Türkiye’de Haziran ayında hem işsizlik oranı hem de işsiz sayısı azalarak son üç yılın en düşük seviyesine geldi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre, Haziran ayında işsiz sayısı bir önceki aya göre 823 bin kişi eksilerek 3 milyon 399 bine düştü.
İşsizlik oranı ise 2,5 puanlık azalışla yüzde 10,6 seviyesinde gerçekleşti.
Ancak 2018 yılıyla kıyaslandığında, son üç yılda çalışabilir nüfus, yaklaşık 3 milyon artarken istihdam edilen kişilerin sayısı, bu dönemde 700 binden fazla azaldı.
İstihdam oranı son bir yılda 2,5 puan arttı
Haziran ayında, iki buçuk yıl sonra ilk kez işgücüne katılım oranı da yüzde 50’yi geçti ve yüzde 50,2’ye yükseldi.
İstihdam oranı da son bir yılda yüzde 42,4’ten yüzde 44,9’a çıktı.
Ancak hala 31 milyon 675 bin kişi, işgücü piyasalarının dışında kalmayı sürdürüyor.
Son üç yılda çalışabilir nüfus 3 milyondan fazla arttı
Üç yıl önce 2018 yılı Haziran ayında Türkiye'de çalışabilir nüfus, 60 milyon 626 bin iken işgücü 32 milyon 629 bindi. İstihdamda bulunanların sayısı ise 29 milyon 314 bindi.
Üç yıl sonra 2021 yılı Haziran ayında, çalışabilir nüfus 63 milyon 659 bine yükselirken işgücü 31 milyon 984 bine, istihdam edilenlerin sayısıysa 28 milyon 586 bine düştü.
Peki çalışabilir nüfus son 3 yılda neredeyse 3 milyon artmasına ve istihdam 728 bin azalmasına rağmen işsizlik oranı nasıl düşüyor?
Prof. Kozanoğlu: ‘‘Genç kadınların ancak yüzde 21’i iş bulabiliyor’’
Altınbaş Üniversitesi’nden Hayri Kozanoğlu, birçok nedenle çalışabilir durumdaki insanların iş aramaktan vazgeçtiği görüşünde.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kozanoğlu ‘‘Türkiye’de 15+ yaş grubunda, her 100 kişiden 44,9’unun, her 100 kadından 27,3’ünün işi var. Gençlerde durum daha da vahim. 15-24 yaş grubunda, her 100 gencin 32,6’sı, her 100 genç kadının 21,2’si fiilen işbaşı yapmaktadır. Özellikle ‘iş bulamam’ endişesiyle, kendine güvenini kaybetmesi nedeniyle insanlar bir süre sonra iş aramaktan vazgeçebiliyor. Bu nedenle işgücündeki insan sayısı azalıyor, dolayısıyla işsizlik oranı durumun vahameti ölçüsünde artmıyor. Burada ölçüt, çalışacak yaştaki nüfusun ne kadarlık bir oranının istihdam edildiğidir. Bir başparmak kuralı olarak çalışacak yaştaki nüfusun ancak yüzde 50’sine iş bulmayı becerebilen bir ekonomi son derece başarısızdır’’ dedi.
‘‘Hayatın normale dönmesiyle istihdam piyasasının göreceli toparlanması beklenir’’
TÜİK verileri bir önceki aya göre istihdamdaki artışın ağırlıklı olarak sanayide gerçekleştiğini gösteriyor. Sanayideki bu toparlanma, her ne kadar üç sene önceki istihdam verileri yakalanamamış olsa da pandeminin yarattığı ekonomik türbülanstan çıkıldığı anlamına geliyor mu?
Profesör Hayri Kozanoğlu, ‘‘Pandemi olağandışı bir durum. Hayatın normale dönmesiyle istihdam piyasasının göreceli toparlanması beklenir. Ancak rakamların ayrıntısına girince Haziran’da artan istihdamın beklendiği gibi tarım ve turizmden öte sanayide gerçekleştiğini görüyoruz. Bir önceki aya göre sanayi istihdamı 256 bini erkeklerde olmak üzere 296 bin artıyor. Turizmi kapsayan hizmetlerde istihdam artışı 136 bin. Bunun sadece 19 bini kadın istihdamı. Bu da pandeminin toplumsal cinsiyet boyutunu gösteriyor. Kadınlar hem daha yoğun istihdam edildikleri sektörlerde daralma, hem de çocukların evde kalması nedeniyle işgücü dışında kaldıkları için daha fazla mağdur oluyorlar. Atıl işgücü oranı, bir ay öncesine göre yüzde 4,7 düşerken pandemi öncesi, 2019 Haziran’a göre yüzde 3,3 daha yüksek. Aradaki fark, eksik zamanlı çalışan veya iş aramayıp ‘bir iş olursa çalışırım’ diyenlerden çok, çalışacak yaşta olup tamamen işgücü piyasası dışında kalanlardan oluşuyor. Bunların bir kısmının kadınlar, bir kısmının da pandemi riski nedeniyle çalışmamayı tercih edenlerden oluştuğu tahmin edilebilir’’ dedi.
DİSK-AR: ‘‘TÜİK tarafından açıklanan istihdam verileri izaha muhtaç, kayıtlı işsiz sayısı artıyor’’
Türkiye’nin üçüncü büyük işçi konfederasyonu DİSK’in araştırma birimi de
TÜİK’in dar tanımlı işsizlik ve istihdam verileri gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu ve çeşitli soru işaretleri barındırdığını savundu.
DİSK-AR’dan yapılan açıklamada, ‘‘İstihdam artışının sebebi daha çok haziranda ekonominin açılması sebebiyle daha önce zamana bağlı olarak eksik çalışan veya pandemi ödeneği alanların işbaşına geri dönmesinin yanlış bir biçimde yeni istihdam olarak değerlendirilmesidir. İstihdamda net bir artıştan ve yeni işler yaratılmasından söz etmek güçtür. Son 1 yılda (Haziran 2020-Haziran 2021) işten çıkarma yasağına rağmen 1 milyon 49 bin kişinin işsizlik ödeneğine başvurduğu ve bunlardan 337 bin kişinin ödenek almaya hak kazandığı İŞKUR verilerinden görülmektedir. Aynı şekilde İŞKUR’da kayıtlı işsiz sayısı Mayıs 2021’de 2 milyon 893 bin iken Haziran 2021’de 2 milyon 950 bin kişiye yükselmiştir. Dolayısıyla veriler bize Mayıs 2021’e göre ve son 1 yılda kayıtlı işsiz sayısının artmakta olduğunu gösteriyor’’ dedi.