Michigan eyaletinin Detroit kentinde bir federal yargıç, Amerika’daki bin 400 Irak vatandaşının sınırdışı edilmesini, durumları göçmenlik mahkemelerince inceleninceye kadar durdurdu. Bu Iraklılar’ın çoğunun şiddet içerikli olmayan suçlar işledikleri için sınırdışı edilmesi sözkonusu. Ancak bu kişiler, geri gönderildikleri takdirde kıyımla karşı karşıya kalabilecekleri gerekçesiyle ülkelerine dönmek istemiyor.
Detroit ve çevresi, azınlıklara yıllardır kucak açıyor. Ancak Haziran ayında Göçmenlik ve Gümrük Dairesi, Detroit’te suç sicili bulunan 114 Hırıstiyan Iraklı’yı, ülkelerine geri göndermek üzere gözaltına aldı.
Amerika'nın Sesi'ne konuşan avukat Edward Bajoka, ”Donald Trump’ın ilk seyahat yasağı kararnamesinde adı geçen ülkeler arasında Irak da vardı. Yani Irak vatandaşlarının Amerika’ya girişi yasaklanmıştı. Ancak ikinci kararnamede Irak’ın neden listeden çıkarıldığı, merak konusu oldu. Trump Yönetimi’nin Irak hükümetiyle bir dizi anlaşma yaptığı anlaşıldı. Anlaşma uyarınca Irak’ın, Amerika’da sınırdışı işlemlerinin son aşamasına gelinen vatandaşlarını geri alması gerekiyordu” diyerek süreci anlattı.
Irak ve Amerika arasında sınırdışı anlaşması bulunmadığı için Irak vatanadaşlarının sınırdışı işlemleri, yıllardır gecikiyor. Göçmenlik Dairesi, anlaşmadan sonra bu Iraklılar’ın derhal ülkelerine gönderilmesini istedi. Federal yargıçsa aynı fikirde değildi.
Medeni Özgürlükler Birliği Hukuk Direktörü Michael Steinberd, karara göre sınırdışı edilmesi istenen tüm Iraklıların, dosyalarını hükümetten aldıktan sonra göçmenlik mahkemesinde yeniden dava açmak için önlerinde 90 günlük bir süre olduğunu hatırlatıyor.
Göçmenlik mahkemesinde görülecek davaların bir başka özelliği daha var. Iraklı Hıristiyanlar, ülkelerine geri gönderildikleri takdirde işkence, hatta ölüm tehlikesiyle karşı karşıya.
Avukat Bajoka, ”Sadece Hıristiyanlar değil, Müslümanlar da tehdit altında. Dinleri yüzünden değil, sırf batılı bir ülkeyle bağlantıları olduğu için işkence görebilir, kaçırılabilir ya da öldürülebilirler” diyor.
Gözaltına alınanlardan birinin kızı, endişe içinde. Endişesini, ”Hepsi yıllardır bu ülkede yaşıyor. Eğer Irak’a geri gönderilirlerse Irak hükümeti, hepsinin Amerika’da vatandaşlık başvurularının reddedildiğini düşünecek. İşkenceye maruz kalacaklar, hatta öldürülecekler. Bunu herkes biliyor. O zaman neden bu insanları Irak’a göndermek istiyorlar?” sözleriyle dile getiriyor.
Iraklı kadının babası, 1970’li yıllardan beri Amerika’da. Ancak 1986’da kokain taşımak suçundan hüküm giymiş. Bir buçuk yıl hapis yatan hükümlü, şimdi sınırdışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya.
