New York Times, Cumartesi günü Güney Carolina eyaletinde yapılan ön seçimi eski Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın kazanması, ılımlı adaylardan Pete Buttigieg'inse yarışı bıraktığını açıklaması üzerine Demokrat Parti başkan adaylığı yarışında yeni bir dönemece girildiğini yazıyor. Gazete, Buttigieg'in kendisinden daha güçlü ılımlı adayların önünü açmak ve Sanders'ın kazandığı ivmeyi kesmek amacıyla yarıştan çekilmesi üzerine yarın 14 eyalette birden yapılacak Süper Salı seçiminde Biden'ın avantaj elde ettiğini kaydediyor. Habere göre Buttigieg'in yokluğu, Elizabeth Warren ve Michael Bloomberg'in de işine yarayabilir. Öte yandan Sanders, dün sabah yaptığı açıklamada, Şubat ayında 46,5 milyon dolar bağış topladığını açıkladı. Sanders'ın bu parayı Mart ayında Florida, Michigan ve Ohio'da yapılacak önseçimler öncesinde siyasi reklamlara ağırlık vermek için kullanması bekleniyor. Öte yandan kamuoyu yoklamaları, Biden, Bloomberg ve Warren'ın Süper Salı önseçimlerinin yapılacağı eyaletlerde delege toplamak için gereken yüzde 15'lik oy oranı eşiğine erişememe riski bulunduğuna işaret ediyor.
New York Times bugün ayrıca Yunanistan'ın Türkiye'den gelen göçmen akınını durdurmak için sıkı önlemlere başvurduğunu yazıyor. Gazete, Türkiye'nin hafta sonunda sınırı açması üzerine Yunanistan'ın çok sayıda askeri sınır bölgesine yığdığını kaydediyor. Habere göre Yunanistan Hükümeti sığınma başvurularını bir aylığına durduracağı ve kaçak yollardan ülkeye giren göçmenleri sınır dışı edeceğini de açıkladı. Yunanistan Hükümeti, 24 saat içinde yaklaşık 10 bin kişinin sınırı geçmesinin engellendiğini, hafta sonu boyunca 150 kişininse tutuklandığını açıkladı. Yunanistan'ın attığı bu adımlar, Avrupa Birliği yasalarına aykırı olmasına rağmen hükümet, muafiyet başvurusunda bulunacağını kaydetti. Yunanistan'ın imzası bulunan ve mültecilerin korunmasına ilişkin uluslararası protokoller de bu tür uygulamaları yasaklıyor. Öte yandan Avrupa Konseyi Başkanı, Yunanistan Başbakanı'yla birlikte yarın Yunanistan-Türkiye sınırını ziyaret edeceğini bildirdi. Avrupa Birliği ise bu hafta içinde göçmen krizini ele almak üzere başbakanlar düzeyinde acilen toplanacağını duyurdu.
Wall Street Journal ise Corona virüsünün Amerika'da yayılmaya devam ettiğini yazıyor. Gazete, iki ölüm vakasının yaşandığı kuzeybatı eyaleti Washington'dan sonra yine iki batı eyaleti olan Oregon ve California'daki enfeksiyonların çok sayıda vakanın teşhis edilmemiş olabileceğine işaret ettiğini kaydediyor. Habere göre doğu eyaletlerinden New York, Florida ve Rhode Island'da da yeni vakalar tespit edildi. Trump Yönetimi'nin Corona salgınıyla mücadeleden sorumlu en üst düzey yetkilisi Başkan Yardımcısı Mike Pence, enfeksiyon vakalarının daha hızlı tespit edilebilmesi için gereken donanımın üretilip dağıtıldığını söyledi. Sağlık Bakanı Alex Azar ise Amerika'da Corona vakalarının sayısının ve buna bağlı ölümlerin artmasını beklediğini kaydetti. Ancak yetkililer yine de Amerika'nın coğrafi açıdan büyük bir ülke olması nedeniyle enfeksiyon riskinin genel olarak düşük olduğunu vurguluyor. Başkan Trump ve diğer üst düzey yetkililerinse bugün Beyaz Saray'da ilaç sanayisinin önde gelen yöneticileriyle bir araya gelmesi bekleniyor. Öte yandan gazete, salgının ekonomiye olumsuz yansımalarının devam ettiğini yazıyor. Stanford Üniversitesi'nden iktisatçı Nicholas Bloom'a göre salgının yaygın olması ve belirsizliğin sürmesi, büyük firmaların yatırım yapmasını, başka firmalarla birleşmesini ve istihdam yaratmasını ertelemesine neden olacak. Beyaz Saray Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Larry Kudlow ise Corona virüsünün ”Amerikan ekonomisini batırmayacağı” şeklinde bir ifade kullandı.
Washington Post ise Afganistam Hükümeti'nin, Amerika ve Taleban arasında varılan tarihi barış anlaşmasının bazı maddelerine itiraz ettiğini yazıyor. Gazete, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin anlaşmanın imzalanmasının üzerinden 24 saat geçmeden yaptığı basın toplantısında, tartışmalı tutuklu takası meselesinin takvimi ve Taleban ve Afgan Hükümeti arasında yapılması öngörülen görüşmelere ilişkin şartları sorguya açtığını bildiriyor. Habere göre Afgan Hükümeti saf dışı bırakılarak imzalanan Amerika-Taleban anlaşması, Amerikan askerlerinin ülkeden tam olarak çekilmesine ilişkin bir yol haritası ortaya koyuyor. Anlaşma uyarınca Taleban ve Gani hükümeti arasındaki görüşmelerin 10 Mart'ta başlaması, bu tarihe kadar tarafların tutuklu takası sürecini tamamlaması gerekiyor. Taleban, Afgan Hükümeti'nin elindeki 5 bin savaşçısının serbest bırakılmasını talep ediyor. Ancak Kabil'deki yetkililer, ellerindeki tutukluları, görüşmeler esnasında kullanabilecekleri bir koz olarak görüyor. Eşref Gani, dün yaptığı açıklamada, ”Taleban militanlarının serbest bırakılması Amerika'nın değil Afgan Hükümeti'nin yetkisi altındadır. 5 bin tutuklunun serbest bırakılması yönünde bir taahhüt verilmedi,” dedi. Gazete, anlaşmanın, savaşı bitirme sözü veren Başkan Trump'ın dış siyaset stratejisi açısından kritik önem taşıdığını, ancak bazı Cumhuriyetçiler'in Amerika'nın güvenliğini tehdit edeceği gerekçesiyle anlaşma çerçevesinde verilmesi öngörülen bazı ödünlere karşı çıktığını kaydediyor.