New York Times, İsrail ve Gazze arasında hafta sonunda kısa sürede tırmanan çatışmalarla ilgili ayrıntıları aktarıyor. Gazete, çatışmaların, 2014'teki savaştan sonra ilk kez bu kadar şiddetli olduğunu kaydediyor. Habere göre Gazze'deki yetkililer, iki gün süren çatışmalarda 22 Filistinli'nin öldüğünü açıkladı. Filistin'in roket saldırıları sonucuysa dört İsrailli sivil öldü. Filistinli yetkililerden gelen açıklamaya göre bu sabah erken saatlerde İsrail'le ateşkes anlaşmasına varıldı. İsrail'in Gazze sınırında yaşayanlara yönelik bazı kısıtlamaları kaldırması, bu anlaşmanın dolaylı olarak doğrulanması anlamına geliyor. Gazete, çatışmaların, Cuma günü bir keskin nişancının iki İsrail askerini yaralaması üzerine patlak verdiğini hatırlatıyor. New York Times ayrıca çatışmaları, Filistinliler'in, İsrail'in Gazze'deki kötü insani şartları iyileştirmemesi nedeniyle sabırsızlanmasının bir ifadesi olarak yorumluyor. İki milyon nüfuslu Gazze, Hamas'ın iktidara geldiği 2007'den bu yana İsrail'in kara, deniz ve hava ablukası altında. Ancak İsrail ve Hamas, düşman olsalar da birbirine bağımlı olan iki varlık. Hamas, İsrail'e meydan okuyan eylemlerini, kendisini Filistin direnişinin gerçek sesi olarak öne çıkartmak için kullanıyor. İsrail'deki sağcı hükümetse Gazze'nin dikbaşlılığını, Filistin'in barış görüşmeleri yolunda iyi bir ortak olamayacağı tezini savunmak için kullanıyor.
New York Times bugün ayrıca Başkan Trump'ın Rusya soruşturmasını yürüten özel yetkili savcı Robert Mueller'ın Kongre'de ifade vermesine karşı çıkmasının, Trump ve Demokratlar'ın başkanlık yetkileri ve güçler ayrılığı konusunda yüzleşmesine zemin hazırladığını kaydediyor. Habere göre Trump, Cuma günü, Mueller'ın Kongre'de ifade verip vermemesinin Adalet Bakanı Barr'a bağlı olduğunu söylemişti. Ancak Trump'ın bu konudaki karar değişikliğini Twitter üzerinden açıklaması, Mueller'ın ifade vermesinde sakınca görmediğini kaydeden Adalet Bakanı Barr üzerinde baskı oluşturuyor. Ancak gazeteye göre Adalet Bakanlığı'na bağlı olarak görev yapan özel savcı Mueller'ın bu ay sonunda görevini tamamladıktan sonra serbest kalması, ifade verip vermeme konusunda bağımsız karar almasını sağlayabilir. Demokrat Partililerse Trump'ı Mueller'ı susturmaya çalışmakla suçluyor. Temsilciler Meclisi Yargı Komisyonu, geçen ay Mueller'ı ifade vermek üzere Kongre'ye davet etmişti. Henüz takvim belirlenmemiş olsa da olası bir oturumun 15 Mayıs'ta yapılması mümkün.
Washington Post ise İran hükümetinin Irak'taki bağımsız din adamları üzerinde nüfuz oluşturmaya çalıştığını yazıyor. Gazete, İran'ın dini liderlerinin Irak'taki Şii Müslümanlar üzerindeki etki alanını genişletmek üzere harekete geçtiğini bildiriyor. Habere göre İran'ın bu girişimi, en çok Irak'ın dini hiyerarşisinin merkezi olan ve tüm Irak nüfusunun üçte ikisini oluşturan Şii topluma uzanan kapı olarak tanımlanan Necef'te göze çarpıyor. İran'ın Necef'te okullar, hayır kurumları ve camiler inşa edilmesi için mali kaynak sağlaması bunun bir göstergesi. İran'a bağlı din adamları, Necef'teki din okullarında devlet destekli Şii teolojisini yerleştirmeye çalışıyor. Ancak İran'ın Necef'te oluşturmaya çalıştığı dini etki alanının direnişle karşılaştığı da görülüyor. Bunun bir nedeni, çok sayıda Iraklı'nın İran'ın ülkelerine yönelik siyasi, askeri ve ekonomik müdahalelerinden bıkmış olması. Öte yandan çok sayıda İranlı turist her yıl Şii Müslümanlar için kutsal sayılan İmam Ali Türbesi'ni ziyaret etmek için Necef'e akın ediyor. İranlı turistler Necef'in ekonomisine katkıda bulunurken İran hükümeti de İmam Ali Türbesi kapsamındaki müze, kütüphane ve etüd salonlarından oluşan külliyenin inşasına yüklü miktarda kaynak ayırıyor.