Erişilebilirlik

Türk İşadamları Dünya Bankası'na Beklentilerini Anlattı


Türk İşadamları Dünya Bankası'na Beklentilerini Anlattı
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:09:07 0:00

Bir önceki Washington ziyaretinde Beyaz Saray’da ağırlanan Türk Amerikan İşadamları Derneği Başkanı Ali Osman Akat, bu kez Dünya Bankası’nın konuğuydu. Akat, Dünya Bankası’yla birlikte atılabilecek adımların neler olduğuna ve bu projelerin nasıl hayata geçirebileceğine açıklık getirdi

Türk ve Amerikan şirketleri arasındaki işbirliğini geliştirmek, başta KOBİ’ler olmak üzere Türk işletmelerinin kurumsal alt yapılarını güçlendirmek, rekabet güçlerini arttırmak, finans ve sermaye piyasalarına girişlerini kolaylaştırmak amacıyla yola çıkan Türk Amerikan İşadamları Derneği, iki tarafın da beklentilerine uygun yatırım projeleri için diyalog ortamı yaratıyor.

Türkiye’ye yatırım çekilmesi için sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarıyla ortak çalışan dernek, ABD’nin mevcut yatırımlarıyla ilgili sorunları gidermek ve hukuksal darboğazları aşmak için de çözümler geliştiriyor.

İşte bu çerçevede Türk Amerikan İşadamları Derneği Başkanı Ali Osman Akat, Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Türkiye Programı Direktörü Bülent Ali Rıza ile Dünya Bankası kıdemli ekonomistlerinden Sibel Kulaksız’ın yönettiği yuvarlak masa toplantısına katıldı.

Dünya Bankası’yla ticaret konusunda stratejik ortaklık yapmayı planlıyoruz. Çünkü ülkemizde iş dünyasının gerçekten bir desteğe ihtiyacı var. Hem finans, hem iş dünyasına katılan girişimcilerin, genç kadınların desteğe ihtiyacı var’ diyen Akat, karşıklı kontrol sistemiyle daha güzel ortamlar yaratılırsa ve Dünya Bankası’nın da bununla ilgili desteğini daha kuvvetli bir şekilde alınırsa, hem Türk sanaycisine hem Türk vergi dünyasına, iş dünyasına, kadın dünyasına müthiş sağlanacağını dile getirdi.

Toplantıda Türk işadamları ve yatırımcıların sorunlarını gündeme getiren Ali Osman Akat, Beyaz Saray’da yaptığı görüşmelerde Türkiye adına projeler sunmasının yanı sıra, Amerikan tarafından beklentileri de dile getirdi. Ticari ilişkileri yürüten grupla, Trump’ın yakın çalışma ekibiyle ve bu konuyla ilgili Ortadoğu ve Türkiye masasıyla toplantılar yaptıklarını söyleyen Akat, “Burada amaç Türkiye’yle olan ticari ilişkilere nasıl bir fayda sağlarız. Burada Türkiye’den gelecek olan yatırımcıların iş insanlarının Amerikan pazarında daha rahat işlerini yürütebilmesi için, bürokrasiye daha az takılarak işlerini arttırabilmeleri çalışmalarında onlardan destek istedik. Onlar da bu konularda projemize bağlı olmak kaydıyla ve iş insanlarının burada istihdam ve yatırım sağlayacak sistemde iş olanaklarına her türlü sıcak baktıklarını söylediler. Bununla ilgili vergisel indirimler, iş kolaylıkları, eyalet bazında olan iş olanaklarını arttırmada işbirliğine olan kanalları tamamen açık bıraktılar” dedi.

Çin ve Amerika arasındaki ticari savaşın Türkiye için bir avantaj olduğuna dikkat çeken Ali Osman Akat, Amerikan pazarının çok daha büyümesi için bu durumun fırsata dönüşebileceğinin sinyallerini verdi. Akat’a göre Rahip Brunson’ın serbest bırakılmasının ardından Amerika’yla Türkiye arasındaki karşılıklı yaptırımların kalkması da bir başka avantaj.

