LOGAN, BATI VIRGINIA —
Amerika’da birçok santral, elektrik üretiminde kömürden çok doğal gaz kullanıyor. Uzmanlara göre bu çevresel açıdan iyi bir şey, çünkü kömür daha fazla karbondioksit yaydığı için küresel ısınmayı tetikliyor. Ama kömüre talebin azalması Amerika’nın doğusunda, ekonomisi kömüre dayanan Appalachian bölgesinde yaşayanların geçim kaynaklarını tehdit ediyor.
Batı Virginia eyaletindeki Logan ilçesinde bulunan Prichard kömür madeni hala çalışıyor. 55 madenci, yılda yarım milyon ton kömür çıkarıyor. Ancak madenin geleceği tehlikede. Düşük maliyetli doğal gaz kullanımı, kömüre talebi azalttı. Ama madenin genel müdürü Rocky Hackworth, gerçek tehdidin Çevre Koruma Dairesi’nin artan denetim ve madencilik ruhsat ücretleri olduğunu söylüyor: “Son ruhsatımızı almak için üç yıl uğraştık. Daha başlamadan bu ruhsatı almak için 1 milyon 200 bin dolar harcadık. Çevre Koruma Dairesi, şimdi ruhsat verme işini askıya aldı. Asıl tehlike bu.”
Ruhsat için ödenen paranın büyük kısmı, kömüre erişmek için kazılan tepelerin yeniden ağaçlandırılması ve madencilik çalışmalarının su kaynaklarını kirletmesini önlemede kullanılıyor.
Bölgede birçok madenin kapısına kilit vuruldu. İşletmeler ayakta kalmaya çalışıyor. Madencilik ekipmanları için yedek parça üreten bir şirketin sahibi olan Jim Winkler, iki kat fazla işçi çalıştırdığı günleri hatırlıyor: “Yalnızca geçen yıldan bu yana yüzde 40 eleman kaybımız oldu. Madenciler haftada dört gün, günde sekiz saat çalışıyor. Şimdi dördünü daha işten çıkarmaya hazırlanıyorum. İkisi 20 yıldır yanımda çalışıyor. Bu hayatımın en zor kararı.”
Oto tamir atölyesi işleten Ashley Justice, ekonomik belirsizliğin duygusal olarak kendilerini yıprattığını söylüyor: “Hayatımız boyunca tanıdığımız insanların bir bir başka yerlere göç ettiğini ya da emekliye ayrıldığını görmek çok üzücü.”
Batı Virginia eyalet senatörü Art Kinkerdoll’a göre, Amerikan hükümeti, “temiz yakıt kullanayım ve küresel ısınmayı azaltayım” derken madencilere savaş açtı: “Bize savaş açtıkları düşüncesindeyim. Bu kadar denetim, madencilik yapmamızı zorlaştırıyor. Eğer elinizdeki ürünü satamazsanız, doğal olarak iflasa sürüklenirsiniz.”
Appalachian kırsalında yaşayan halk, kömüre karşı açılan savaşın mağdurlarının kendileri olduğunu savunuyor.
Batı Virginia eyaletindeki Logan ilçesinde bulunan Prichard kömür madeni hala çalışıyor. 55 madenci, yılda yarım milyon ton kömür çıkarıyor. Ancak madenin geleceği tehlikede. Düşük maliyetli doğal gaz kullanımı, kömüre talebi azalttı. Ama madenin genel müdürü Rocky Hackworth, gerçek tehdidin Çevre Koruma Dairesi’nin artan denetim ve madencilik ruhsat ücretleri olduğunu söylüyor: “Son ruhsatımızı almak için üç yıl uğraştık. Daha başlamadan bu ruhsatı almak için 1 milyon 200 bin dolar harcadık. Çevre Koruma Dairesi, şimdi ruhsat verme işini askıya aldı. Asıl tehlike bu.”
Ruhsat için ödenen paranın büyük kısmı, kömüre erişmek için kazılan tepelerin yeniden ağaçlandırılması ve madencilik çalışmalarının su kaynaklarını kirletmesini önlemede kullanılıyor.
Bölgede birçok madenin kapısına kilit vuruldu. İşletmeler ayakta kalmaya çalışıyor. Madencilik ekipmanları için yedek parça üreten bir şirketin sahibi olan Jim Winkler, iki kat fazla işçi çalıştırdığı günleri hatırlıyor: “Yalnızca geçen yıldan bu yana yüzde 40 eleman kaybımız oldu. Madenciler haftada dört gün, günde sekiz saat çalışıyor. Şimdi dördünü daha işten çıkarmaya hazırlanıyorum. İkisi 20 yıldır yanımda çalışıyor. Bu hayatımın en zor kararı.”
Oto tamir atölyesi işleten Ashley Justice, ekonomik belirsizliğin duygusal olarak kendilerini yıprattığını söylüyor: “Hayatımız boyunca tanıdığımız insanların bir bir başka yerlere göç ettiğini ya da emekliye ayrıldığını görmek çok üzücü.”
Batı Virginia eyalet senatörü Art Kinkerdoll’a göre, Amerikan hükümeti, “temiz yakıt kullanayım ve küresel ısınmayı azaltayım” derken madencilere savaş açtı: “Bize savaş açtıkları düşüncesindeyim. Bu kadar denetim, madencilik yapmamızı zorlaştırıyor. Eğer elinizdeki ürünü satamazsanız, doğal olarak iflasa sürüklenirsiniz.”
Appalachian kırsalında yaşayan halk, kömüre karşı açılan savaşın mağdurlarının kendileri olduğunu savunuyor.