Erişilebilirlik

‘Türk Kadınının İşgücüne Katılımı Artacak’


23 Mart’a kadar sürecek olan Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 62. Oturumlarında kadınların temel sorunları evrensel düzeyde kapsamlı olarak masaya yatırılıyor.

Komisyonu çalışmalarına Türkiye’den de çeşitli kadın sivil toplum örgütleri katılıyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya da oturumlara ve New York’ta düzenlenen çeşitli kadın etkinliklerine iştirak ediyor.

“Türkiye en fazla mülteci ağırlayan ülke oldu”

Bakan Kaya, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Kadın Danışma Konseyinin katkılarıyla Birleşmiş Milletlerde düzenlenen "Kadınlar, Göç ve Mülteci Krizi" başlıklı bir yan etkinliğine de katıldı.

Etkinlikte bir konuşma yapan Kaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla kurulan İİT Kadın Danışma Konseyinin tüm dünyadaki Müslüman kadınlar için yeni ve önemli bir platform haline geldiğini belirtti.

Kaya, göç hareketinin en üst düzeye çıktığını belirterek, “ Dünya genelinde 65,6 milyon insan evlerini terk etmeye zorlanmıştır. Bunların yaklaşık 22,5 milyonu mülteciler olup, yarısından çoğu 18 yaşın altında ve bunlar çocuk. Çatışma ve zulüm sonucu her dakika neredeyse 20 kişinin evinden edildiği bir dünyada, iş birliği ve koordineli çalışma her zamankinden daha önemlidir. Türkiye 2017 yılı sonu itibarıyla dördüncü kez dünyanın en çok mülteci ağırlayan ülkesi oldu. 3,7 milyondan fazla mülteci içerisinde Suriyelilerin yanı sıra Afganlar, Iraklılar, İranlılar, Somalililer ile çatışma ve savaşlardan kaçan diğer ülke vatandaşları bulunmaktadır. En önemlisi, mültecilerin yaklaşık yüzde 71'ini kadın ve çocuklar oluşturuyor." Dedi.

2023 hedefi kadının iş gücündeki payını yüzde 41'e yükseltmek

New York'ta temaslarını sürdüren Kaya, MUSİAD ABD, KADEM ve TOA Danışmanlık tarafından düzenlenen, “Dünya Kadınlar Zirvesinde”konuşma yaptı.

Bakan Kaya, Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yıldönümü olan 2023 yılında kadınların işgücüne katılımını yüzde 41'e çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

Kaya, günümüzde kadınların güçlendirilmesi, kadın-erkek arasında fırsat eşitliği sağlanmasının sosyal kalkınma ve demokrasi hedeflerinin gerçekleştirilmesinde temel kriterler arasında yer aldığını söyledi.

Bakan Kaya hızlı, etkin, sürekli ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için bireylerin niteliği ve üretkenliğinin artırılması gerektiğini ve bunun için de istihdam, eğitim, sağlık, beslenme ve demokratik katılıma yatırımın önemli olduğunu vurguladı.

“Hedef kadının işgücüne katılımını yüzde 41'e çıkarmak”

Bakan Kaya ekonomik, insani, sosyal ve politik unsurların aynı zamanda sosyal gerçekliğin temelini de etkilediğini belirterek, “Türkiye'de kadınların işgücüne katılım oranı 2005 yılında yüzde 23,3 iken, bu oran Kasım 2017'de yüzde 10,5 artarak yüzde 33,8'e yükseldi. Son iki yılda ise çalışan kadınların sayısında yaklaşık yüzde 75'lik artış oldu” diye konuştu.

“Eşitsizliğin ortadan kalkması için daha çok çaba gerek”

Etkinlikte bir konuşma yapan MÜSİAD USA Başkanı Mustafa Tuncer de iş dünyasında kadınlara uygulanan eşitsizliğin ortadan kaldırılması için daha çok çaba harcanması gerektiğini söyledi.

Tuncer, iş hayatında kadın girişimci sayısının daha da artması ve fırsat eşitliği sağlanabilmesi için sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düştüğünü belirtti.

Amerika'da özellikle kadın girişimcileri teşvik edici adımlar atılmasında rol almak istediklerini ifade eden Tuncer, “Özellikle iş hayatında kadın ve erkek arasındaki maaş eşitsizliği, son dönemlerde Amerika'da sıklıkla gündeme gelen taciz skandalları, bu konuların üzerinde daha önemle durulması gerekliliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir” dedi.

