Türkiye’deki okullarda okutulacak seçmeli dersleri tercih süresi 7 Şubat’a uzatılırken, Kürtçe seçmeli dersin tercih edilmesi için kampanyalar başlatıldı. Kürtçe için AKP, HDP, CHP, HÜDA PAR, İyi Parti, Gelecek ve Deva Parti’nin de aralarında bulunduğu birçok kesim çağrı yaptı.
Türkiye’de 2022-2023 öğrenim yılında müfredatta yer alacak seçmeli derslerin belirlenmesi için öğrenci ve ebeveynlerin ders tercihinde bulunması için verilen sürenin bitimine bir gün kala, Milli Eğitim Bakanlığı yoğun talep üzerine, süreyi uzattı. Özellikle Kürtler’in yoğun olarak yaşadığı Güneydoğu illerinde Kürtçe seçmeli dersin tercih edilmesi için birçok kesimden çağrılar yapılarak, kampanyalar düzenlendi.
Sürenin uzatılması üzerine daha önce Kürtçe’nin zorunlu ders olması için çalışan Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi’nden (DİERG), özellikle bazı il ve ilçelerde Kürtçe tercih edilmesi çağrısı yaptı.
DİERG Koordinatörü Prof. Dr. Aziz Yağan, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada öneriye destek istedi. Yağan, “Kürtçe’yi seçmemiş öğrencilere, ders seçimini yaptığı halde değiştirip Kürtçe’yi seçmek isteyen öğrencilere ve Adıyaman, Kahta, Pütürge, Karakoçan, Maden, Keban, Palu, Sivrice, Erzincan, Malatya, Antep, Maraş, Erzurum, Pazarcık, Elbistan, Afşin, Doğanşehir, Hecova, Erzurum Hınıs, Erzincan, Tercan, Sivas, Ulaş, Zara, Hafik gibi bazı il ve ilçelerde ise bir sınıf dahi olsa seçmeli Kürtçe dersini tercih etmelerini önermekteyiz. Bu önerimizin karşılık bulması için partisine bakılmaksızın milletvekillerinin, siyasi parti yetkililerinin, dil ve kültür alanında çalışma yapan dernek, vakıf ve aktivistlerin açıklama ve girişimde bulunmaları belki faydalı olabilir. Basından da bu konuya ilgilerini arttırmasını rica ediyoruz. İl ve ilçelerde tek bir sınıf bile olsa açılması gelecek açısından önemli bir başlangıç olabilir” dedi.
Kürtçe için siyasilerden destek
Bir grup aktivistin sosyal medya üzerinden başlattığı kampanyaya birçok siyasetçiden de destek geldi. AKP Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker, Batman Milletvekili Ziver Özdemir, MKYK Üyesi Abdurrahman Kurt kampanyaya destek vererek Kürtçe’nin seçilmesi için çağrı yapanlar arasındaydı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da sosyal medyada bir mesaj yayınlayarak, sadece Kürtler’in değil, herkesin Kürtçe öğrenmesini istedi. Davutoğlu Türkçe ve Kürtçe yayınladığı mesajında, ”Sadece anadili Kürtçe olanların değil, bu topraklarda yaşayan herkesin bu kadim dili merak edip öğrenmesini dilerim” ifadelerini kullandı.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İYİ Parti Diyarbakır İl Başkanı Vejdin Ensarioğlu ile Deva Partisi İl Başkanı Cihan Ülsen de yaptıkları açıklamalarda Kürtçe’nin seçilmesi çağrısı yaptılar.
İstanbul’da bir açılışta konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da gazetecilerin sorusu üzerine, anadilin hak olduğunu söyledi. İmamoğlu, ”Türkiye Cumhuriyeti’nde her vatandaş kendi etnik kökenine dair dilini de öğrenmek ister, ki hakkıdır. Yani bu vatandaşlık hakkıdır. İnancını da istediği gibi yaşama hürriyetine sahiptir. Milli Eğitim böyle bir adım atmışsa kendilerini tebrik ediyorum. Umarım buna ilgi duyan gidip öğrenmek isteyen Kürt vatandaşlarımız gider kayıt yaparlar” diye konuştu.
HDP Genel Merkezi de vatandaşları, Kürtçe seçmeli dersi tercih etmeye çağırdı.
Yayınevlerinden kitap bağışı
Bu arada Kürtçe yayınlar basan çok sayıdaki yayınevi de Kürtçe seçmeli ders kampanyalarına kitap bağışı yaparak katılıyor. Türkiye’nin Kürtçe kitap basan en büyük yayınevlerinden olan Avesta’nın Genel Yayın Yönetmeni Abdullah Keskin, Kürtçe seçmeli dersleri tercih edenler için başta çocuk ve eğitsel kitaplar olmak üzere bin kitap bağışlayacaklarını açıkladı.
Dünyanın ilk Kürtçe video oyunu olan ‘Bejan’ın yaratıcısı Erkam Yazılım’ın CEO’su Behmen Doğu, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, 150 adet “Bejan Kürtçe Öğreniyor” seti ile kampanyaya destek vereceklerini söyledi. İrili ufaklı birçok yayınevi de binlerce Kürtçe yayınla kampanyaya destek vereceklerini duyurdu.
DTSO “Yeterli değil ama değerlidir”
Kürtçe seçmeli derse ilişkin bir açıklama da Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası‘ndan (DTSO) geldi. DTSO’dan yapılan yazılı açıklamada Kürtçe’nin seçilmesinin hem dilin önündeki bazı engellerin aşılmasını hem de Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümlerinden mezun olan öğretmen adaylarının istihdamını sağlayacağına dikkat çekildi.
Kürtçe’nin seçmeli ders olarak okutulmasının yeterli olmadığına vurgu yapılan açıklamada, ”Kürtçe’nin orta öğretimde seçmeli ders olarak okutulması yeterli olmamakla birlikte çocuklarımızın kendi ana dillerinde eğitim almaları önemli ve değerlidir. Sosyal ve kültürel zenginliğimizin bir gereği olarak Kürtçenin korunması ve geliştirilmesi konusunda toplumun tüm kesimlerine görev ve sorumluluk düşmektedir. Özellikle kamu kurumları ve Üniversitelerin daha duyarlı davranmaları gerekmektedir. Eğitim ve öğretim kurumlarındaki idareciler toplumsal duyarlılıkla olaya yaklaşmalı, veli ve öğrencilere objektif rehberlik yapmalı, eğitimci temini konusunda gerekli hassasiyeti göstermelidirler” denildi.
“Kürtçe hikaye yazma yarışması” düzenleyeceğini açıklayan DTSO yönetimi, başarılı olan 100 öğrenciye tablet bilgisayar hediye edileceğini duyurdu.
Eğitim-Sen ve barolardan uyarı
Öte yandan Eğitim-Sen Diyarbakır 1 No’lu Şube Eş Başkanı Emine Akşahin iuygulamanın alt yapısının olmadığını söyledi. VOA Türkçe’ye konuşan Akşahin, bazı okullarda idarecilerin velileri yönlendirdiğini savunarak, Kürtçe öğretecek öğretmen sayısının az olmasını da eleştirdi.
Kürtçe’nin zorunlu olmasını talep eden Akşahin, “Okullarda idareciler bize şöyle bir açıklama yapıyor; ‘Bizim okulda var olan öğretmenler ve branşlar üzerinden seçmeli ders programı açıyoruz ve öğrencileri ona yönlendiriyoruz, bakanlığın listeleri üzerinden değil’. Haftanın bir saati de olsa bu seçmeli ders olarak konulmuş. Şimdiye kadar mezun olan öğretmen sayısı 64’tür. Uygulama var ama böyle bir uygulamaya yetecek kadar öğretmen yok. Binlerce öğrenciye ve okula yetmeyecek kadrolar var, altyapısı oluşturulmamış bir uygulama var. Ya da altyapısı oluşturulmuş bazı amaçlar üzerine kurulmuş bir uygulama. Bütün okullarda mutlaka din dersi veren öğretmenler var. İlahiyat‘tan mezun binlerce öğretmenin sürekli ataması yapılıyor, onlarca din dersi verecek öğretmen bulunuyor. İdareciler de onu baz alarak, bu derslerin seçmeli olarak alınabileceği yönünde çalışmalar yapıyorlar. Kapalı kapılar ardında bazı derslerin seçimi için çalışmalar yapıldığını, öğrencilerle ulaşmayan formları olduğunu, bakanlığın listesiyle aynı olmayan formları olduğunu biliyoruz” diye konuştu.
Siirt Barosu ise ders seçimi sırasında yaşanan hukuksuzluk iddialarına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı’na başvurdu. Bakanlıkta iddialara ilişkin inceleme yapılmasını isteyen Baro yönetimi, iddiaları yargıya taşıyacak velililere hukuki destek verileceğini ayrıca iddialara ilişkin suç duyurunda bulunulacağını duyurdu.