Ürdün, Suriye’de devam eden iç savaşın kendi sınırları içine taşmaması için kapsamlı keşif uçuşları ve Ürdün özel güçlerinin eğitilmesi alanlarında Amerika’dan yardım bekliyor.
Amerika Barış Enstitüsü’nden Steve Heydemann, Başkan Obama ile Ürdün Kralı Abdullah’ın Galler’deki NATO zirvesi sırasında yaptıkları görüşmede Ürdün için ciddi bir güvenlik tehdi oluşturan IŞİD’i ele aldığını söylüyor:
“Ürdün’e yönelik tehdit giderek artıyor, Ürdün sınır kontrollarını ve IŞİD sempatizanlarına karşı aldığı önlemleri sıkılaştırıyor.”
Güvenlik güçleri birçok genç militanın geçen yıl İngiltere’den sınırdışı edilen dini lider Ebu Katada’ya hayranlık duyduğunu bildiriyor. Ürdün, ülkedeki Amerikan hedeflerine saldırı planlamaktan ceza almış olan Katada’nın 2000 yılında New York’daki turistlere saldırı planlamaktan yargılandığı davayı ertelemiş durumda.
Heydemann, Suriye ve Irak sınırlarını aşmayı planlayan IŞİD liderlerinin Avrupa ve Amerika ile yıllardır devam eden bağları nedeniyle Ürdün’ü hedef almakta zorlandıklarını belirtiyor:
“Ürdün çok etkili bir askeri güce sahip. Amerika ile de yakın güvenlik ilişkileri var. Bu tabiri pek kullanmak istemiyorum ama Ürdün IŞİD için “kırmızı çizgi” olarak görülüyor; bu çizgiyi geçtiği taktirde IŞİD batıdan ve Amerika’dan daha sert müdahale görebilir.
Eski Büyükelçi Adam Ereli, bu durumun hem Ürdün’ün güvenliğini zora soktuğunu hem de Suriye ve Irak’tan gelen binlerce mülteci nedeniyle mali kaynaklarını zorladığını söylüyor:
“Nüfusun yüzde yirmisi mültecilerden oluşuyor. Bu zor bir durum, Ürdün için endişeliyim.”
Uzman Nora Bensahil, Ürdünlü yetkililerin şimdiye kadar ülkedeki mülteci krizinin güvenliği tehdit etmemesini sağladıklarını ancak Irak ve Suriye’deki gerilimin artmasıyla bunun daha da zorlaşacağını söylüyor:
“Mülteci sorunu konusunda aldığı uluslararası desteğe rağmen, Ürdün hangi noktada artık bununla baş edemez duruma gelecek? Bu, uzun süredir merak edilen bir soruydu. Cevabı “tahminimizden daha uzun bir süre” olarak veriliyordu ancak kısa dönemde artık bu böyle olmayacak.”
Uzmanlara göre, ülkedeki mülteci krizine yardımda bulunmak ve Ürdün’ün sınırlarını güvence altına almak, Kral Abdullah’ı IŞİD’e karşı kurulacak koalisyon içinde tutmak açısından önemli olacak.