MÜSİAD USA yönetim kurulu üyesi Murat Güzel de, kadınlara eşitsizliği ortadan kaldırmak için “görünmeyen çitleri” aşmak gerektiğini vurguladı.

“En büyük feminist Hazreti Muhammed”

Sempozyumda Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Başkanı Doç E.Sare Aydın Yılmaz, güçlü bir aile, toplum, ulus için kadına büyük görevler düştüğünü söyledi.

ABD’de okumaya geldiği dönemde kadınların doğum izninin çok kısıtlı ve ücretli iznin ise olmadığını öğrendiğinde hayal kırıklığına uğradığını kaydeden Yılmaz, eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için omuz omuza birlikte çalışmak gerektiğini vurguladı.

Sempozyumda konuşan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof Gülnur Aybet de, yurt dışında okuduğu yıllarda yaşadıkları deneyimleri paylaşarak, çekingen ve öne çıkmaktan çekinen bir öğrenci olduğunu, toplumda kadınları cesaretlendirmek, ön plana çıkarmak için çaba harcanması gerektiğini kaydetti.

Bridging Cultures Group, Inc üst yöneticisi Debbie Almontaser de konuşmasında hayatında tanıdığı en büyük feministin Hazreti Muhammed olduğunu söyledi.

“İyi ki Annem Çalışıyor”

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve Danone Türkiye işbirliğiyle hayata geçirilen, çalışan annelerin iş hayatlarına devam etmesiyle kendileri ve aileleri için yaratacakları değer konusunda toplumsal bilinç oluşturmayı hedefleyen proje “İyi ki Annem Çalışıyor”, Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu toplantıları kapsamında düzenlenen yan etkinlikte, diğer ülkelere örnek model olarak sunuldu.

KAGİDER ve Danone Türkiye birlikte yürüttükleri “İyi ki Annem Çalışıyor” projesini dünyaya tanıtmak için önceki gün Türkiye’nin New York Başkonsolosluğu’nda basın toplantısı düzenledi.

Etkinliğe yoğun katılım

Projeyle ilgili ayrıntılar ayrıca, Birleşmiş Milletler’de düzenlenen yan etkinlikte dünyanın dört bir yanından gelen katılımcılarına anlatıldı.

KAGİDER Başkanı Sanem Oktar’ın açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi UNWomen New York Bölüm Başkanı Mary Luke konuşma yaptı.

Luke, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin çocuk bakımında ebeveynlerin sorumlulukları, sosyal yardım hizmetleri ve kadınların iş hayatında kalabilmesi için görüş ve önerilerini paylaştı. Luke konuşmasında, “Hükümetlerin çocuk, yaşlı ve hasta bakımı için her kademede kadın çalışanı destekleyen modeller, teşvikler sunması ancak daha fazla kadın politikaya katılırsa mümkün olacaktır” dedi.

Oktar: “Kadınların iş hayatında kalmasını sağlamak ortak sorumluluğumuz"

KAGİDER Başkanı Sanem Oktar da konuşmasında, TÜİK verilerine göre Türkiye’de çalışma yaş aralığında bulunan 29 milyon 600 bin kadının ancak 8,3 milyonunun çalıştığına, kadınların istihdama katılımının yüzde 28 düzeyinde kaldığına dikkat çekti.

Oktar, “Eğer Türkiye’de kadınlar ve erkekler ekonomiye eşit katılsaydı kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hasılamız bugün yüzde 30 oranında daha büyük olacaktı. Yani daha zengin bir ülke olacaktık. Gelişmekte olan bir ülke olarak sahip olduğumuz yetenek havuzunu doğru yönetebilmek çok önemli. Bu proje ile kadınların çalışarak kendileri ve aileleri için yarattıkları katma değer konusunda farkındalık yaratmayı, çalışmayı bırakmış anneleri cesaretlendirmeyi ve çalışan anneleri de vicdan azabı çekmeden iş hayatında tutmayı hedefliyoruz. Çünkü yapılan araştırmalardan biliyoruz ki çalışan anne mutlu bir anne, onun eşi mutlu bir baba, çocuğu ise mutlu bir çocuk oluyor. Ayrıca kadının ekonomik gücü ve özgüveni artıyor, sonuçta ailenin gelir ve yaşam düzeyi yükseliyor” dedi.

“Kadınlar hamile kalınca işi bırakıyor”

Çalışan kadınların yüzde 40’ının hamilelikle beraber iş hayatını bıraktığını ifade eden Oktar, kadınları iş yaşamında tutmak için hem kamunun hem de özel sektörün payına düşen sorumlulukları da vurgulayarak şöyle devam etti: “Türkiye’deki şirketlerin yalnızca yüzde 9’unda süt odası bulunurken, sadece yüzde 2’si kreş desteği veriyor. İş yerlerinde çalışan anneleri destekleyici, onların hayatlarını kolaylaştırıcı uygulamalar yapılmalı ve bunlar teşvik edilmelidir. Bu konuda şirketler üstlerine düşeni yaparken, hükümet de ulaşılabilir, yaygın kreş ve çocuk hizmeti sunarak kadınların iş hayatında kalmasını sağlamalıdır. Ancak unutmayalım ki kadınların iş hayatında kalmasını sağlamak hepimizin ortak sorumluluğudur” dedi.

Çuhadaroğlu: “Çalışan anneler güçlenirse Türkiye güçlenir”

Danone Su Genel Müdürü Gamze Çuhadaroğlu da proje kapsamında yapılan ve kadınların iş yaşamını bıraktıktan sonra yaşadıklarına odaklanan “Çalışan Annelerin İşe Dönüşü Araştırması”nın sonuçlarını aktardı.

"İyi ki Annem Çalışıyor" projesiyle çalışan annelerin kendileri, aileleri ve ülke ekonomisine sağladıkları faydayla ilgili toplumsal bir bilinç oluşturmayı hedeflediklerini belirten Çuhadaroğlu şöyle konuştu:

“Danone olarak tüm anne-baba çalışanlara yönelik ilk Global Anne-Baba Dostu Politikasını oluşturarak ‘HeForShe’ tarafından da ‘Tematik Şampiyon’ unvanını aldık. Global politikanın oluşturulmasında, 2015 yılında Danone Türkiye inisiyatifi ile hayata geçen anne ve baba dostu uygulamalar büyük rol oynadı. Bu program kapsamında gerçekleştirdiğimiz, ‘Çalışan Annelerin İşe Dönüşü Araştırması’ndan’ çıkan sonuçların bize gösterdiği en önemli işaret, kadının çalışmasının çocuk üzerindeki olumlu etkileri oldu. Buna göre, annesi çalışan çocuklar küçük yaştan itibaren kadın-erkek eşitliği algısına sahip oluyor, annelerinin çalışmasıyla gurur duyuyor ve onu kendilerine model olarak alıyorlar. Çalışan annelerin çocukları okul, sosyal çevre uyumları ve daha sonra iş hayatındaki başarıları ışığında “iyi ki annem çalışıyor” diyor“ dedi.

“Kadınlar bıraktıkları işlerini özlüyor”

Çuhadaroğlu, işten ayrılmış annelerin yüzde 60’ı işi bıraktıklarında çalışmayı özlediklerini belirterek, “Kadınlar bu süreçte kendilerine ve çocuklarına istedikleri zamanı tam olarak ayıramadıklarını belirtiyorlar. Bu noktada çocuk bakım imkanları annenin işi bırakmasını belirliyor. İşe dönmüş annelerin yüzde 93’ü, eşleri işe dönmüş babaların ise yüzde 87’si çalışan annenin çocuklarının kişisel ve sosyal gelişimleri için daha fazla imkan sunduğuna inanıyor. Tüm bu verilerden hareketle hayata geçirdiğimiz ‘İyi ki Annem Çalışıyor’ projesiyle, çalışma konusunda istekli olduğunu ifade edemeyen anneleri, işe dönmeleri için cesaretlendirmeyi amaçlıyoruz. Türkiye’de ve bugün itibariyle dünyanın farklı ülkeleri nezdinde büyük ilgiyle karşılanan projemizin, konuyla ilgili çözümleri yaygınlaştırma noktasında üstlendiği tetikleyici etkiye gönülden inanıyoruz. Danone Türkiye olarak çalışan annelere fırsatlar yaratabilmek, onları güçlendirmek ve ülkece hep birlikte güçlenmek adına yürüttüğümüz çalışmalara kararlılıkla devam edeceğiz” dedi.

STÜDYO VOA

ABD’de düşmeyen enflasyon FED’e faiz indirtmedi – 1 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:30:56 0:00
XS
SM
MD
LG