“Bu tamamen kötü olan günlerin fırsata dönme zamanı. Yeni, son kullanıcıya ait ürünlerin vergilerinin arttırılması Ocak ayı itibariyle olacak. Bu tabii bizim ülkemizin esnafının, yatırımcısının, üreticinin önünü açacak bir durum. Türkiye müthiş bir üretim potansiyeli olan ve girişimcisinin çok kuvvetli olduğu orta ölçekli ve üst ölçekli firmalardan oluşan bir sanayi yapısına sahip. Bu sanayimizin Amerika’da yer bulabilmesi, son paketlemesini, üretimini, burada depolayıp ürünlerini satabilmesi için büyük bir olanak açılıyor. Şu anki ticari işlem hacmine bakarsanız 8 milyar dolar civarında bir ihracatımız var Amerika’ya, eğer bu fırsatları iyi değerlendirirsek bu 8 milyar dolar 80 milyar dolara çıkacaktır. Çünkü potansiyel ve tüketim düzeyinde baktığınız zaman Çin’e şu andaki uygulanacak alternatif kararlar ve Ocak ayında uygulanacak yüzde 25’lik vergi arttırımı Türk üreticisinin pazarda daha rahat pay bulmasını sağlayacak, fırsatı daha iyi değerlendirecek şekilde Amerikan ekonomisinde, ticarette daha iyi bir rol oynayacağına inanıyorum. Çünkü Türk ekonomisinde üretim yapıp Amerika’ya yolladığınızda herhangi bir şekilde mobingle veya herhangi bir vergiyle karşılaşmayan ürünler buradaki pazarda son kullanıcıya ulaştığı zaman daha iyi rekabet edebilecek vaziyette olacak ve aynı şekilde burada pazarda daha büyük pasta sahibi olacağız” diyen Ali Osman Akat’a göre, Türkiye, Amerikalı yatırımcılar için önemli bir pazar. Türk yatırımcılar için de Amerikan pazarı dünya ticaretine açılan önemli bir kapı. Akat şöyle konuştu:

“Türkiye’de biraz faiz oranları yüksek, bürokraside işlemler uzun gibi görünse de aslında yatırım için Türkiye çok iyi bir pazar. Fakat Amerika tarafından baktığınızda da yapılan fayda analizlerinde Amerika da yatırım için çok müsait. Nasıl ki Amerikan firmaları, bir çok üretici firma Türkiye’de Pazar ve yer aldıysa biz de Türk firmaları olarak Amerika’da yer ve Pazar alıp, ‘made in America’ olarak Amerikan pazarında ürünlerimizi satabiliriz ve marka değeri yüksek olarak ihracatlarımızı arttırabiliriz. Bu savunma sanayinde olabilir kimya sektöründe olabilir. Tekstil sektöründe olabilir. Ama bazı sektörler bunu üretim yapmaya müsait bırakmayabilir, işçilik gücünün pahalı olduğu noktalarda bunu da son paketlemesinde veya bitmiş ürün olarak getirip burada e-ticarette Amazon’da yer bulabiliriz.“

Bugün Türkiye’de faaliyet gösteren Amerikalı işadamı ve yatırımcıların sayısı azımsanmayacak oranda. Türk ekonomisine katkıda bulunan bu önemli ticari aktörler, Amerika’da iş yapacak Türk firmaları için de model oluşturuyor. Akat bu görüşünü, “Türkiye’de ortalama 5 binin üzerinde sadece İstanbul Ticaret Odası’na kayıtlı Amerikan firması var. Büyük çaplı firmalara baktığınız zaman ortalam 150 tane çok büyük rakamlarla uğraşan Türk ekonomisinde önemli yeri olan büyük Amerikan firmaları var. Bunlar da toplu olarak ses getirdiği zaman 30 milyar dolar yatırımdan bahsedebiliriz. Fakat bunların geçmişine baktığımız zaman tamamen 3-5 milyar dolarla başlamışlar, Türk ekonomisinden kazandıklarıyla kendi işlerini geliştirmek için oluşturdukları yatırımla büyümüşler. Biz neden Amerikan pazarında Türk firmaları olarak ufak bir başlangıç yapıp ardından büyük milyar dolarlık pazarlara veya oradaki iş hacmine ulaşmayalım? Biz de ulaşmışız aslında, ulaşan firmalar var. Ama bireysel olarak ulaşmışlar. Ve sistem içinde Amerikan firması olup, tamamen kaybolmuşlar. Türkiye’yle bağlantıları kopmuş. Grup olarak toplu halde geldikleri zaman buradaki ekonomiye ciddi bir katkı payı, ödedikleri vergi bazında burayı da çalışır vaziyete getirdikleri zaman ‘made in America’ markasıyla ve Türk özüyle her iki tarafa da müthiş faydası dokunacaktır çünkü Amerika’ya vergi ödeyecek kazanacak mutlu edecek. Türkiye de vergi ödeyecek kazanacak hatta bu ayrı bir fayda daha sağlayacak. İleride Türk firmaları burada büyüdükleri zaman kazançlarını ve yeni yatırımlarını tekrar kendi ülkelerine getirme şansları olacak“ sözleriyle dile getirdi.



STÜDYO VOA

Uluslararası yatırımcılar Türk ekonomisinden güvence bekliyor – 17 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:50 0:00
XS
SM
MD
LG