İçişleri Bakanlığı, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastı zanlılarından firari emekli albay Mustafa Levent Göktaş'ın Bulgaristan’ın Svilengrad şehrinde yakalandığını açıkladı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Emniyet Genel Müdürlüğü İnterpol Daire Başkanlığı’nın talebi üzerine hakkında kırmızı bülten çıkarılan Göktaş’ın iadesi için işlemler başlatıldı.
Açıklamada, "Adalet Bakanlığı ve EGM İnterpol Daire Başkanlığı, Göktaş’ın Türkiye’ye iade edilmesine yönelik işlemlere başladı" denildi.
Süleyman Soylu'dan açıklama
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sel felaketi nedeniyle ağır can ve mal kaybına uğrayan Pakistan'ı ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Göktaş'ın Bulgaristan'da yakalanmasıyla sonuçlanan süreçle ilgili değerlendirmede bulundu.
Soylu, "Yaklaşık 4 gün önce Svilengrad'da Levent Göktaş kaçak olarak Bulgar güvenlik güçleri tarafından yakalandı. Biz bunu haber aldık. Hem Milli İstihbarat Teşkilatı hem biz, ben iki defa Bulgaristan İçişleri Bakanı'yla bu konuda görüştüm, Bulgaristan Büyükelçiliğimiz, Dışişleri Bakanlığımız, aynı zamanda Interpol birimimiz, Milli İstihbarat Başkanlığımız. Orada yakalandıktan sonra serbest bırakılmıştı. Bundan Türkiye kamuoyunun bir bilgisi yok. Bir ödeme karşılığı, kendi iç kanunları çerçevesinde. Biz bunun üzerine tekrar yüklendik ve dün akşam itibarıyla gözaltına alındı ve biyometrik verileriyle bizim aradığımız kişi olduğu belirlendi. Ama bundan önce, hemen biz orada olduğunu öğrenince Interpol'den hemen kırmızı bülten çıkardık. 24 saat içerisinde Bulgaristan makamlarına ve komşu ülkelerin makamlarına da kırmızı bülteni iletmiş olduk. Dün akşam itibarıyla geldi" dedi.
İçişleri Bakanı Soylu, Göktaş'ın Türkiye'ye iadesi süreciyle ilgili olarak da iki yöntem olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: "İki türlü yöntem vardır, bir deport yöntemi, deport edebilirler, ikincisi de mahkeme süreci. Hangisini tercih edeceklerse biz iki sürece de talibiz. Ama deport yöntemi bizim için daha basit bir süreç. Mahkeme süreci biraz daha uzun bir süreç ama biz iki süreci de takip ediyoruz."
Hablemitoğlu 2002'de evinin önünde öldürüldü
Akademisyen, tarihçi ve yazar Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002’de Ankara’da evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.
Cinayetin ardından dönemin gazeteleri, “derin suikast-devletin hassas olduğu konularda araştırmalarıyla tanınan Hablemitoğlu vurularak öldürüldü", "derin cinayet-DGM'deki Gülen davası ve Alman vakıflarıyla ilgili çalışmalarıyla tanınan ve 'çok şey bilen' Hablemitoğlu'nu Ankara'da vuranlar kaçtı", "Başkentte kanlı pusu-İslamcı terör ve Fethullahçı yapılanmalara ilişkin çalışmalarıyla tanınan Hablemitoğlu öldürüldü" gibi manşetler atmıştı.
Cinayet FETÖ ile ilişkilendirildi
14 Temmuz 2016'da, Fetullah Gülen'in de arasında bulunduğu 73 kişi hakkında silahlı terör örgütü kurarak, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya çalıştıkları gerekçesiyle açılan davanın iddianamesinde Hablemitoğlu cinayeti ile FETÖ ilişkilendirildi.
Nuri Gökhan Bozkır hakkında "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma" ve "tasarlayarak öldürme" suçlarından 14 Mayıs 2019'da Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği'nce yakalama kararı çıkartılmıştı.
Zanlının kırmızı bültenle aranması için İnterpol'e de başvuruda bulunulmuştu.
Nuri Gökhan Bozkır, hakkında düzenlenen kırmızı bültene istinaden Ukrayna makamlarınca gözaltına alınmıştı.
Şüpheli, Türkiye'ye iadesinin değerlendirilmesi amacıyla Ukrayna'da 12 Temmuz 2019'da tutuklanmış ve cezaevine konulmuştu. Tutuklama kararına itirazı üzerine Nuri Gökhan Bozkır'ın elektronik kelepçeyle ev hapsine alınması kararlaştırılmıştı.
Bozkır, Göktaş'ın ismini verdi
Bozkır, Türkiye’ye getirildikten sonra Levent Göktaş’ın ismini vermişti.
Hablemitoğlu suikastının planlayıcısı olmakla suçlanan Göktaş için hazırlanan kırmızı bülten talebi, 27 Ağustos'ta Interpol Genel Sekreterliği'ne gönderilmişti. Bunun üzerine emekli albay Göktaş için kırmızı bülten çıkarılmıştı.
Gözaltı kararları sonrası sosyal medyada "Levent Göktaş" ismiyle açılan hesaptan yapılan ve organize suç örgütü lideri Sedat Peker karşıtı ifadelerin de yer aldığı açıklamada, "Saray’daki bazı isimlerin ifşa edileceği" söylemişti.
Bu paylaşımlardan iki gün sonra Göktaş’ın avukatı Hüseyin Ersöz bir açıklama yayımlayarak, "müvekkiliyle bu süreçte bir iletişim kuramadığını ama hesabın sahte olduğunu" söylemişti.
