Erişilebilirlik

Ortadoğu'da Bölgesel Rekabet Silahsızlanma Çabalarına Engel


Ortadoğu'da Bölgesel Rekabet Silahsızlanma Çabalarına Engel
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:57 0:00

Suriye’nin kimyasal silahlarını yok etme ve İran’ın nükleer programını kontrol altına alma çabaları kitle imha silahlarından arındırılmış bir Ortadoğu fikrini yeniden canlandırdı. Ancak uzmanlar bölgesel rekabetin bunun için engel oluşturduğu görüşünde

Birleşmiş Milletler’in Suriye’deki kimyasal silah çalışmaları ve İran’ın nükleer programını kontrol altına alma çabaları Ortadoğu’da kitle imha silahları tehdidini sınırlama yolunun açıldığı umudu yarattı.

Ancak siyasi uzmanlar bunun uzun zamandır süren gerçekleşme şansı düşük bir hayal olduğu görüşünde. Profesör Emad Şahin bunlardan biri.

Şahin, “Bölge kimyasal ve nükleer silahlardan arındırılırsa elbette iyi olur. Ancak bu proje uzun yıllardan beri masada,” diyor.

Saydamlık engellerden biri. İran batının nükleer silah üretmeye çalıştığı suçlamasını reddediyor. Suriye, kimyasal silahlarını ancak Amerika’nın askeri müdahele tehdidinden sonra doğruladı.

Mısır, Libya, Irak ve İran gibi İsrail’in de kimyasal silahları olduğu sanılıyor. İsrail’in ayrıca resmen açıklamadığı nükleer gücü de var.

Tehdidi kontrol altına almak için çabalar sürerken siyaset bilimci Said Sadık sorunun bir bütün olarak ele alınması gerektiğini savunuyor: “Bu, ilgili tüm tarafların katıldığı ortak bir girişim olmalı. Ancak çatışmalar sürdükçe her zaman bu silahları korumak için bir özür bulunacak.”

Bölgede bir çok sorun olmasına rağmen tartışmalar daha çok İsrail üzerinde yoğunlaşıyor.

Emad Şahin, “Bölgeye kasıtlı ya da kasıtsız kabul ettirilen bir tür savunma doktrini var. Ama bu doktrin fiilen İsrail’in askeri açısından tüm komşularının toplamından daha güçlü olmasını öngörüyor,” diyor.

Bölgesel güç dengesizliği olduğu görüşü mevcut silahsızlanma çabalarını olumsuz etkiliyor. Oysa bu tür silahlar yıllardan beri İsrail ve Suriye üzerinde caydırıcı oldu.

Şahin, “Silah stoklarının imhası konusu, ülkelere baskı yapmak için kullanılıyor. Ama bu yapılırken bölgesel güçler arasında stratejik dengesizlik korunuyor. Bu da birçok sorun yaratıyor,” şeklinde konuşuyor.

Bazıları aynı şekilde Başkan Obama’nın Suriye krizinde izlediği tutumun da sorun yarattığını iddia ediyor.

Said Sadık, Obama’nın Esat yönetimine karşı askeri müdahaleden vazgeçmekle diğer benzer rejimleri kitle imha silahları kullanmada cesaretlendirdiği görüşünde: “Obama kendisini krizden kurtarmak istedi. Yeni yollar aradı. Ama İran’ın nükleer programını çözecek bir yol yok. Amerika’nın saygınlığı Suriye krizinden zarar gördü. Esat’ın yaptıkları da yanına kaldı.”

İran nükleer programının barışcı olduğunu savunuyor ama sadece İsrail değil birçok bölge ülkesi bunu kuşkuyla karşılıyor.

Said Sadık, “Bu durum Mısır ve Suudi Arabistan gibi ülkeleri kendi nükleer silahlarını edinmeye ve bir tür denge kurmaya zorlayacak,” diyor.

Sadık, böyle bir gelişmenin uluslararası çabalara rağmen zaten istikrarsız olan bölgeyi daha büyük bir silah yarışına sürükleyebileceği uyarısında bulunuyor.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG