İnsan Hakları Gözlem Örgütü, Irak sınırında 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan hava saldırısının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen Türk hükümetinin etkin ve şeffaf bir inceleme başlatmadığını açıkladı.
Kamuoyunda Uludere katliamı diye bilinen olayla ilgili yazılı açıklama yayınlayan merkezi New York'taki örgüt, aralarında çocukların da bulunduğu olayla ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde başlatılan soruşturmayla adli incelemenin kesintiye uğradığına da dikkati çekiyor.
İnsan Hakları Gözlem, Uludere olayıyla ilgili olarak etkin bir soruşturma açmayarak hükümetin yaşam hakkını güvence altına alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirtti.
Olay, 28 Aralık 2011 sabahı Türk jetlerinin Irak sınırında, kaçakçılık yapan 37 Kürt köylüyü PKK militanı sanarak ateş açmasıyla yaşandı. Bombardımanda ölen 34 kişiden 17’sinin çocuk olduğu ortaya çıktı.
İnsan Hakları Gözlem Türkiye temsilcisi Emma Sinclair-Webb, “Bir yıl oldu, F-16’lara 34 köylüyü öldüren bombaları atma emrinin verilmesiyle ilgili henüz hiç kimseden hesap sorulmuş değil. Türkiye hükümeti, Meclis ve Diyarbakır Savcısı, şu ana kadar mağdur ailelerini adalet arayışlarında yüzüstü bıraktı” dedi.
Hükümet olaydan sonra yaptığı açıklamada pilotsuz hava araçlarının dağlık bir bölgede kalabalık bir grubu tespit ettiğini belirtti. Bombardıman bu istihbaratın ardından yapıldı.
Valilik açıklamalarına dayandırılan ilk haberlerde bir PKK grubunun vurulduğu bildirilmiş, ancak olayın farklı boyut alması üzerine Türk basını ve hükümet bir gün sessiz kalmıştı. Olayın gerçek niteliği dış basında çıkan haberler ve Türk gazetecilerin Twitter hesaplarında yaptığı yazışmaların ardından ortaya çıktı. Bunun yanısıra devletin sınır boyundaki köylerde çeşitli tehlikelere rağmen yıllardır kaçakçılıkla geçinmesine neden göz yumduğu konusu Türkiye’de hiçbir çevre tarafından sorgulanmış değil.
Olayı soruşturmak amacıyla TBMM insan hakları komisyonu bu yıl Ocak ayında bir alt komisyon kurdu. Ancak alt komisyon incelemesini tamamlayamadı. Komisyonun muhalefet partilerine bağlı üyeleri, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın kendileriyle işbirliği yapmayı reddettiğini, soruları yanıtlamadığını ve talep edilen belgeleri teslim etmediğini bildirdi.
Olayla ilgili Diyarbakır Savcılığı’nın açtığı soruşturma da tamamlanmadı.
Kamuoyunda Uludere katliamı diye bilinen olayla ilgili yazılı açıklama yayınlayan merkezi New York'taki örgüt, aralarında çocukların da bulunduğu olayla ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde başlatılan soruşturmayla adli incelemenin kesintiye uğradığına da dikkati çekiyor.
İnsan Hakları Gözlem, Uludere olayıyla ilgili olarak etkin bir soruşturma açmayarak hükümetin yaşam hakkını güvence altına alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirtti.
Olay, 28 Aralık 2011 sabahı Türk jetlerinin Irak sınırında, kaçakçılık yapan 37 Kürt köylüyü PKK militanı sanarak ateş açmasıyla yaşandı. Bombardımanda ölen 34 kişiden 17’sinin çocuk olduğu ortaya çıktı.
İnsan Hakları Gözlem Türkiye temsilcisi Emma Sinclair-Webb, “Bir yıl oldu, F-16’lara 34 köylüyü öldüren bombaları atma emrinin verilmesiyle ilgili henüz hiç kimseden hesap sorulmuş değil. Türkiye hükümeti, Meclis ve Diyarbakır Savcısı, şu ana kadar mağdur ailelerini adalet arayışlarında yüzüstü bıraktı” dedi.
Hükümet olaydan sonra yaptığı açıklamada pilotsuz hava araçlarının dağlık bir bölgede kalabalık bir grubu tespit ettiğini belirtti. Bombardıman bu istihbaratın ardından yapıldı.
Valilik açıklamalarına dayandırılan ilk haberlerde bir PKK grubunun vurulduğu bildirilmiş, ancak olayın farklı boyut alması üzerine Türk basını ve hükümet bir gün sessiz kalmıştı. Olayın gerçek niteliği dış basında çıkan haberler ve Türk gazetecilerin Twitter hesaplarında yaptığı yazışmaların ardından ortaya çıktı. Bunun yanısıra devletin sınır boyundaki köylerde çeşitli tehlikelere rağmen yıllardır kaçakçılıkla geçinmesine neden göz yumduğu konusu Türkiye’de hiçbir çevre tarafından sorgulanmış değil.
Olayı soruşturmak amacıyla TBMM insan hakları komisyonu bu yıl Ocak ayında bir alt komisyon kurdu. Ancak alt komisyon incelemesini tamamlayamadı. Komisyonun muhalefet partilerine bağlı üyeleri, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın kendileriyle işbirliği yapmayı reddettiğini, soruları yanıtlamadığını ve talep edilen belgeleri teslim etmediğini bildirdi.
Olayla ilgili Diyarbakır Savcılığı’nın açtığı soruşturma da tamamlanmadı.
