Erişilebilirlik

İstanbul Polisinden Adnan Oktar’a Büyük Operasyon


İstanbul Emniyet Müdürlüğü, kamuoyunda “Adnan Hoca” olarak bilinen Adnan Oktar ve onunla beraber hareket edenlere yönelik İstanbul dahil beş kentte operasyon başlattı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürlüğü 235 şüpheli hakkında gözaltı kararı olduğunu açıklarken, Adnan Oktar Çengelköy’deki evinde gözaltına alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi.

Sağlık muayenesi sonrası Mali Şube Müdürlüğü’nde görevli iki polisin kollarında elleri kelepçeli olarak emniyet müdürlüğüne geri getirilen Oktar, gazetecilerin soruları üzerine “İngiliz derin devletinin oyunu bu, iddialar yalan” dedi.

İstanbul Polisinden Adnan Oktar’a Büyük Operasyon
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:00:51 0:00

Adnan Oktar çocukların cinsel istismarından, casusluğa 32 ayrı suç işlemek suçlanıyor

Mali Şube Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada operasyonun askeri casusluktan, dini inanç ve suçların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılığa, çocukların cinsel istismarından terörle mücadele kanununa muhalefete kadar 32 ayrı suçlama nedeniyle yapıldığı ifade edildi:

“Adnan Oktar Suç Örgütü'ne yönelik olarak; Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, çocukların cinsel istismarı, cinsel saldırı, reşit olmayanla cinsel ilişki, çocuğun kaçırılması veya alıkonulması cinsel taciz, şantaj, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, siyasi ve askeri casusluk, dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, özel hayatın gizliliğini ihlal, resmi belgede sahtecilik, terörle mücadele kanununa muhalefet, tehdit, cebir, iftira, halkı askerlikten soğutma, hakaret, suç uydurma, yalan tanıklık, nitelikli dolandırıcılık, kaçakçılıkla mücadele kanuna muhalefet, vergi usul kanununa muhalefet, rüşvet, eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi, eziyet, kişisel verilerin kaydedilmesi, siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi, ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin engellenmesine dair kanuna muhalefet suçlarından operasyon başlatılmıştır.”

Operasyonda Adnan Hoca yapılanmasından kaçanların ifadeleri mi rol oynadı?

Kitaplarında Harun Yahya mahlasını kullanan Oktar, 2011 yılından beri Türksat uydusundan yayın yapan A9 Kanalı’nda sohbet programları da düzenliyordu. Bu kanaldaki sohbet programlarında Oktar’ın “kedicikler” olarak hitap ettiği kadınlar da gözaltına alınırken, televizyonun uydu yayını da kesildi.

Daha önce Adnan Oktar grubunda yer alan Ceylan Özgül, bu yılın Mart ayında Emniyet’e şikayette bulunduktan sonra instagram hesabından “Buradan anne ve babalara sesleniyorum, çocuklarınızı bağrınıza basın, yanınızdan, dizinizden ayırmayın, ne derlerse desinler siz onların çok yakınında, göz mesafesinde durun. Dışarıda, sizler gibi temiz insanların hayal bile edemeyeceği, içinde her türlü maddi, manevi ve bedeni işkencelerin yaşandığı şeytani oluşumlar mevcut. Çocuklarınızın bu yapıların tuzağına düşmesi kolaylıkla mümkün ancak şantajlar, tehditler ve algı operasyonları nedeni ile çıkmaları çok uzun ve zorlu yıllara mal olabilir” demiş ve grup üyelerinin tepkisini çekmişti.

Ceylan Özgül: Türlü suçlara karıştıklarına şahidim

Hakkında gözaltı kararı olmasına rağmen henüz yakalanamayan Tülay Kumaşçı ise Özgül’ü ajanlıkla suçlamıştı.

Özgül bugün twitter hesabından yaptığı açıklamada kendisinin de şikayetçi olduğunu söyledikten sonra “Devletin yanında olduğunu iddia eden bu korkaklar sürüsü hemen kaçarlar. Madem devleti o kadar seviyorsunuz ve masumsunuz, teslim olsanıza. Adnan Oktar örgütünden ayrılmış biri olarak söylüyorum, KEDİCİK kelimesi ile konuyu hafifletmenizi tavsiye etmem. Vitrinde masum görünen bu kadınların bir kısmı çift silahla geziyorlar. Türlü suçlara karıştıklarına şahidim” dedi.

Özgül, Sabah gazetesine verdiği röportajda ise 18 yaş altındaki küçük çocuklarının cinsel istismara uğradıklarını söyledi.

1999’da Adnan Hoca operasyonu yöneten polis müdürü Saçan: Çok derin bir örgüt hakkımda 300 suç duyurusunda bulundular

1999 yılında Adnan Oktar grubuna yapılan operasyonu yöneten dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürü Adil Serdar Saçan, operasyonun grubun eski üyelerinden yapılan şikayetlerin ardından yapıldığını söyledi.

Amerika’nın Sesi’ne kısa bir değerlendirmede bulunan Saçan, “Ben yıllar önce operasyon yaptım. Ama ben suçlandım. Bu örgüt, benim hakkımda 300'ün üzerinde suç duyurusunda bulundu, hala bu suçlamalar nedeniyle devam eden yargılamalarım var. Kendilerine karşı kim bir operasyon yapsa ellerinde olan tüm imkanlarla onun üzerine gidip iftira atarlar. Bu tür örgütlerin Türkiye'de yaşamasına izin verilmemeli. Hem topluma hem insanlığa hem de dine büyük zarar veriyorlar. Televizyonlarda görülen o kedicikler gerçekten zor durumdalar. Zorla ameliyatlar yaptırılıyor, zorla orada tutuluyorlar. Cesaret edip de kaçabilenler oldu. Bu örgüt öyle dışarıdan görüldüğü gibi değil. Çok derin örgüttür. O kaçanların verdiği bilgiler operasyonda rol oynamıştır” dedi.

Firari şüpheli Yavaş: İngiliz derin devletinin komplosu

Oktar’ın sağ kolu olarak bilinen Tarkan Yavaş ise hakkındaki gözaltı kararına rağmen sosyal medya hesaplarından yayınladığı açıklamalarda bu operasyonu komplo olarak niteledi.

Aynı zamanda Oktar’ın fahri başkanlığını yaptığı Milli Değerler Koruma Vakfı’nın da başkanı olan Yavaş, “Başkanımız Sayın Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli bu operasyona sessiz kalmayacaktır. İngiliz derin devletinin camiamıza hedef alan sayısız komplo girişimlerinden biridir” dedi.

Adnan Oktar ve çevresinin, 24 Haziran seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli lehindeki sosyal medya paylaşımları dikkat çekiyordu.

Adnan Oktar kimdir?

62 yaşındaki Adnan Oktar, ilk dini konuşmalarını 1979 yılında o dönem öğrencisi olduğu Mimar Sinan Üniversitesi’nin yakınlarındaki Molla Çelebi Camii’ne başladı.

Oktar, temasta olduğu gençleri alıkoyduğunu iddia eden ailelerin şikayeti üzerine 2 Haziran 1986’da gözaltına alındıktan sonra Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandı ve 9 ay Sağmalcılar Cezaevi’ne hapis yattı.

Mahkemede “paranoyak” teşhisi konan Oktar, 10 ay Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördü.

O gün Oktar hakkında verilen raporda “Adnan Oktar, bütün hayat hikayesi, müşahade ve muayene bulguları ile bir psikozun gelişmesini sergilemektedir. Bu psikozun başlangıç safhası olarak kabul edilen şüphe ve analiz döneminde, çevresinden sıkılmaya, kalabalıktan tedirgin olmaya başlayan Adnan Oktar, yine böyle psikozlara has bir belirti olarak yer değiştirmeye başlamıştır. Yine paranoidlerin tipik özelliğinden olarak bir takım yüksek meselelerle meşgul olduğunu iddia eden şahsın, gündelik vazifelerini yerine getiremediği, okulda hiç bir imtihana girip başarı sağlayamadığı tespit edilmiştir. Adnan Oktar'da megolamanyak hezeyanlar, mistik fikirler istikametinde gelişmiştir” ifadelerine yer verildi.

1990’da Bilim Araştırma Vakfı’nı kuran, 80’li yıllarda "İslam’da parti yoktur" dedikten sonra 1991 yılında Milli Egemenlik Partisi adıyla bir parti kurmaya teşebbüs eden Oktar, Türkiye’nin iyi okullarında okuyan gençleri türlü yollarla kendi çevresinde toplamaya çalıştı.

Atatürk’e hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davadan 1992’de beraat eden Oktar, “cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak” ve “tehditle menfaat elde etmek” suçlamalarıyla yargılandığı davadan da zaman aşımı nedeniyle 2005 yılında beraat etti.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG