Erişilebilirlik

İYİ Parti kurultay yolunda: 'Abi' formülü mü, milliyetçi merkez mi yoksa Mansur Yavaş etkisi mi?


Yerel seçimlerin kaybedenlerinden İYİ Parti, 28 Nisan’da olağanüstü kongresini toplayacak.
Yerel seçimlerin kaybedenlerinden İYİ Parti, 28 Nisan’da olağanüstü kongresini toplayacak.

Yerel seçimlerin kaybedenlerinden İYİ Parti 28 Mayıs 2023’te yapılan Cumhurbaşkanlığı İkinci Tur Seçimleri sonrası CHP ile birlikte kurucusu olduğu Millet İttifakı’nı bozmuş ve “hür ve müstakil” bir yol belirleme kararı almıştı.

14 Mayıs 2023’te yapılan milletvekili seçimlerinde 38 milletvekili çıkararak 5 milyon 486 bin oy alan İYİ Parti, 31 Mart’ta yapılan seçimde oy sayısını 1 milyon 736 bine düşürdü.

10 ay arayla yapılan iki seçimde 3 milyon 750 bin oy kaybı yaşayan partinin lideri Meral Akşener, seçimden bir gün sonra olağanüstü kongre kararını duyurdu.

2017’te kurulan partinin ilk genel başkanı olan Meral Akşener, 28 Nisan’da yapılacak olağanüstü kongrede aday olmayacağını açıkladı.

Bir son dakika gelişmesi olmazsa Akşener’in katılmayacağı kongre öncesi partinin bazı ağır topları genel başkan adaylıklarını açıkladı.

Kongre için üç isim adaylıklarını açıkladı, en az beş adayın daha ismi konuşuluyor

Şu anda İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili olarak görev yapan İzmir milletvekili Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti’de Teşkilat Başkanlığı yapan eski MHP Genel Sekreteri ve eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın, partide seçim işlerinden, göç politikalarından ve milli güvenlik politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görevler yapmış olan Tolga Akalın genel başkan adaylıklarını açıklayan isimler.

Bu isimler dışında eski Genel Sekreter Uğur Poyraz, İstanbul milletvekili ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Buğra Kavuncu ile Balıkesir milletvekili ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Turhan Çömez’in isimleri de kulislerde potansiyel genel başkan adayı olarak konuşuluyor.

Adı potansiyel genel başkan adayları arasında geçen bir başka isim de İstanbul milletvekili ve eski genel sekreterlerden Cihan Paçacı. 75 yaşındaki Paçacı Halk Bankası, Ziraat Bankası gibi kamu bankalarında genel müdürlük ve yönetim kurulu başkanlığı yaptıktan sonra 1995’deki seçimlerde Doğru Yol Partisi’nden İstanbul milletvekili olmuş, sonrasında Milliyetçi Hareket Partisi’nde neredeyse sekiz yıl genel sekreterlik yapmıştı.

Cihan Paçacı: “Delege nezdinde ‘abilik’ modeli benimsenirse geçici bir süre için genel başkanlığa aday olabilirim”

Partinin çok hızlı bir şekilde kongreye gitmesinin, başkanlık seçimi sonrasında oluşacak tablonun kaotik bir durum yaratabileceğini düşünen Paçacı, belli bir süre için ‘abi’ formülü ile genel başkanlığa aday olmaya yeşil ışık yakıyor.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Paçacı, “Seçimlerde neredeyse yüzde 6’dan fazla oy kaybına uğradık. Sayın Genel Başkan eğer başarısız olursak ‘gereğini yapacağım’ demişti ve gereğini yaptı. Olağanüstü kongrede yeni kurullar oluşacak ama her şeyden önce genel başkan belirlenecek. Süre dar, adayların delegelerin kendilerini anlatma fırsatı pek olmayacak. Adeta bir oldu bittiyle genel başkan seçilecek. Ben siyasi hayatımda genel başkanlık düşünmedim. Bugün de aynı noktadayım. Türk siyasetinde özellikle CHP’de gördüğümüz bir modelin, ‘abilik’ modelinin öne çıktığını görüyorum. Biliyorsunuz seçimlerde adaylar yarışır, biri kazanır. Bu da kutuplaşmalar, kırılmalar yaratır. Bu da dip noktaya gitmekte olan partide bir kaosa neden olabilir. Partinin bu süreci en az hasarla atlatması için, partiye nefes aldırması için delege nezdinde bu görüş belirgin hale gelirse geçici bir süre için genel başkanlık yapmak üzere adaylık başvurusunda bulunurum” dedi.

