Kabil’deki intihar saldırısında 90’dan fazla kişi yaşamını yitirdi. Bağdat’ta bir dizi saldırıda 27 kişi hayatını kaybetti. Filipinler’in güneyinde IŞİD’e karşı savaş devam ediyor.
Uzmanlar, Suriye, Irak ve Afganistan’daki savaşlarla Avrupa’da ve Asya’da artmakta olan terör saldırılarının Ramazan sırasında azalmasını beklemenin gerçekçi olmadığını kaydediyor.
Eski Ramazan’larda IŞİD, takipçilerini kutsal ay boyunca saldırılarını arttırmaları yönünde cesaretlendirdi. Ramazan boyunca yapılacak saldırıların militanları daha çok ödüllendireceği yolunda propaganda yaptı.
“Savaşın Aslanları Nerede” adlı mesajda, “Masum ve sivil olarak nitelenenleri hedef almanız bizim tarafımızdan memnuniyetle karşılanıyor ve en etkili yanı daha büyük bir ödül almak için Ramazan’da şehit olabilirsiniz” denildi. IŞİD ayrıca “Onlara evlerinde, pazarlarda, yollarda ve toplantılarda saldırın” mesajı da verdi.
Washington’daki Türk Büyükelçiliği’nde din işleri temsilcisi olan Yaşar Çolak’a göre şiddet mesajı Kuran’la doğrudan çelişkili.
Çolak, “İslam yılın herhangi bir döneminde şiddete izin vermiyor. Şiddet İslam’da meşru bir yol değil ve olamaz. IŞİD gibi terör örgütleri dinimizi kendi siyasi amaçları için çarpıtıyor ve yanlış yorumluyorlar” dedi.
IŞİD ve Taleban gibi gruplar kutsal savaşı cihatla açıklıyor.
Aşırılık konusunda uzman olan Tahranlı Seyid Javad Taghavirod da, “Bu aşırılar terörlerini cihatın bir parçası olarak görüyor. Böylece Ramazan ayı dahil kutsal zamanlarda operasyonlarını gerçekleştirmek için kendilerini daha kutlu hissediyorlar” dedi.
Uzmanlar Ramazan ayındaki saldırıların etkili olduğu görüşünde, çünkü bu saldırılar bu zamanları fırsat bilerek aileleri ve arkadaşları ile dışarı çıkan kişiler üzerinde büyük psikolojik etki yapıyor.
Savunma Bakanlığı Pentagon’un eski yetkililerinden ve Washington’daki Enterprise Enstitüsü’nde uzman olan Michael Rubin, “Tabii ki savaş düşünceleri ilahi açıdan adaletsiz fakat IŞİD üyeleri cahil haydutlar ve meşru dinadamları değiller” dedi.
2016 yılında Ramazan sırasında da çeşitli terör saldırıları yapıldı. Bu saldırılar arasında Orlando’da gece klubü saldırısında 49 kişi ölmüş, IŞİD Lübnan’ın kuzeydoğusunda bir Hıristiyan kasabasında intihar saldırısı düzenlemiş, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda girişilen saldırıda 40 kişi yaşamını yitirmiş, Bangladeş’teki bir kafede 20 kişi ölmüş ve Bağdat’ta bomba yüklü kamyonla yapılan saldırıda 300 kişi yaşamını yitirmişti. Geçen Ramazan Haziran’da sona ererken Suudi Arabistan 4 intihar saldırısına sahne olmuştu.
Rubin, “Ramazan’da saldırı yapmalarının nedeni basit çünkü birçok kişiyi kolayca öldürebileceklerini biliyorlar. Bir gün oruç tuttuktan sonra güvenlik güçleri dalgın olabilir ya da daha az görevli çalıştırabilir” dedi.
Ramazan’ın Cumartesi günü başlamasından kısa bir süre sonra Taleban bomba yükü araçla Host kentinde Afgan özel harekat birimlerini hedef aldı, en az 18 asker hayatını kaybetti, birçoğu da yaralandı.
O günden buyana Ramazan’da şiddeti izleyen “Barış Dini” adlı grup, 24 saldırıda ölü sayısının 227 olduğunu açıkladı.
Filipinler’deyse yetkililer şiddetin Ramazan’dan önce askerlerin IŞİD’le bağlantılı bir kişiyi yakalamak için düzenlediği operasyonla başladığını söylüyor.
Filipinler Genelkurmay Başkanı Eduardo Ano, Associated Press haber ajansına yaptığı açıklamada, “Suriye ve Irak’ta görülen şiddeti burada yapabilecek bir IŞİD kolu olduğunu bütün dünyaya göstermek istediler” dedi.
Afganistan Ulusal Güvenlik Dairesi, Çarşamba günkü intihar saldırısının, Pakistan’da Taleban’la bağlantısı olan Hakkani Ağı tarafından planlandığını açıkladı. Taleban saldırıyla ilgisi olmadığını bildirdi.
Bugüne kadar Taleban, Ramazan’da doğrudan terör saldırılarında artış çağrısı yapmasa da azaltacağını da belirtmedi. Üstelik örgüt, Birleşmiş Milletler’in Ramazan’da düşmanlıkların durdurulması çağrısını da ‘din bilmezlik’ olarak niteledi.
Sözcü Zabihullah Mücahid’e atfen yayınlanan mesajda, “Savaşımız cihat ve zorunlu bir ibadet. Her zorunlu ibadet Ramazan’da 70 kat daha sevap” ifadeleri kullanıldı.
