklar kısaca mahkeme heyetine son savunma sözlerini de aktardı.

Sanıklardan Resul Demir, 15 Temmuz darbe girişimini örnek göstererek, binlerce kişilik askeri güçle darbe girişimiyle Türkiye’de anayasal düzeni bozma imkanı olmamışken bir şahıs olarak anayasa düzeni bozmakla suçlanmasını kabul etmediğini söyledi.

Abdülmutalip Demir, Yakup Şahin, Hakan Şahin, Hüseyin Tunç ve Talha Güneş, ilaveten söyleyecekleri olmadığını ifade etti.

İbrahim Halil Alçay ise, MİT ve Emniyet’in kendisine Ebu Huzeyf kod ismini üzerine yapıştırdığını savunarak, lehteki delillerle değerlendirme yapılmasını istedi.

Burak Ormanoğlu, “Bu dosyada vicdanı olarak değil delillerle karar vereceğinizi düşünüyorum” diye konuştu.

Erman Ekici, Ebu Talha kod ismiyle bağlantılı olmadığını savundu.

Abdülhamit Boz, 7 çocuğu olduğunu belirterek, hakkında beraat kararı istedi.

Nihat Ürkmez, “Bu davayla alakam olmadığı ortadır. Elazığ’daki dosya üzerinden tutukluluğum isteniyor. İftiralarında olduğu gibi yönetici olduğum gerçek olsaydı Elazığ gbi küçük yerde ortaya çıkardı” savunması yaptı.

Mehmedin Baraç, IŞİD’in Bingöl sorumlusu olduğu yönündeki delilleri reddederek, “Kardeşimi ararken Suriye’ye girdim, ben polisle arayıp bulamayınca kendim gittim. Eğer siz bana ceza verirseniz. CMK’daki cezai sorumluluğunun şahsiliği ilkesini sizden bir kenara bırakılmasını istiyorlar. Başkasına ait bir bayrağın Emniyet raporlarıyla belli olan bu şahsa ceza verin diyorlar. Sizden istediğim adalet” dedi.

Suphi Alfidan’ın son sözleri dikkat çekiciydi ve Kürt olduğunu belirterek, “Yunus Durmaz’tan elde edilen materyallere bakıldığında böylesi Kürt düşmanı adam beni kendi örgütüne (nasıl) üye alacaktır. Akla, mantığa sığmıyor. Türk birini alsalardı bu kataloğa uyardım. Ama ben uymuyorum. Burada haksızlık oluyor. Ben IŞİD’e katılsam abim benim kafama sıkar. Mağdurum” savunmasını aktardı.

Hacı Ali Durmaz’ın son sözünde Arapça sözler sarf ettiğini görülürken; Yakup Karaoğlu ise Kuran-ı Kerim’den ayet okudu.

Metin Akaltın, beraatini talep ederken; dava boyunca sadece gözleri görülebilecek şekilde kara çarşaf giydiği gözlemlenen eşi Hatice Akaltın ise söyleyeceği birşey olmadığını kaydetti.

Yakup Yıldırım, “Hakan Şahin’in telefonumu ara sıra kullandığı olmuştur. Tahliyemi talep ediyorum” savunmasını aktardı.

Esin Altuntuğ ise, eski eşi ve Gaziantep’teki terör saldırısında kendini patlatan canlı bomba olan Halil Durgun’u suçladı.

10 Ekim davası süreci nasıl gelişti?

Saldırının üzerinden 2,5 yılı aşkın süre geçti. Türkiye’de terör ve çatışma iklimine son verilmesi amacıyla 10 Ekim 2015’te düzenlenen “Barış Mitingi” başlangıcında saat 10.04’te IŞİD üyesi iki terörist canlı bomba kendini patlamıştı. Bunun sonucunda miting katılımcısı farklı yaş ve meslek gruplarından 101 kişi olay yerinde hayatını kaybetmişti. Olayda ağır yaralanarak felçli şekilde yaşam mücadelesi veren 61 yaşındaki Mustafa Budak’ın da 24 Haziran 2017’de ve 22 Aralık 2017’de Ağa Bayar’ın vefat etmesiyle saldırı nedeniyle can kaybı 103’e yükselmişti.

IŞİD terör örgütünün düzenlediği Diyarbakır, Suruç, Reyhanlı, İstanbul Atatürk Havalimanı gibi terör saldırıları içerisinde de en fazla can kaybıyla sonuçlanan Ankara saldırısıyla ilgili yargılama ise, 7 Kasım 2016’da başlayabilmişti.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 21 aylık süreçte dava, 10 grup duruşması şeklinde 54 celsede görüldü.

Terör saldırısında kimler hayatını kaybetti?

Bu arada başkentte gerçekleşen bu saldırı sonucunda IŞİD kurbanları isimler şunlar olmuştu:

Abdülkadir Uyan, Metin Kürklü, Gökhan Akman, Orhan Işıktaş, Gülhan Karlı Elmascan, Yılmaz Elmascan, Nevzat Sayan, Bilgen Parlak, Hacı Kıvrak, Rıdvan Akgül, Rıdvan Akgül, Hacı Mehmet Şah Esin, Gökmen Dalmaç, Elif Kanlıoğlu, Hakan Dursun Akalın, Ercan Adsız, Ayşe Deniz, Berna Koç, Fatma Esen, Gülbahar Aydeniz, Eren Akın, Canberk Bakış, Tayfun Benol, Nizamettin Bağcı, Kasım Otur, Başak Sidar Çevik, Nilgün Çevik, Resul Yanar, Mehmet Ali Kılıç, Tekin Arslan, Sezen Vurmaz, Dilaver Karharman, Onur Tan, Umut Tan, Sarıgül Tüylü, Dilan Sarıkaya, Ali Kitapçı, İsmail Kızılçay, Muhammet Demir, Korkmaz Tedik, Veysel Atılgan, İbrahim Atılgan, Emine Ercan, Kübra Meltem Mollaoğlu, Meryem Bulut, Seyhan Yaylagül, Ebru Mavi, Ali Deniz Uzatmaz, Ziya Saygın, Vahdettin Özgan, Cemal Avşar, Ahmet Katurlu, Selim Örs, Azize Onat, Dicle Deli, Güney Doğan, Binali Korkmaz, Mehmet Zakir Karabulut, Leyla Çiçek, Metin Peşman, Mesut Mak, Adil Gür, Gökhan Gökbönü, Şebnem Yurtman, Osman Turan Bozacı, İdil Güneyi, Abdullah Erol, Mehmet Hayta, Özver Gökhan Arpaçay, Şirin Kılıçalp, Uygar Coşgun, Ahmed Alkhadi, Nurullah Erdoğan, Gözde Arslan, Aycan Kaya, Yunus Delice, Sevgi Öztekin, Mehmet Tevfik Dalgıç, Sevim Şinik, Emin Aydemir, Fatma Karabulut, Ramazan Tunç, Erol Ekici, Feyyat Deniz, Necla Duran, Osman Ervasa, Ramazan Çalışkan, Vedat Erkan, Abdülbari Şenci, Niyazi Büyüksütçü, Gazi Güray, Sabri Elmas, Erhan Avcı, Ümit Seylan, Serdar Ben, Nevzat Özbilgi, Hasan Baykara, Fatma Batur, Bedriye Batur, Ata Önder Atabay, Mustafa Budak, Ağa Bayar.

Ayrıca saldırıya ilişkin detaylı bilgilere, https://www.onekim.org/tr/ internet adresinden de ulaşılması mümkün.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

IMF Avrupa Dairesi Direktörü Kammer: “Türkiye’deki ekonomik programı destekliyoruz” – 19 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:51 0:00
XS
SM
MD
LG