Erişilebilirlik

Merkel: "Kendimi Savunacak Gücüm Kalmamıştı"


Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, Der Spiegel'de yayınlanan bir röportajında Rusya ve Ukrayna politikasını değerlendirdi.

Geçen yıl Aralık ayında başbakanlık koltuğunu Olaf Scholz’a bırakan siyasetçi, görev süresinin sonunda artık Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'i etkileme imkanı görmediğini söyledi.

Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya saldırısı ile başlayan savaş konusunda ilk kez kapsamlı bir açıklama yapan Merkel, 2014 yılında imzalanan Minsk Anlaşması'nın o dönemde "baltalandığını", Avrupa Birliği'nde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile birlikte Rusya konusunda bağımsız bir Avrupa formatı oluşturmak istediğini ancak bunun, görev süresinin dolması nedeniyle gerçekleşmediğini söyledi.

2021 Ağustos ayında Moskova’da Putin ile bir araya geldiğini anımsatan Merkel, birkaç ay sonra artık Almanya Başbakanı olmayacağının belli olmasıyla birlikte etkisinin azaldığını fark ettiğini, "Artık kendimi savunacak gücüm kalmamıştı, çünkü herkes sonbaharda gideceğimi biliyordu" sözleriyle ifade etti.

"Putin’in bana verdiği mesaj çok açıktı; 'Politik açıdan işiniz bitti'. Putin için sadece güç önemlidir. Son ziyaretimde Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'u da yanında getirdi, onun öncesinde sadece ikimiz görüşürdük" diyen Merkel, Avrupa Birliği’nde de benzer bir durumla karşılaştığını ve yalnız bırakıldığını öne sürdü.

AB Konseyi'nde diğer ülkelerin temsilcilerine konuyu açtığını aktaran eski başbakan, "Biri dedi ki; 'Bu konu benim için çok büyük'. Diğeri sadece omuzlarını silkti ve 'Bunu büyüklerin yapması gerekir‘ dedi. Eylül ayında tekrar aday olmuş olsaydım, orada sondaj yapmaya devam edebilirdim" şeklinde konuştu.

Der Spiegel dergisinin Rusya-Ukrayna Savaşı’nın engelleyemediği ve yeniden aday olmadığı için pişman olup olmadığını sorduğu Merkel, bu soruya olumsuz yanıt verdi.

Merkel, "Yeni birinin görevi devralması gerekiyordu. Yurtiçinde çoktan zamanı gelmişti. Ve dış politika açısından, tekrar tekrar denediğim pek çok konuda tek bir milimetre bile ilerleme kaydedememiştim. Sadece Ukrayna ile ilgili olarak değil. Transdinyester ve Moldova, Gürcistan ve Abhazya, Suriye ve Libya konularında bu böyle oldu. Yeni bir siyasi yaklaşımın zamanı gelmişti" dedi.

Vladimir Putin'le ilgili değerlendirmesinde dönemin ABD Başkanı Barack Obama ile hemfikir olduğunu anlatan Merkel, "2014’de Rusya'nın Kırım'ı ilhakından sonra Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasını önlemek için her şeyi denedik ve yaptırımlarımızı ayrıntılı bir şekilde koordine ettik" derken, 2008'de Bükreş'te düzenlenen NATO zirvesinde ve daha sonra Minsk'teki müzakereler sırasında Ukrayna'nın bir Rus saldırısına daha iyi direnebilmesi için zaman kazanmasına kartkıda bulunduklarını belirtti.

"Ukrayna o dönemde artık daha güçlü, daha savunulabilir bir ülke haline geldi" görüşünü paylaşan Merkel, aksi takdirde ülkenin Putin'in askerleri tarafından istila edileceğinden emin olduğunu da açıkladı.

Rusya'nın geçen Şubat ayında Ukrayna'ya saldırmasını, "tarihin coşkulu bir evresinin sona ermesi" olarak niteleyen Merkel, "Bugün bir kez daha karmaşıklıklarla dolu bir dünyayla karşı karşıyayız" dedi. "Tarih tekerrür etmez ama korkarım ki kalıplar tekerrür ediyor. Dehşet, çağdaş tanıklarla birlikte ortadan kalkıyor. Ancak uzlaşma ruhu da ortadan kalkıyor" diye konuşan Merkel, aynı zamanda dış politikada aşılamayacak sınırlar çizilmemesi konusunda da uyarıda bulundu.

"Çıtayı o kadar yükseğe koymamaya dikkat etmeliyiz ki sonunda karşımızda taleplerimizi karşılayabilecek biri olsun" diye görüş belirten eski başbakan, Rusya ile ilişkilerin yeniden başlatılabileceği zamanın şimdiden düşünülmesi gerektiğini ve Rusya'yı ciddiye almanın bir zayıflık değil, bilgelik işareti olduğunu söyledi.

STÜDYO VOA

ABD üniversitelerinde Gazze protestoları yayılıyor - 24 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG