BERLİN —
22 Eylül seçimleri sonrasında yeni Federal Parlamento'nun ilk oturumuna bir hafta kala yeni koalisyon hükümeti için poker oyununun sonuna yaklaşıldı. Başbakan Angela Merkel'in tek başına iktidarı kıl payı kaçırmasından sonra koalisyonu hangi partiyle kuracağı sorusu bu hafta yanıtını bulacak. Dün Sosyal Demokrat Parti SPD ile masaya oturan Merkel ve Hristiyan Birlik Partileri yetkilileri bugün de Yeşiller’le bir kez daha görüştükten sonra hangi partiyle koalisyon kuracağına karar verecek. Dün ikinci kez SPD ile bir araya gelen Birlik Partileri yetkilileri, görüşmede Euro krizi, mali politikalar, demografik değişim ve ülkenin iç güvenliği gibi konuları ele aldıklarını bildirirken, Sosyal Demokratlar ise sekiz saat süren görüşmede birçok konuda ortak bir çizgi bulunamadığını açıklayarak, koalisyon öngörüşmelerinin zor yürüdüğünü ifade etti.
Kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeden sızan haberlere göre, tarafların anlaşamadıkları konuların başında SPD’nin bastırdığı asgari saat talebi geliyor. Berlin'deki siyasi yorumcular dünkü toplantıda yaşanan sorunlara rağmen ibrenin CDU/CSU ile SPD’nin oluşturacağı büyük koalisyondan yana olduğunu ifade ediyor. Merkel ve ekibinin sözcüleri de SPD ile daha önceden büyük koalisyon tecrübeleri bulunduğunu ve birçok temel ve aktüel konuda Yeşiller’den daha çok SPD ile anlaşabileceklerini vurguladılar. Başbakan Merkel'in de koalisyon partneri kararına seçim sonuçlarının yansımasını arzuladığını söylemesi, SPD ile 'büyük koalisyon' konusunda ön karar olarak yorumlandı.
Seçim sonrasında yapılan çeşitli kamuoyu araştırmalarının sonuçlarına göre Almanların yüzde 66'sı ile çoğunluğu seçimde en fazla oyu alan CDU/CSU ile Sosyal Demokrat Parti SPD'nin koalisyon yapmasından yana. Ancak Angela Merkel’in Yeşiller’e de göz kırparak bu alternatifi de son ana kadar açık tutmak istemesi dikkati çekiyor. Yenilenebilir enerjiye geçiş, Euro'nun ve batık AB ülkelerin kurtarılmasında yardım paketleri ve 8,50 Euro asgari saat ücreti gibi konularda Yeşiller'le Birlik Partileri'nin benzer tezleri savunmalarına paralel, iki blok arasında uzlaşma sağlanması zor görünen konuların başında Yeşiller'in özellikle Türkiye kökenli göçmenleri ilgilendiren çifte vatandaşlık istemi ile eşcinsel birlikteliklere evlilik gibi eşit hakların verilmesi talebi geliyor. Birlik Partileri bu iki talebi de reddediyor.
Birlik Partileri ile Yeşiller arasındaki görüşmeden sürpriz bir uzlaşma kararı da çıkabileceği belirtilirken, Yeşiller’in haftasonu yapacağı kurultay öncesinde partide eşbaşkanlık için yeniden adaylığını koyacağını açıklayan Cem Özdemir’e yönelik eleştiriler artıyor. Genel seçimde oy kaybı yaşayan Yeşiller’de, Özdemir dışında tüm parti yönetimi görevlerinden tamamen çekilmişti. Merkel’le koalisyon görüşmelerindeki Yeşiller ekibine başkanlık yapan Cem Özdemir’in kurultayda oy kaybedebileceği, hatta seçilemeyeceği bile konuşuluyor.
Öte yandan yeni bir araştırma, genel seçimlerden sonra oluşan Federal Meclis’te ülkede yaşayanların neredeyse yarısının temsil edilmediğini ortaya çıkardı. Seçimde oy hakkı bulunanların sadece yüzde 71,5'inin sandığa gittiğini hatırlatan araştırma, seçme hakkı olanların yüzde 55,8’inin mecliste temsil edildiğini ortaya koydu. Araştırma, oy kullanmayanlarla birlikte, sandık başına gitme hakkı bulunmayan dört milyona yakın göçmene paralel, yüzde 5’lik seçim barajına takıldığı gerekçesiyle genel seçimlerde verilen oyların yüzde 15,7’sinin mecliste yer almadığını gösteriyor.
Kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeden sızan haberlere göre, tarafların anlaşamadıkları konuların başında SPD’nin bastırdığı asgari saat talebi geliyor. Berlin'deki siyasi yorumcular dünkü toplantıda yaşanan sorunlara rağmen ibrenin CDU/CSU ile SPD’nin oluşturacağı büyük koalisyondan yana olduğunu ifade ediyor. Merkel ve ekibinin sözcüleri de SPD ile daha önceden büyük koalisyon tecrübeleri bulunduğunu ve birçok temel ve aktüel konuda Yeşiller’den daha çok SPD ile anlaşabileceklerini vurguladılar. Başbakan Merkel'in de koalisyon partneri kararına seçim sonuçlarının yansımasını arzuladığını söylemesi, SPD ile 'büyük koalisyon' konusunda ön karar olarak yorumlandı.
Seçim sonrasında yapılan çeşitli kamuoyu araştırmalarının sonuçlarına göre Almanların yüzde 66'sı ile çoğunluğu seçimde en fazla oyu alan CDU/CSU ile Sosyal Demokrat Parti SPD'nin koalisyon yapmasından yana. Ancak Angela Merkel’in Yeşiller’e de göz kırparak bu alternatifi de son ana kadar açık tutmak istemesi dikkati çekiyor. Yenilenebilir enerjiye geçiş, Euro'nun ve batık AB ülkelerin kurtarılmasında yardım paketleri ve 8,50 Euro asgari saat ücreti gibi konularda Yeşiller'le Birlik Partileri'nin benzer tezleri savunmalarına paralel, iki blok arasında uzlaşma sağlanması zor görünen konuların başında Yeşiller'in özellikle Türkiye kökenli göçmenleri ilgilendiren çifte vatandaşlık istemi ile eşcinsel birlikteliklere evlilik gibi eşit hakların verilmesi talebi geliyor. Birlik Partileri bu iki talebi de reddediyor.
Birlik Partileri ile Yeşiller arasındaki görüşmeden sürpriz bir uzlaşma kararı da çıkabileceği belirtilirken, Yeşiller’in haftasonu yapacağı kurultay öncesinde partide eşbaşkanlık için yeniden adaylığını koyacağını açıklayan Cem Özdemir’e yönelik eleştiriler artıyor. Genel seçimde oy kaybı yaşayan Yeşiller’de, Özdemir dışında tüm parti yönetimi görevlerinden tamamen çekilmişti. Merkel’le koalisyon görüşmelerindeki Yeşiller ekibine başkanlık yapan Cem Özdemir’in kurultayda oy kaybedebileceği, hatta seçilemeyeceği bile konuşuluyor.
Öte yandan yeni bir araştırma, genel seçimlerden sonra oluşan Federal Meclis’te ülkede yaşayanların neredeyse yarısının temsil edilmediğini ortaya çıkardı. Seçimde oy hakkı bulunanların sadece yüzde 71,5'inin sandığa gittiğini hatırlatan araştırma, seçme hakkı olanların yüzde 55,8’inin mecliste temsil edildiğini ortaya koydu. Araştırma, oy kullanmayanlarla birlikte, sandık başına gitme hakkı bulunmayan dört milyona yakın göçmene paralel, yüzde 5’lik seçim barajına takıldığı gerekçesiyle genel seçimlerde verilen oyların yüzde 15,7’sinin mecliste yer almadığını gösteriyor.
