İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Gezi Parkı davasında bugün önce beraatine karar verilen Osman Kavala hakkında bu kez de 15 Temmuz soruşturması kapsamında gözaltı kararı verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, "kamuoyunda 'Gezi Olayları' olarak bilinen ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni hedef alan kalkışma girişiminin soruşturulması kapsamında; eylemleri planlayan, yöneten ve yönlendiren bir kısım şüpheliler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığının 19/02/2019 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı" hatırlatıldı.
İstanbul 30'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nin 18 Şubat 2020 tarihli kararıyla hakkında kamu davası açılan sanıkların beraatine ve tutuklu sanık Mehmet Osman Kavala'nın tahliyesine karar verildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Anılan kararın bozulması talebi ile ilgili mahkemeye süre tutum dilekçesi verilmiş olup kararın gerekçesinin yazılmasını müteakip Cumhuriyet Başsavcılığımızca istinaf kanun yoluna başvurulacaktır. Yargılama sonucunda tahliyesine karar verilen sanık Mehmet Osman Kavala hakkında, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen bir başka soruşturma kapsamında TCK'nın 309. maddesi uyarınca Anayasal Düzeni Bozmaya Teşebbüs suçundan ayrıca gözaltı kararı verilmiştir."
Tahliye kararı verilmişti
İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Gezi Parkı davasında bugün karar çıkmıştı. Aralarında Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala, akademisyen Yiğit Aksakoğlu ve Ayşe Mücella Yapıcı'nın da olduğu 9 sanığın beraatine karar verilmişti. Davanın tutuklu bulunan tek sanığı Osman Kavala'nın bu kararla tahliye edilmesi öngörülüyordu. Kavala, 839 gündür tutuklu bulunuyor.
Mahkeme yurt dışında bulunan ve “firari sanık” olarak değerlendirilen Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dosyalarının ayrılmasını kararlaştırdı, bu sanıklar hakkındaki yakalama kararları da kaldırıldı.
Yapılan suçlamalar arasında "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs", "mala zarar verme", "nitelikli yağma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "kasten yaralama", "ağırlaştırılmış yaralama" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" vardı. Ancak mahkeme bu suçlamalar hakkında “somut ve kesin delil bulunamadığına” hükmetti.
