Washington Post, Başkan Trump'ın, Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösterdiği Yargıç Brett Kavanaugh'yu cinsel saldırı suçlamaları karşısında savunan Başkan Trump'ın, geçen yıldan bu yana ivme kazanan MeToo hareketinin iktidar sahibi erkekler açısından ciddi bir tehlike haline geldiğini söylediğini bildiriyor. Gazete, Trump'ın New York'ta 81 dakika süren basın toplantısı sırasında Kavanaugh'yu suçlayanlar hakkındaki görüşlerinin kendisine yöneltilen cinsel taciz suçlamalarından etkilenip etkilenmediğine ilişkin soruya, “Kesinlikle etkilendim,” şeklinde yanıt verdiğini yazıyor. Habere göre Trump, ”Bana ve yakın arkadaşlarıma yönelik de çok yanlış suçlamalar oldu. İnsanlar şöhret ve para elde etmek istiyor. Bu bana çok oldu, o yüzden konuya farklı bakıyorum,” dedi. Trump, basın toplantısında, Kavanaugh'nun yanında olduğunu söyledi. Öte yandan gazete, üçüncü bir kadının daha Kavanaugh'ya suçlama yönelttiğini bildiriyor. Kavanaugh'nun üyeliğinin tehlikeye girebileceğinin farkında olan Trump ise adı açıklanmayan bazı kaynaklara göre şimdiden bu durumdan Senato'daki Cumhuriyetçiler'i sorumlu tutmaya hazırlanıyor.
Washington Post bugün ayrıca Başkan Trump'ın ticaret konusunda öfke içinde olan Çin'in Amerika'da Kasım'da yapılacak Kongre ara seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'yi zayıflatma girişiminde bulunduğunu iddia ettiğini yazıyor. Gazete, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin silahsızlanmayla ilgili toplantısının açılış konuşmasında Çin'i ara seçimlere müdahale etmekle suçlayan Trump'ın, Çin ve Amerika arasında yaşanan ve ikili ilişkileri tehdit eden anlaşmazlıklarda yeni bir cephe daha açtığını kaydediyor. Habere göre Trump, Çin'e yönelik suçlamalarını destekleyecek hiçbir kanıt vermedi. Başkan'ın suçlamalarına açıklık getirmek için basına konuşan bir üst düzey yetkili ise Çin'in Trump'a destek veren eyaletlerdeki çiftçi ve işçilere zarar vermeye çalıştığını çünkü Trump'ın, Amerika'yı ekonomik açıdan uzun zamandır suistimal eden Çin'e meydan okuduğunu söyledi. Öte yandan Trump, daha sonra düzenlediği basın toplantısında Çin'e yönelik suçlamalar hakkında, ”Elimizde kanıt var. Şu anda size söyleyemem ama yakında ortaya çıkacak. Çin aslında çiftçileri hedef aldığını itiraf etti,” şeklinde konuştu. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ise Trump'ın suçlamalarını reddetti ve ”Çin başka ülkelerin iç işlerine karışmama ilkesine başından beri sadık kalmıştır. Temelsiz suçlamaları kabul etmiyoruz,” dedi.
Wall Street Journal ise Amerikan Merkez Bankası FED'in kısa vadeli faizleri yüzde 0,25 oranında yani 25 baz puan arttırma kararı alarak 2 ila 2,25 aralığına çıkardığını ve ekonominin güçlü seyriyle paralel olarak yıl bitmeden bir kez daha artışa gidebileceğini bildiriyor. Gazete, Başkan Trump'ın tepkisini çeken bu adımın bu yılki üçüncü, FED'in faizleri arttırmaya başladığı 2015 sonundan bu yanaysa sekizinci faiz artışı olduğunu hatırlatıyor. FED Başkanı Jerome Powell, yaptığı açıklamada, faiz oranlarının düşük kaldığını ve normale doğru adım adım dönüşün, güçlü ekonominin sürdürülebilir olmasını sağlamada etkili olduğunu söyledi. Öte yandan Başkan Trump, dünkü basın toplantısında faiz artışından memnun olmadığını dile getirdi. Powell ise kararın ekonomi teorisi ve kanıtlara dayalı olarak alındığını, siyasi güdümlü olmadığını söyledi. Gazete, faiz artışıyla birlikte tüketiciler ve şirketler açısından borçlanma maliyetinin yükselmesinin satıcıların fiyat artışına gitme gücünü elinden aldığını ve konut satışlarını yavaşlattığını kaydediyor. Ancak gazetenin görüş aldığı yatırım uzmanı John Augustine, FED'in faiz oranlarını önümüzdeki yıl yüzde 3'e çıkarması durumunda bile bunun ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini düşünmediğini, mortgage oranlarında ciddi bir yükselme görünmediğini söyledi. Gazete, şu anda herkesin kafasını kurcalayan sorunun ise ekonominin aşırı derecede ısınmasını önlemek için FED'in faizleri daha ne kadar arttırması gerektiği olduğu yorumunda bulunuyor. FED, enflasyon oranı olarak yüzde 2'yi hedefliyor ve sürdürülebilir olmayan ekonomik büyümenin önüne geçmek istiyor.