Mısır’da Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin sokak gösterilerine yol açan yeni yetki kararnamesinden sonra borsa açılışının ilk gününde yüzde 10 değer kaybetti.
Öteyandan Müslüman Kardeşler Örgütü İslamcı lideri desteklemek için ülke çapında gösteriler düzenlenmesi çağrısında bulundu.
Mısır borsasındaki düşüş, geçen yıl otoriter devlet başkanı Hüsnü Mübarek’in devrilmesi sırasında çıkan karışıklıklardan beri kaydedilen en büyük düşüş oluyor.
Mursi’nin tüm yetkileri kendisinde toplayan kararnamenin yayınlanmasından Mısır’da gerginlik devam ediyor.
Pazar sabahı Tahrir meydanında göstericiler yine polisle çatıştı. Polis taş açan göstericilere gözyaşartıcı bomba ile karşılık verdi.
Yargı kurumları yetkilerinin Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi tarafından kısılmasını eleştirdi. İskenderiye’de yargıçlar protesto amacıyla grev başlatırken, Mursi’nin kararnamesi “bağımsız yargıyı hedef alan saldırı” olarak nitelendi.
Amerikan hükümeti Mursi’nin yargının yetkilerini kısıtlayan, buna karşın kendi yetkilerini genişleten kararlarını eleştirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland Cuma günü yaptığı açıklamada “22 Kasım günü ilan edilen açıklamalar hem Mısır’da hem de uluslararası toplumda kaygı yarattı. Devrime ilham veren unsurlardan biri iktidarın tek elde veya tek bir kurumda toplanmaması fikriydi. Mısır’daki mevcut anayasal boşluk; güç dengesi sağlayan, temel özgürlüklere saygı gösteren, bireysel hakları koruyan ve Mısır’ın uluslararası taahhütlerine uygun hukuk ilkelerini gözeten bir anayasa ile çözülür. İtidal çağrısında bulunuyor ve tarafları birlikte çalışmaya, tüm Mısır halkını aralarındaki görüş ayrılıklarını demokratik diyalog ve barışçı yollardan gidermeye çağırıyoruz,” dedi.
Mursi, Perşembe günü yayınladığı kararname ile aldığı kararların mahkemeler veya herhangi bir başka kurum tarafından iptal edilemeyeceğini
ilan etmişti.
Mursi’nin yayınladığı kararname ile yargının meclisin üst kanadı ile anayasa komisyonunu feshetme hakkı elinden alınıyor. Her iki makam da Mursi yanlılarının kontrolü altında.
Mursi, ayrıca, geçen yılki ayaklanmalar sırasında halka karşı şiddet uygulayan eski hükümet yetkililerinin yeniden yargılanmasını da istedi.
Mursi taraftarları, cumhurbaşkanının kararlarını destekliyor ve bu kararları almakta geç bile kalındığını söylüyor.
Muhalefet partileri kararın anayasaya aykırı olduğunu söylüyor. Muhalefet liderlerinden Muhammed ElBaradey, Mursi’nin kendisini “firavun” ilan ettiğini söyledi. Liberal görüşleriyle bilinen ElBaradey, Mursi’nin tüm yetkileri tek elde topladığını ve bunun sonuçlarının ağır olacağını kaydetti.
Mursi, İsrail ile Hamas arasındaki çatışmaları sona erdiren Çarşamba günkü ateşkes anlaşmasına arabuluculuk ettiği için uluslararası alanda büyük övgü almıştı.
Mısır mahkemeleri, meclisin ve anayasa komisyonunun feshini konu alan davaları gözden geçiriyordu. Mursi’nin yayınladığı kararnameyle yargının Müslüman Kardeşler aleyhine karar alması engellenmiş oluyor.
Mübarek yeniden yargılanabilir
Mursi’nin, eski hükümet yetkililerinin yeniden yargılanması kararı ise devrik diktatör Hüsnü Mübarek’i de kapsayabilir. Mübarek, ayaklanma sırasında sivillerin öldürülmesine engel olmadığı gerekçesiyle Haziran ayında ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Mübarek, hakkındaki yolsuzluk ve ayaklanmayı bastırmak için sivillerin öldürülmesi için emir vermek suçlamalarından herhangi bir cezaya çarptırılmamıştı.
Bu da birçok Mısırlı’yı öfkelendirmişti.
Mübarek döneminde görev yapan birçok emniyet görevlisi de göstericileri öldürme suçundan aklanmıştı. Bu da başsavcının adil bir yargı süreci gözetmediği iddialarını gündeme getirmişti.
Mursi, kararnamesiyle, başsavcı Abdül Macid Mahmud’u da görevden aldı. Kararname, başsavcının görev süresini dört yılla kısıtlayınca, Mübarek döneminde atanan Mahmud’un başsavcılık görevi sona ermiş oldu.
Mursi, Mahmud’u geçen ay görevden almaya çalışmış, ancak yargı bunu engellemişti. Mursi, Mahmud’un yerine Talat Abdullah’ı atadı.
Öteyandan Müslüman Kardeşler Örgütü İslamcı lideri desteklemek için ülke çapında gösteriler düzenlenmesi çağrısında bulundu.
Mısır borsasındaki düşüş, geçen yıl otoriter devlet başkanı Hüsnü Mübarek’in devrilmesi sırasında çıkan karışıklıklardan beri kaydedilen en büyük düşüş oluyor.
Mursi’nin tüm yetkileri kendisinde toplayan kararnamenin yayınlanmasından Mısır’da gerginlik devam ediyor.
Pazar sabahı Tahrir meydanında göstericiler yine polisle çatıştı. Polis taş açan göstericilere gözyaşartıcı bomba ile karşılık verdi.
Yargı kurumları yetkilerinin Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi tarafından kısılmasını eleştirdi. İskenderiye’de yargıçlar protesto amacıyla grev başlatırken, Mursi’nin kararnamesi “bağımsız yargıyı hedef alan saldırı” olarak nitelendi.
Amerikan hükümeti Mursi’nin yargının yetkilerini kısıtlayan, buna karşın kendi yetkilerini genişleten kararlarını eleştirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland Cuma günü yaptığı açıklamada “22 Kasım günü ilan edilen açıklamalar hem Mısır’da hem de uluslararası toplumda kaygı yarattı. Devrime ilham veren unsurlardan biri iktidarın tek elde veya tek bir kurumda toplanmaması fikriydi. Mısır’daki mevcut anayasal boşluk; güç dengesi sağlayan, temel özgürlüklere saygı gösteren, bireysel hakları koruyan ve Mısır’ın uluslararası taahhütlerine uygun hukuk ilkelerini gözeten bir anayasa ile çözülür. İtidal çağrısında bulunuyor ve tarafları birlikte çalışmaya, tüm Mısır halkını aralarındaki görüş ayrılıklarını demokratik diyalog ve barışçı yollardan gidermeye çağırıyoruz,” dedi.
Mursi, Perşembe günü yayınladığı kararname ile aldığı kararların mahkemeler veya herhangi bir başka kurum tarafından iptal edilemeyeceğini
ilan etmişti.
Mursi’nin yayınladığı kararname ile yargının meclisin üst kanadı ile anayasa komisyonunu feshetme hakkı elinden alınıyor. Her iki makam da Mursi yanlılarının kontrolü altında.
Mursi, ayrıca, geçen yılki ayaklanmalar sırasında halka karşı şiddet uygulayan eski hükümet yetkililerinin yeniden yargılanmasını da istedi.
Mursi taraftarları, cumhurbaşkanının kararlarını destekliyor ve bu kararları almakta geç bile kalındığını söylüyor.
Muhalefet partileri kararın anayasaya aykırı olduğunu söylüyor. Muhalefet liderlerinden Muhammed ElBaradey, Mursi’nin kendisini “firavun” ilan ettiğini söyledi. Liberal görüşleriyle bilinen ElBaradey, Mursi’nin tüm yetkileri tek elde topladığını ve bunun sonuçlarının ağır olacağını kaydetti.
Mursi, İsrail ile Hamas arasındaki çatışmaları sona erdiren Çarşamba günkü ateşkes anlaşmasına arabuluculuk ettiği için uluslararası alanda büyük övgü almıştı.
Mısır mahkemeleri, meclisin ve anayasa komisyonunun feshini konu alan davaları gözden geçiriyordu. Mursi’nin yayınladığı kararnameyle yargının Müslüman Kardeşler aleyhine karar alması engellenmiş oluyor.
Mübarek yeniden yargılanabilir
Mursi’nin, eski hükümet yetkililerinin yeniden yargılanması kararı ise devrik diktatör Hüsnü Mübarek’i de kapsayabilir. Mübarek, ayaklanma sırasında sivillerin öldürülmesine engel olmadığı gerekçesiyle Haziran ayında ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Mübarek, hakkındaki yolsuzluk ve ayaklanmayı bastırmak için sivillerin öldürülmesi için emir vermek suçlamalarından herhangi bir cezaya çarptırılmamıştı.
Bu da birçok Mısırlı’yı öfkelendirmişti.
Mübarek döneminde görev yapan birçok emniyet görevlisi de göstericileri öldürme suçundan aklanmıştı. Bu da başsavcının adil bir yargı süreci gözetmediği iddialarını gündeme getirmişti.
Mursi, kararnamesiyle, başsavcı Abdül Macid Mahmud’u da görevden aldı. Kararname, başsavcının görev süresini dört yılla kısıtlayınca, Mübarek döneminde atanan Mahmud’un başsavcılık görevi sona ermiş oldu.
Mursi, Mahmud’u geçen ay görevden almaya çalışmış, ancak yargı bunu engellemişti. Mursi, Mahmud’un yerine Talat Abdullah’ı atadı.