Washington Post, ”Musul düşerken savaş uzuyor” başlıklı haberinde, koalisyon güçlerinin Musul’u IŞİD’in elinden geri aldığını, ancak bunun son zafer olduğu anlamına gelmediğini yazıyor. Gazete, IŞİD’e karşı dokuz aydır mücadele eden Irak kuvvetlerinin yaptığı kutlamaları yansıtan fotoğrafı ana sayfasında yayınlamış. Habere göre Irak Başbakanı Haydar El Ebadi, Musul’a, ”Dünya, Iraklılar’ın DAEŞ’i mağlup edebileceğine inanmıyordu. Bu başarı, kahraman askerlerimizin tüm dünyayı kendilerine hayran bıraktıran cesareti sayesinde elde edildi” sözleriyle girdi. Musul sonunda IŞİD’den geri alınmış olsa bile bu başarının bedeli son derece ağır oldu. Kentteki yıkımın boyutları ve havadaki ceset kokusu, bunun en büyük göstergesi. Gazete, Amerikalı yetkililerin Ekim ayında başlayan Musul operasyonunun iki ay sürmesini beklediğini ancak çatışmaların dokuz ay, yani bir başka deyişle Stalingrad kuşatmasından da uzun sürdüğünü hatırlatıyor. Ancak IŞİD, henüz tam anlamıyla yenilgiye uğratılmış değil. Rakka operasyonu, yeni başlıyor. Musul çatışmalarının da kanıtladığı gibi IŞİD’in elindeki her santimetrekare toprak için kıyasıya çatışması bekleniyor. Öte yandan militanların yenilgiye uğradıkları kentlerde yeniden örgütlenebileceği ve başka bir terör örgütüne evrileceği olasılığı da değerlendiriliyor. Kaygı uyandıran bir başka mesele ise Musul’un yeniden yapılandırılmasıyla ilgili. Gazete, çatışmalar nedeniyle kenti terk eden yüzbinlerce Musullu’nun geri döndüklerinde büyük bir yıkımla karşılaşacağı uyarısında bulunuyor. Birleşmiş Millerler tahminlerine göre Musul’un altyapısını yeniden yapılandırmak içinse en az bir milyar dolar gerekiyor.
Washington Post bugün ayrıca Başkan Trump’ın Almanya’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüştükten sonra yaptığı ilk açıklamada, Rusya’nın 2016 başkanlık seçimlerine müdahalesi konusunda yumuşak bir tutum sergilediğini yazıyor. Gazete, Trump’ın Rusya’yı bir ortak olarak göstermeye ve Rusya’nın başkanlık seçimlerine siber müdahalede bulunduğu iddialarını geride bırakıp artık sayfayı çevirmeye çalıştığını kaydediyor. Habere göre Putin, ülkesinin Amerikan seçimlerine siber müdahalede bulunduğu iddialarını reddederken Trump, bu meseleyi, başkanlığının ilk altı ay üzerinde bir türlü dağılmak bilmeyen bir kara bulut olarak tanımlıyor. Trump’ın Putin’le ortaklık kurma taahhüdünde bulunması ise gerek Demokrat gerekse Cumhuriyetçi Parti’den büyük tepki çekti. Örneğin Rusya’ya karşı sert tavır alınmasından yana olan üç Cumhuriyetçi Partili, Arizona Senatörü John McCain, Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham ve Florida Senatörü Marco Rubio, Rusya’nın yaptıkları karşısında bedel ödemesi gerektiğinin altını çizdi. McCain, katıldığı bir televizyon programında ayrıca bir dışişleri bakanı olarak Rex Tillerson’ı zayıf bulduğunu ifade etti ve Senato’daki onay sürecinde Tillerson’a ”evet” oyu verdiği için bazen pişmanlık duyduğunu itiraf etti.
New York Times da bugünkü ana sayfasında Musul’un IŞİD’den geri alınması haberine geniş yer ayırıyor. Gazete, konuya ilişkin olarak, eski Başkan Obama döneminde Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Dışişleri Bakanı vekilliği yapan Antony Blinken imzalı bir makale yayınlamış. Blinken, makalesinde, Musul’un IŞİD’den temizlenmesinin bir dönüm noktası olduğunu, örgütün Irak’ta büyük toprak parçalarına hükmettiği ve petrol kaynaklarını sömürdüğü dönemin artık kapandığını kaydediyor. Ancak Blinken’a göre IŞİD sonrası Irak ve Suriye için herhangi bir planlamanın yapılmamış olmasının, bu galibiyeti sevinçle karşılamayı zorlaştırdığını yazıyor. Blinken, şöyle devam ediyor: ”IŞİD askeri açıdan mağlup edilmiş olsa bile örgütün ortaya çıkmasına neden olan sosyal ve ekonomik koşullar halen geçerliliğini koruyor. IŞİD’in yeniden örgütlenmesini engellemek için geri alınan kentlerin derhal emniyet ve istikrara kavuşturulması, yeniden yapılandırılıp iyi yönetilmesi gerekiyor. İşin iyi tarafı, Amerika liderliğindeki koalisyona katılan 68 ülkenin yeniden yapılandırma sürecini başlatmak için gereken fonları toplamış olması. Benzer bir plan Suriye için de geçerli. Ancak halen devam eden iç savaş, planların uygulanmasını engelliyor. Bağdat ve Şam arasında yaşayan ve hükümetleri tarafından dışlanan 25 milyon Sünni’ye korunacakları ve cezalandırılmayacakları taahhüdü verilmedikçe IŞİD ve benzeri örgütlerin yeniden ortaya çıkmasını engellemek çok zor.”
New York Times’ın ana sayfasında yer alan bir başka haberse Başkan Trump’ın oğullarından Donald Jr’ın, babasının 2016‘daki seçim kampanyası sırasında Kremlin’le bağı olan bir Rus avukatla Trump Tower’da yaptığı görüşmeyle ilgili. Habere göre Donald Trump Jr, bir Rus kadın avukatın Hillary Clinton’a zarar verecek bilgilere sahip olduğu garantisini vermesi üzerine görüşme yapmaya karar verdi. Rus avukatla yapılan toplantıya Trump’ın damadı Jared Kushner ve o zamanki kampanya sorumlusu Paul Manafort da katıldı. Trump’ın Cumhuriyetçi Parti başkan adaylığını almasından iki hafta sonra yapılan görüşme, Trump kampanyasının Rusya’yla işbirliği yapıp yapmadığı tartışmasına yeni bir boyut kazandırdı. Gazete, Rus avukat Natalya Veselnitskaya’nın Clinton hakkında söz verdiği bilgileri sağlayıp sağlamadığının açıklık kazanmadığını bildiriyor. Ancak New York Times’ın toplantıyla ilgili olarak görüştüğü bazı kişiler, Veselnitskaya’nın bunu yapmış olabileceğine işaret ediyor. Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Reince Priebus, dün sabah katıldığı televizyon programında, Rus avukatla yapılan görüşmenin hiçbir önemi olmadığını kaydetti. Ancak Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu’ndan Demokrat Partili Adam Schiff, Rus hükümetine yakın bir kişinin seçim kampanyası dışında Trump’ın damadı ve oğluyla bir işi olmayacağı konusunda ısrarlı.
Facebook Forum