“Milliyetçi tabana sahip merkez parti olmalıyız, vatan hainleri dışında herkes İYİ Parti’de siyaset yapabilir”

Kendisini partideki hiçbir kutbun ya da hizbin parçası olarak görmeyen Paçacı, aday olup seçimi kazanması halinde partinin sert milliyetçi bir çizgide değil de milliyetçi tabana dayanan merkez partisi olarak konumlanması gerektiğini söylüyor:

“İYİ Parti kurulduğu günden bu yana girdiği seçimlere ittifak modeliyle girdi. Özellikle 2019’da başarılı da sonuçlar aldı. AK Parti’nin elinden birçok belediyenin alınmasını sağladık. Ancak 14-28 Mayıs beklentileri karşılamadı. Bu da CHP ile beraberliğin önümüzü tıkadığı, kendi kimliğimizle siyaset yapma görüşünü öne çıkardı. Ben de müstakil siyaset yapma görüşünü benimsedim öteki türlü CHP’nin mütemmim cüzü haline gelebilirdik. Ama zamanı ve zemini doğru kurgulayamadık. AK Parti karşıtı seçmenimiz 2019 kazanımlarının kaybedileceği sonucuna göre oy verdi. Yeni dönemde milliyetçi tabana sahip merkez parti olmalıyız. Partide milliyetçi kökenden gelenler var, o kökten gelmeyenler de var. Bir konsensüs sağlamak lazım. Vatan hainleri dışında herkesin siyaset yapacağı ideolojik değil kapsayıcı bir parti olmalıyız. Aksi takdirde ülkeyi yönetme iddiasından uzaklaşırız”.

Aytun Çıray: “Partide merkez siyaseti temsil eden isimler tasfiye edildi”

Partinin ilk genel sekreteri olan Aytun Çıray, İYİ Parti’nin içine düştüğü kaostan çıkamayacağını düşünenlerden.

İzmir milletvekili iken 8 Nisan’da milletvekili adaylığından çekilen Aytun Çıray, Cumhurbaşkanlığı İkinci Tur Seçimi sonrası “Millet İttifakı masasından kalkılmasıyla birlikte, Türk toplumunda ortaya çıkan şok dalgası, sonunda İYİ Parti Genel Başkanı’na karşı bir öfke seline ve onunla arasında derin bir güven bunalımına dönüştü” açıklamasıyla partiden istifa etmişti.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Çıray, “İYİ Parti ideolojik olarak kendini tanımlamış bir siyasi parti değil. Günlük olaylara göre savrulan kiminde merkez siyasete kiminde MHP’ye yakın görüş ortaya koyan bir siyasi parti. Artık daha da MHP’ye dönüşüyor o yüzden buradan bir merkez parti çıkmaz. Ben merkez partisi olma iddiasını dile getirdim ama arkamda kimse durmadı. 2020 Kurultayı’nda başta ben merkez siyasete yakın olan isimler tasfiye edildi. Bugün Ümit Özlale, Aydın Sezgin, Durmuş Yılmaz, Ahat Andican gibi merkez siyaseti temsil eden isimler partide kalmadı. Zaten adaylara baktığımızda ülkücü veya MHP geleneğinden gelen isimler ağırlıkta. Bu nedenle bu kongrede bir değişim, dönüşüm yaşaması değil de savrulma yaşaması mümkün. Aslında siyasi yelpazenin merkezinde modern, milliyetçi, muhafazakar, barışçı, demokrat, anayasal devlet inşa etme iddiasında bir nevi modernize edilmiş bir Adalet Partisi’ne ihtiyaç var. Ama İYİ Parti’nin öyle bir niyeti olduğunu sanmıyorum” dedi.

Kemal Can: “İYİ Parti, lider partisi olmadığı gibi parti de değil; heterojen, amorf bir yapı”

Yaklaşık 35 yıldır milliyetçi ve ülkücü gelenekten gelen partileri yakından izleyen gazeteci-yazar Kemal Can, seçmen desteğindeki güçlü kayıpla bir krizin içine düşen İYİ Parti’deki yalpalamanın birçok analistin iddiasının aksine Meral Akşener’in Altılı Masa’dan kalkmasıyla başlamadığı kanaatinde.

VOA Türkçe’nin konuştuğu Kemal Can, “En başından beri sorunlu olan ama aslında olmayan bir çizgi problemi yaşıyor İYİ Parti. Çünkü parti olmayan bir yapı olarak ortaya çıktı. Bu nedenle bir lider partisi de değil. Liderin ideolojik olarak ya da siyasi olarak rota tarif ediyor olması lazım. Bu bulunmuyor. Bu parti MHP içinde olağanüstü kongre isteyenlerin oluşturduğu olağanüstü kongre ittifakı olarak kuruldu. Çünkü iktidar yargı aracını kullanarak o kongrenin önünü kesince mecburen kuruldu. Akşener’in tek taşıyıcısı olduğu, her seçimde imkan pazarlığı olarak gördüğü güdük bir yapı olarak kaldı. Başka yerde zemin bulamayanların oluşturduğu kadro diyemeyeceğimiz heterojen ve amorf bir yapı. Geçtiğimiz yıl yapılan seçimler öncesi Meral Akşener’in CHP’yi dizayn etme çabası hatta CHP içi hizipmiş gibi politika yapmak, tavır netliği gerektiğinde masadan kalkıp oturmak Akşener’i boşa düşürdü. Bugün yaşanan kriz 2022’deki yalpalamaya ya da bocalamanın sonucu değil. Kaçınılmaz sonun travmatik biçimde ortaya çıkması” dedi.

İYİ Parti kongresinde Mansur Yavaş’ın etkisi hissedilir mi?

İYİ Parti liderinin adaylığını ilan etmesini hala ihtimaller arasında gören Kemal Can, partinin yeniden şekillenmesinde 31 Mart’taki yerel seçimlerden büyük bir zaferle çıkan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın dolaylı bir rol oynaması olasılığına da dikkat çekiyor.

1991 yılında Tanıl Bora ile birlikte kaleme aldığı ülkücü hareketi ve MHP’yi merkeze alan “Devlet Ocak Dergah” adlı kitapla bilinen Can, “İYİ Parti’nin Türkiye siyasetinde devam etmesinin yolu yeni bir taşıyıcı bulmasından geçiyor. Akşener aday olabilir. Aslında zemin yokladı ve adaylığı bugün de ihtimal dışı diyemeyiz. Yedi yıllık bir partide üç kere istifa kartını kullandı. Liderler çeşitli zamanlarda güçlerini toparlamak ve parti kontrolünü yeniden sağlamak için istifa kartını oynar ama bu kadarı fazla. Adaylardan bazılarının Akşener’i temsilen çıkış yaptıklarını düşündüren işaretler var. Yeni bir taşıyıcı bulunursa siyasi ikbal beklentisinde olan kesimler bir süre daha devam etme arzusu doğabilir. Burada en önemli aktör Mansur Yavaş. Onun burada alacağı pozisyon önemli. Doğrudan sürece müdahil olmasa da İYİ Parti’de olan bitene ilgisiz değil. Onun desteklediği onunla görünmez ittifak kuranların bir etkisi olabilir. Tabii Ekrem İmamoğlu’nun İYİ Parti çevresinde genel popülarite etkisi var ama operasyonel olarak Yavaş’ın eli çok daha güçlü. Ama tabii bu durumun da zorlukları var. İYİ Parti’nin daha sonraki imkan için yedekte tutulması kolay değil. Bu formüle itiraz edeceklerin de kongrede mücadeleye girecekleri de muhakkak” sözleriyle sürece dair görüşlerini ortaya koydu.

28 Nisan’a kadar aday sayısının çoğalmasını bekleyen Kemal Can, tıpkı 1997 yılındaki MHP Olağanüstü Kurultayı’nda olduğu gibi kongre sırasında ittifakların kurulabileceği ve çoklu pazarlıklar yapılabileceği ihtimalinin yadsınmaması gerektiğinin altını çizdi.

Forum

STÜDYO VOA

VOA Türkçe Gazze protestolarının düzenlendiği üniversitede – 26 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:28:12 0:00
XS
SM
MD
LG