Görevden alındıktan sonra hakkında dava açılan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’ya “örgüt üyesi olmak” suçundan 9 yıl 4 ay 15 gün hapis ceza verildi. Siyasiler karara tepki gösterdi.
Yaklaşık 140 gündür Kayseri Cezaevinde tutuklu bulunan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Selçuk Mızraklı hakkında "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla açılan davanın duruşması Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Daha önce görüntülü sistemle duruşmaya katılan Mızraklı bu kez duruşmaya katılmadı. Mızraklı’nın avukatlarının hazır bulunduğu duruşmayı, HDP'li milletvekilleri, yabancı siyasetçiler ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri izledi. Duruşmada ilk sözü alan savcı Mızraklı’nın cezalandırılmasını istedi.
Daha sonra söz alan Mızraklı’nın avukatlarından Cihan Aydın, savcının görevini kötüye kullandığını savundu. Aydın, “İddia makamı bu hatadan geri dönmeli. Görevi kötüye kullanıyor. Şikâyette bulunacağız. Siz de mütalaaya dayanarak karar verseniz sizi de şikâyet edeceğiz. Bu tam bir duruşma değil. Tarih yazacak, taleplerimizi sunduk yerel mahkeme dikkate almadı diyeceğiz” dedi.
Mızraklı’nın avukatlarından Mehmet Emin Aktar ise yargılamanın adil olmadığını öne sürdü. Aktar, “Müvekkilim 600 km uzaklığa gönderildi. Neden gönderildi? Burada cezaevi mi yok? Mahkeme sırf bu yüzden tahliye kararı verebilirdi. Güvenlik gerekçesiyle duruşmalara getirilmedi, sevk ederken kaza olamaz mıydı? Savunma hakkı engellendi. Mahkeme Diyarbakır'da, biz burada, müvekkilimiz 600 km uzaklıkta. Yüz yüzelik ilkesini ihlal ettiniz. Bu adil değil. Siz bir yargılama faaliyeti yapmadınız. Delilleri tartışmadınız” diye konuştu.
Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme, Mızraklı'ya “örgüt üyesi olmak” suçundan 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verdi.
HDP'den "dava kumpas" iddiası
Karara HDP’den ilk tepki Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş’tan geldi. Kararı VOA Türkçe’ye değerlendiren Danış Beştaş, davanın kumpas olduğunu savundu.
Danış Beştaş, “Yaratılan sahte delillerle daha önce hazırlanan bir dava ile alel acele ceza verilmesi bunun bir kumpas olduğunu gösteriyor. Kumpası hazırlayanlar da iktidar partisidir. İçişleri Bakanı da bunun başını çekmektedir. Suç kesinlikle söz konusu değildir. İtirafçı sanığın ödül olarak serbest bırakılmasını tekrar tekrar Türkiye kamuoyuna göstermek istiyoruz. İtirafçı sanığın söylediği beyanların aksi resmi belgeler ispatlandığı halde, bugün alelacele ceza verilmesi, kayyum kararlarının meşrulaştırmaya çalışılmasıdır. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi başkanlığına oy veren yüzde 63'e gözdağı verilmiştir. Bu sadece Selçuk Mızraklı’ya değil, halka verilen bir cezadır. Elbette bu çark bir gün dönecektir. Gerçek adalet tesis edilecektir." dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da karara tepki gösterdi. VOA Türkçe’ye konuşan Tanrıkulu kararın siyasi olduğunu savunarak “Bu bir siyasi cezalandırmadır. Hukuku uygun bir karar değil. Hukuki bir karar olması için siyasi saiklerle açılmaması gerekiyordu. Bir delile dayanması gerekiyordu. Ancak her ikisi de yok" ifadelerini kullandı.
Tanrıkulu, "31 Mart 2019 seçimlerinde Selçuk Mızraklı’nın Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı olacağı belliydi. Bunun önüne geçmek amacıyla, tutuklu olan bir itirafçının kumpasla ifadesi alındı. Beyanın tamamen yalan olduğu, avukatlar tarafından kesinliğe yakın bir şekilde ispatlandı. Buna rağmen mahkemeden bu karar çıktı. Bunun tek nedeni var. O da Selçuk Mızraklı’nın Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı görevine dönmesini engellemek” dedi.
