Rusya lideri Vladimir Putin, yıl sonu basın toplantısının 14’üncüsünü düzenledi. Rus ve yabancı 1702 gazetecinin akredite olduğu toplantıda Putin, iç meselelerden dış politikaya merak edilenleri yanıtladı. Dört saate yakın süren toplantıda Suriye ve Ukrayna krizi dikkat çekici başlıklardı.
ABD'nin Suriye'den çekilme kararını değerlendiren Rusya Devlet Başkanı Putin, IŞİD'in Suriye'de yenilgiye uğratıldığı konusunda Trump ile genel olarak aynı fikirde olduğunu söyledi ancak militanlarının yeniden örgütlenmesi riskinin hala sürdüğünü dile getirdi.
ABD askerlerinin Suriye'den çekileceği konusunda ise “Amerika 17 yıldır Afganistan’da. Neredeyse her yıl askerlerini çekeceğini söylüyor ama hala oradalar. Amerika’nın henüz çekildiğine yönelik bir işaret görmüyoruz ama olabilir.” diye konuştu.
Putin, ABD'nin Suriye'deki askeri varlığının meşru olmadığını da, ‘’Suriye'ye girme kararını ancak Birleşmiş Miletler Güvenlik Konseyi verir veya Suriye'nin kendisi davet eder. Ancak BM Güvenlik Konseyi ABD'ye onay vermemiş, hükümet de bir davette bulunmamıştı" sözleriyle yineledi.
Suriye’de yeni anayasa çabalara değinen Rus lider, oluşturulacak komisyonda yer alacak kişiilerin listesi konusunda Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’la anlaştıklarını söyledi.
Putin, ‘’Çalışmaların son aşamalarına geldiğimize inanmak istiyorum. Rusya, Türkiye, Fransa ve Almanya olarak İstanbul'da anayasa komisyonu için bir araya geldiğimizde, elimizden geleni yapmak konusunda anlaştık. Rusya kendi payına düşeni yaptı. Listede yer alan herkes konusunda hoşnut olmamasına rağmen Esat da bu listeyi kabul etti. İran ve Türkiye de kabul ettiklerini söyledi" ifadelerini kullandı.
Putin’den Skripal ve Kaşıkçı karşılaştırması
Putin’e yöneltilen bir başka soru da İstanbul’daki Suudi konsolosluğunda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgiliydi. İngiltere’de zehirlenen eski Rus ajan Sergey Skripal olayıyla karşılaştırma yapması istenen Putin, ‘’Skripal hayatta, Kaşıkçı ise öldü. İlkinde bize yaptırım uygulandı, ikincisinde ise sessiz kalındı. Bu, Rusya'nın bir rakip olarak gelişmesini dizginlemeye dönük “Rusofobik” bir yaklaşım ve çifte standart uygulaması’’ dedi.
Putin’in gündeminde nükleer savaş ve ABD’nin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’ndan çekilme tehdidi de vardı. ‘’Silahların denetimine ilişkin uluslararası düzenin çöktüğüne şahit oluyoruz’’ diyen Putin, ABD’nin anlaşmadan çekilmesinin öngörülemez sonuçları olacağını savundu.
Nükleer çatışma tehdidinin ABD’nin hamleleri nedeniyle büyüdüğünü savunan Vladimir Putin, "Nükleer savaş tehlikesi önemsizmiş gibi gösteriliyor. Bu şu anda imkansız olan ya da kritik önemde olmayan bir şey gibi görülebilir. Fakat böyle bir şey olursa bu medeniyetin hatta gezegenimizin sonunu getirebilir’’ diye konuştu.
“Ukrayna askerlerinin akıbetine mahkeme karar verir”
Putin, Kırım açıklarında Rus kara sularını ihlal ettikleri iddiasıyla el konulan Ukrayna savaş gemilerindeki askerlerle ilgili, "Ukrayna askerlerinin akıbetine mahkeme karar verecek" dedi. Ukrayna’nın hamlesini provokasyon olarak nitelendiren Putin, "Bunun başarılı olup olmadığı tartışılır. Ukrayna Devlet Başkanı Pyotr Poroşenko'nun desteklenme oranı birazcık büyüdü. Fakat yapılan anketlere göre popülaritesi hala düşük" yorumunu yaptı.
Putin, Fener Rum Patriği Bartholomeos'un Ukrayna Ortodoks Kilisesi'ne bağımsızlık vermeye teşvik eden unsurların para ve ABD'nin tavsiyeleri olduğunu iddia etti.
Ortodoks dünyasında yaşananları akıl almaz ve devletin dini hayata doğrudan müdahalesi olarak nitelendiren Putin, "Bartholomeos bu bölgeyi kendisine bağlayıp sonrasında kazanç elde etmek istiyor. Bunlar kabul edilemez. Bu durum, yaşananların, Rusya ve Ukrayna halklarının arasını daha fazla açma amacı taşıdığının bir başka kanıtı" dedi.
Rus lider salona Ukrayna bayrağı getiren bir gazeteciye ise "Skandal mı çıkarmak istiyorsunuz? Lütfen buyurun" dedi.
Putin’den Türkiye ve Atatürk yorumu
Basın toplantısında Atatürk de gündeme geldi. Modern Türkiye’nin kurucusu Atatürk’ün Rusya’nın dostu olduğunu ifade eden Vladimir Putin, Ankara ile ilişkileri değerlendirdi.
"Türkiye NATO üyesi olarak bir yandan yükümlülüklerini yerine getiriyor, diğer yandan da bağımsız bir dış politika izliyor. Buna çok değer veriyoruz. İlişkilerimizde öngörülebilirlik ve istikrar için gereken koşulları yaratıyor. Türkiye'nin mevcut cumhurbaşkanının rolü elbette çok büyük. Sayın Erdoğan'ın liderliği altında bu eğilimin devam edeceğini umuyoruz’’ dedi.
Putin, Suriye krizinin çözümünde Türkiye’nin ulusal çıkarlarına saygı durduklarını belirtti ve ‘’Türk ortaklarımız da ödün vermeye ve Suriye'deki durumun iyi yönde gelişmesi adına, terörle mücadele adına ve ilişkilerimizin güçlenmesi adına bizimle birlikte uzlaşı bulmaya hazır" diye konuştu.
