Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin 2. yılında 24 sivil toplum örgütü, siyasi partilerden sözleşmeye geri dönülmesini talep etti. Açıklamada “6284 sayılı kanundan vazgeçmeyin” çağrısı yapıldı.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Uluslararası Af Örgütü Türkiye, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Civil Rights Defenders, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, KAOS GL, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), Özgürlük için Hukukçular Derneği’nin aralarında bulunduğu 24 sivil toplum kuruluşu, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin yıldönümünde ortak bir açıklama yaptı.
Açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının üzerinden 2 yıl geçmeden 6284 sayılı kanunun pazarlık konusu edildiğine vurgu yapıldı. Kanunun Yeniden Refah Partisi ve HÜDAPAR ile AKP arasındaki seçim ittifakındaki pazarlıklarda gündeme gelmesine tepki gösteren STK’lar, 6284 sayılı kanunun tartışılmaya açılmasının temel insan haklarını riske atacağını ve toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığı derinleştireceğini savundu.
Tüm siyasi partileri kadın hakları mücadelesinin yanında durarak, 6284 Sayılı Kanunu korumaya çağıran STK’lar, açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Aileyi koruma kisvesi altında toplumsal cinsiyet temelli şiddetin cezasız kalması taleplerine karşı durulmalı ve derhal toplumsal cinsiyet eşitliğini güçlendirmeye yönelik adımlar atılmalıdır.”
Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı'na katılma görüşmeleri sırasında 6284 Sayılı Kanun’un da gündeme geldiği ve partinin kanunun yürürlükten kaldırılmasını talep ettiği ileri sürüldü. İttifak için kadın haklarında geri adımı atılması yönünde talepte bulunulduğu iddiası üzerine ilk önce Aile Bakanı Derya Yanık, “6284 sayılı kanunun ruhuyla ve mevcudiyetiyle varlığı son derece önemlidir. Varlığının tartışmaya açılması dahi bizce kabul edilemez” açıklaması yaptı. Kanunun kaldırılmasına karşı çıkanlar arasında AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin de vardı. Zengin, yasayla ilgili konuştuğunda hedef haline getirildiğini ve tehdit mesajları aldığını söyledi.
“İstanbul Sözleşmesi'ne dönün”
Açıklamada İstanbul Sözleşmesi'ne dönülmesi çağrısı yapan STK’lar “Milyonlarca kadını, kız çocuğu ve LGBTİ+’ları çok daha büyük bir risk altına sokan, toplumsal cinsiyet temelli şiddetle mücadelenin hukuki temellerini zayıflatan, şiddet faillerine ceza almaksızın şiddet uygulayabileceklerine yönelik korkunç bir mesaj ileten İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kararından daha da geç olmadan derhal geri dönülmelidir” dedi.
İstanbul Sözleşmesi nedir?
Resmi yazışmalarda ‘Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ olarak bilinen belgeyi ilk imzalayan ülkenin Türkiye olması ve İstanbul’da imzalanması nedeniyle İstanbul Sözleşmesi olarak biliniyor. Doğrudan kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin engellenmesini amaçlayan ilk uluslararası sözleşme olma özelliğine sahip.
2012 yılında sözleşmeyi imzalayan Türkiye, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un (6284 sayılı kanun) hazırlanması ve onaylanması gibi birçok yasal değişiklik için adım attı. Ancak Resmî Gazete’de yayınlanan bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle Türkiye İstanbul Sözleşmesi'nden resmen ayrıldı.
20 Mart tarihli kararda "Türkiye Cumhuriyeti adına 11/5/2011 tarihinde imzalanan ve 10/2/2012 tarihli ve 2012/2816 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile onaylanan 'Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin Türkiye Cumhuriyeti Bakımından Feshedilmesine, 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin üçüncü maddesi gereğince karar verilmiştir" denildi.
6284 Sayılı Kanun Nedir?
6284 sayılı kanun ise şiddete ve ev içi şiddete maruz kalan veya maruz kalma tehlikesindeki kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağdurlarının korunması ve şiddeti önlemek için alınacak tedbirleri düzenliyor.
Kılıçdaroğlu: "Kadınların en basit kazanımlarını çöpe atmaya kalkıyorlar"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu akşam TSİ 22.00'de evinin mutfağından yaptığı konuşmaya, "Seçim yaklaştıkça artan tuhaf bir duruma dikkatinizi çekmek istiyorum" diyerek başladı. Kılıçdaroğlu, "Saray iktidarı ve onunla yola çıkanlar, kadınların en temel haklarını birkaç oy için pazarlık meselesi yapmaya hazır olduklarını gösterdiler" dedi. CHP Lideri, kadınların en basit kazanımlarının çöpe atılmaya çalışıldığını ifade ederek, hedefte olan kesimin, başı kapalı genç muhafazakar kadınlar olduğunun altını çizdi. "Bu genç kadınları ezmek, kontrol altına almak istiyorlar" diyen Kılıçdaroğlu, olanları dehşetle izlediklerini belirtti.
