New York Times, Cumhuriyetçi Parti içinde Başkan Trump'a karşı çıkan seslerin giderek arttığı yönünde belirtiler olduğunu yazıyor. Gazete, Temsilciler Meclisi Başkanı Paul Ryan'ın Başkan Trump'ın FBI'ın seçim kampanyasına casus soktuğu şeklindeki iddialarını reddettiğini bildiriyor. Habere göre Ryan, Trump kampanyasının Rusya'yla olan bağlarını araştırmak üzere gizli bir muhbiri devreye sokan FBI'ın yanlış bir adım atmadığını söyledi. Ryan ayrıca Rusya soruşturması çerçevesinde Trump'ın bir başkan olarak kendisi için af çıkarmaması gerektiğini ve hiç kimsenin yasaların üzerinde olamayacağını vurguladı. Cumhuriyetçi Parti içinde Trump'ın bazı kilit politikalarına yönelik tepkilerse giderek büyüyor. Bunlar arasında en çok öne çıkanı, Trump'ın ulusal güvenlik gerekçesiyle müttefikleri dahil bazı ülkelerden ithal edilen mallara gümrük tarifesi uygulama kararı alması. Başını Tennessee Senatörü Bob Corker ve Pennsylvania Senatörü Patrick Toomey'nin çektiği bir grup, Trump'ın gümrük tarifesi uygulaması için Kongre onayı almasını gerektirecek bir yasa üzerinde çalışıyor. Cumhuriyetçi senatörlerin geleneksel olarak serbest ticareti savunan partiyi bu çizgisinden büyük ölçüde saptırarak korumacı politikalara yönelen Trump'la aralarında dozu artarak yükselen gerginlikler bununla da kalmıyor. Gazete, bazı Cumhuriyetçi Kongre üyelerinin Trump'ın Çin telekomünikasyon firması ZTE'ye yönelik yaptırımları kaldırma çabalarını öfkeyle karşıladı. Temsilciler Meclisi, Trump Yönetimi'nin bu yönde adım atmasını engellemek için geçtiğimiz ay bir yasa çıkardı.
New York Times bugün ayrıca 2016'da Amerika'nın Havana'daki büyükelçiliğinde çalışan Amerikalı personelde baş gösteren hastalık belirtilerinin şimdi de Çin'in güneyindeki Guangzhou kentindeki Amerikan Konsolosluğu çalışanları arasında görüldüğünü yazıyor. Gazete, Küba'daki Amerikan Büyükelçiliği çalışanları ve aile fertlerinin tuhaf sesler duyduklarını iddia ettiklerini ve baş ağrısı, bulantı, işitme kaybı, zihinsel sorunlar gibi gizemli belirtilerden şikayet ettiklerini hatırlatıyor. Amerikalı yetkililer, aylar boyunca, diplomatların, hafif beyin sarsıntısı belirtilerine yol açan bir tür saldırıya maruz kaldıkları olasılığı üzerinde durmuştu. Şimdi Çin'de ortaya çıkan benzer durumsa Amerikalı yetkililerin Çin ya da Rusya'nın bundan sorumlu olabileceğini düşünmelerine yol açıyor. Rusya'nın 2016 başkanlık seçimlerine müdahale etmekle, Çin'inse Donald Trump-Kim Jong Un görüşmesi öncesinde Kuzey Kore'yle Amerika ilişkilerini sabote etmekle suçlanması, zaten gergin olan ilişkilerin çıkmaza girmesine neden olabilir. Çin'in Guangzhou kentindeki Amerikan Konsolosluğu'nda 170 Amerikalı personel görev yapıyor. Amerika Dışişleri Bakanlığı doktorları, konsolosluk çalışanlarını bazı tıbbi testlere tabi tutmak üzere 31 Mayıs'tan bu yana Guangzhou'da bulunuyor.
Washington Post ise Afrika ülkelerinden Avrupa'ya kaçmak isteyen göçmenlerin bu yıl Libya yerine daha güvenli olduğunu düşündükleri Fas yolunu tercih etmeye başladıklarını yazıyor. Habere göre geçen yıl Avrupa ülkelerinin Sahra Çölü'nün güneyindeki Afrika ülkelerinden gelen göçmenlerin Libya üzerinden Avrupa'ya geçişini durdurmak için bazı önlemler aldı. Libya Sahil Güvenlik birimlerine fon ayırmak, bu önlemlerden biriydi. Hatta Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Dairesi'ne göre Libya'dan İtalya'ya giden göçmen sayısında yüzde 80 oranında azalma kaydedildi. Birçok Afrikalı göçmen ayrıca Libya'daki iç savaş nedeniyle bu yolu kullanmaktan vazgeçmeye başladı. Ancak gazete, göçmenlerin bu sefer de İspanya'ya geçişi hedefleyerek Fas'a yöneldiklerini yazıyor. Birleşmiş Milletler verilerine göre bu yılın ilk beş ayında Fas'tan İspanya'ya 8 bin 250 Afrikalı göçmen geçiş yaptı. Bu rakam, bu yıl İtalya'ya giden göçmen sayısından yüzde 60 daha fazla. Ancak yetkililer, Fas rotasının da güvenli olmadığını, İspanya'ya gitmek üzere yola çıkan en az 240 göçmenin Akdeniz'de can verdiğini bildiriyor. Fas Polisi ise göçmen kamplarında adeta terör estiriyor. İnsan hakları örgütleri ve yardım gönüllülerine göre kamplar Fas Polisi tarafından basılıyor, aileler parçalanıyor, göçmenler dövülüyor, cinsel şiddete maruz kalıyor ve zorla Fas'ın güneyine götürülüyor. Gazete, İspanya Hükümeti'nin göç dalgasını kontrol altında tutabilmek için Kuzey Afrika'da İspanya'ya ait özerk bir bölge olan Melilla'ya k