Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in Türkiye’nin NATO’dan çıkarılabileceği ve Rusya ile ABD arasında seçim yapması gerektiği yönündeki sözlerine karşılık “ABD'nin tehdit diline başvurduğunu görüyoruz. ABD’nin dayatmalarla sonuca ulaşamayacağını anlaması gerekiyor” dedi.
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma füze sistemi alımına ilişkin sert açıklamalarda bulunmasıyla ilgili Ankara’nın tepkisi devam ediyor. Pence, Ankara’nın hem Washington hem de NATO ile ilişkilerine dair “Türkiye seçimini yapmalı. ABD ve Rusya arasında seçim yapmalı. Türkiye’nin S-400 alımı NATO için çok büyük risk arz ediyor. Eğer Türkiye S-400 alımına devam ederse F-35 programından çıkarılma riskiyle karşı karşıya kalır. Dünyanın en başarılı askeri ittifakının önemli bir ortağı olarak kalmak mı istiyor yoksa pervasız kararlar alarak bu ortaklığın güvenliğini riske atmak mı istiyor?” açıklaması yapmıştı.
Dışişleri Sözcüsü Aksoy, bugün Dışişleri Bakanlığı’ndaki bilgilendirme toplantısında ABD yönetimine yönelik Türkiye’nin yaklaşımını anlattı. Türkiye ile ABD ile arasındaki sorunları çözmek amacıyla müzakereleri sürdürdüklerini anımsatan Aksoy, Ankara’nın öncelikle “ABD'den PYD, YPG ve FETÖ başta olmak üzere, ülkemizin güvenliğini ilgilendiren temel konularda somut adımlar atılması” beklentisini paylaştı.
Aksoy, ABD Başkan Yardımcısı Pence’in açıklamalarına yanıt olarak “ABD yönetiminin yeniden tehdit diline başvurmaya başladığını görüyoruz. Ancak bunun işlemediğini biz daha önce gördük. Ülkemize yönelik bu söylemi kabul etmemiz de mümkün değil. ABD'nin dayatmalarla sonuca ulaşamayacağını artık anlaması gerekiyor” ifadesini kullandı.
Aksoy, ABD yönetiminin Türkiye’yi hedef alan söylemlerine karşın pozitif gündeme odaklanma amacında olduklarını da vurgulayarak, bu çerçevede Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun mevkidaşı Mike Pompeo, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ve bazı kongre üyeleriyle ile görüşmeler yaptığını işaret etti. Aksoy, “ABD ile ikili ticaret hacmimiz şu anda 20 milyar dolar civarında. Hedefimiz bunu 75 milyar dolara çıkarmak” diye konuştu.
Fransa’ya “Türkleri katletme” suçlaması
Aksoy, Ermenistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Anna Nağdalyan’ın Türkiye’yi inkarcılıkla suçlayarak “Sık sık sahte bilgiler kullanıyorlar, nitekim Ermenistan arşivlerinin kapalı olduğu iddiası. Soykırımı araştıran bütün uzmanlar Ermenistan arşivlerinin açık olduğunu biliyorlar. İnkarcılık ve bu türbülanslar gerçeğe karşı güçsüz olduklarının kanıtı ancak Ermeni soykırımı uluslararası camiada tanınan bir gerçek” sözlerinede yanıt verdi. Aksoy, “Ermenistan sözcüsünün üslubu ve kullandığı kelimeler Ermenistan'ın henüz devlet geleneğine sahip olmadığını gösteriyor” dedi.
Aksoy, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararına göre Ermeni tezlerini Türkiye’ye dayatma anlayışının ifade özgürlüğüyle bağdaşmadığını da kaydetti. Keza Fransız Anayasa Mahkemesi’nin de “Türklerin kendi görüşlerini ifade hakkı korunmalıdır” kararını aldığını da anımsatan Aksoy, “Hal böyleyken Türklere inkarcı demek aslında çağ dışı bir zihniyet, ifade özgürlüğümüzü engellemeye yönelik bir girişim, bir suç unsuru olarak bile değerlendirilebilir. Bunların sadece Ermeni iddialarını doğrulamaya yönelik kısmı açık. Ermeniler aslında bu arşivleri açma cesaretini gösterseler gerçekler ortaya çıkacak. Maalesef tüm dünyayı ve genç nesilleri yanıltmaya devam ediyorlar” diye konuştu.
Tüm bunlara karşı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’ın 24 Nisan’ı anma günü ilan etmesine tepki gösteren Aksoy, “Fransız yönetimi attığı adımın vahametinin farkında değil. Fransa'nın bir asır önce Ermenilerin silahlandırılıp Türklerin katledilmesinde sorumluluğu var. Şimdi yine Ermeniler üzerinden gündem yaratma peşindeler. Macron'un 24 Nisan'ı anma günü ilan etmesini unutmayacağız” vurgusunda bulundu.
Aksoy, Fransa Başbakanı Edouard Phillipe’in “soykırım” açıklamaları için de “Bir müttefik ülkenin yöneticisine yakışmayan bu tavrın da karşılıksız kalmayacağını belirtmek istiyorum” açıklaması yaptı.
