İlk federal taarruz silahları yasağına öncülük eden, ABD Merkezi İstihbarat Örgütü CIA'in yabancı terör zanlılarına işkence uyguladığını belgeleyen çalışmalarıyla tanınan ve uzun yıllardır ABD Senatosu'nda California Senatörü olarak görev yapan Senatör Dianne Feinstein, 90 yaşında hayatını kaybetti.
Washington'da çığır açan kadın siyasetçilerinden biri olan Feinstein, Senato İstihbarat Komisyonu'nun başkanlığını yapan ilk kadın olmuştu.
Yaklaşık 31 yıl boyunca Senato'da görev yapan ve ılımlı-liberal bir sicile sahip olan Demokrat Partili Feinstein, bazen partisinin solcu kanadından eleştirilere maruz kalmıştı. 1992 yılında Senato'ya özel seçimler sonrasında seçilen Feinstein, daha sonra en son 2018 yılı olmak üzere beş kez daha girdiği Senato seçimlerini kazanarak en uzun süre senatörlük yapan kadın olmuştu.
Feinstein'in siyasi kariyerine silahlar damga vurdu.
Feinstein, 1978'de San Francisco Belediye Başkanı George Moscone ile belediye denetçisi ve LGBT aktivisti Harvey Milk'in suikast sonucu öldürülmesi sonrasında San Francisco Belediye Başkanı oldu. Mascone ve Milk'in eski belediye denetçisi Dan White tarafından vurulduğu sırada San Francisco İlçesi Belediye Denetim Kurulu Başkanı olan Feinstein, silah seslerini duyduktan sonra yanına koştuğu Milk'in nabzını tutmaya çalışırken parmağı kurşun deliğine denk gelmişti.
Bu olayın kendisini hayatı boyunca etkilediğini söyleyen Feinstein, 1994 yılından 2004 yılında süresi sona erene kadar yürürlükte kalan ve askeri taarruz tipi silahları yasaklayan federal yasayı kaleme almıştı.
Silah kontrolü çabaları
Feinstein, 2012 yılı Aralık ayında Connecticut eyaletindeki Sandy Hook İlkokulu'nda 20 çocuk ve altı yetişkinin öldürülmesiyle sonuçlanan silahlı saldırı sonrasında taarruz tipi silahlara ilişkin yasağın yenilenmesi ve daha sıkı silah kontrolü tasarıları için çabalarını yoğunlaştırmıştı. Ancak hazırlanan tasarılar Cumhuriyetçi Parti'den ve silah sahibi olma hakkı savunucularından yoğun muhalefetle karşılaşmış ve Senato'dan geçirilememişti.
Senato'daki çalışmaları son dönemde sağlık sorunları nedeniyle yavaşlayan ve o dönemde Senato'nun en yaşlı üyesi olan Feinstein, 2023 yılı Şubat ayında yaptığı açıklamada, 2024 seçimlerinde yeniden seçime girmeyeceğini açıklamıştı. Feinstein; zona virüsünün yol açtığı ve yüz sinirlerini etkileyen Ramsay Hunt sendromu nedeniyle aylar boyunca Senato'dan uzak kalmıştı.
Feinstein, 2014 yılında, Senato İstihbarat Komisyonu Başkanlığı sırasında, CIA'in 11 Eylül 2001 terör saldırıları sonrasında yabancı ülkelerdeki gizli gözaltı merkezlerinde yabancı terör zanlılarının sorgulanmasında kullandığı yöntemleri ayrıntılandıran bir rapor yayınlamıştı.
“CIA'in eylemleri değerlerimiz ve tarihimize sürülmüş bir lekedir” diyen Feinstein, CIA'ın en az 119 yabancı tutuklu terör zanlısı üzerinde “bazı vakalarda işkenceye varan zorlayıcı sorgulama teknikleri” kullandığını ortaya koyan raporun yayınlanmasını savunmuştu.
Feinstein, “Tarih bizi hukukla yönetilen adil bir topluma olan taahhüdümüz ve çirkin bir gerçekle yüzleşme istekliliğimizle yargılayacak” demişti.
Rapor, CIA'in “waterboarding” olarak bilinen, kişide boğulma hissi uyandıran sorgulama tekniğinin, uykusuz bırakmanın, acı veren pozisyonların, “rektal besleme ve hidrasyonun” ayrıntılarını içeriyordu.
CIA'in bu uygulamaların insan hayatlarını kurtardığı şeklindeki iddialarına rağmen rapor, bu tür metodların hiçbir terör planını bozmada, militan liderleri ele geçirmede ya da Pakistan'da 2011 yılında Amerikan kuvvetleri tarafından öldürülen El Kaide lideri Usame Bin Ladin'i bulmada rol oynamadığını kaydetmişti.
Vietnam Savaşı sırasında savaş tutuklusu olarak işkence gören, 2018 yılında hayatını kaybeden Arizona eyaleti Cumhuriyetçi Partili Senatörü John McCain, Feinstein'in raporundan övgüyle söz ederek, “Her şeyden önce işkenceye başvurmak, bizi düşmanlarımızdan ayıran en önemli özelliğimizi zedeler” demişti.
“Amerika'yı korumak”
Feinstein, 2013 yılında Ulusal Güvenlik Dairesi'nin (NSA) sözleşmeli çalışanı Edward Snowden'ın açığa çıkardığı elektronik gözetim programlarını savunmuş ve Snowden'ın programı sızdırmasını “vatan hainliği eylemi” olarak nitelemişti.
Feinstein, NSA'in telefon ve internet iletişimi verilerinin elektronik gözetim uygulamasına “Buna Amerika'nın korunması diyoruz” şeklinde arka çıkmıştı.
Eski Cumhuriyetçi Partili Başkan George W. Bush döneminde 2002 yılında Irak savaşı kararını destekleyen ancak daha sonra buna pişman olduğunu kaydeden Feinstein, Bush'un terör zanlılarının takip edilmesini amaçlayan Yurtseverlik Yasası'nı desteklemişti. Bununla birlikte Feinstein, Bush'u mahkeme kararı olmadan Amerika'da yasal olarak ikamet edenler üzerinde casusluk yapılmasını onayladığı gerekçesiyle eleştirmişti.
22 Haziran 1933 yılında doğan ve San Francisco'da büyüyen Dianne Feinstein, Stanford Üniversitesi'nden mezun oldu. 1969 yılında San Francisco İlçesi Denetçiler Kurulu'na seçilen Feinstein, 1978'de kurulun başkanı oldu ve bu makamda San Francisco Belediye Başkanı Moscone'un suikast sonucu öldürülmesine kadar kaldı. San Francisco'nun ilk kadın belediye başkanı olan Feinstein, bu makama iki dönem seçildi.
1990 yılında California Valiliği yarışına giren, Demokrat Parti önseçimini kazanan ancak genel seçimde Cumhuriyetçi Partili Pete Wilson'a mağlup olan Feinstein, 1992 yılında daha önce Wilson'a ait olan Senato koltuğu için seçime girdi ve kolaylıkla kazandı. California eyaletinin en uzun süre görevde kalan senatörü olan Feinstein aynı zamanda eyaletten senatör seçilen ilk kadındı.
Feinstein'in Türkiye tutumu
Başkan Joe Biden'ın 2021'de “Ermeni soykırımını” tanımasına destek veren Feinstein, 2019 yılı Ekim ayındaysa dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'deki Amerikan askerlerini geri çekme kararı sonrasında Türkiye'nin bölgedeki Kürt mevzilerine yönelik Barış Pınarı Harekatı'nı başlatmasını kınayan bir açıklama yayınlamıştı.
Feinstein, açıklamasında, “Kürtler, Amerika'nın desteğiyle milyonlarca insanı özgürlüğüne kavuşturdu ve IŞİD'den binlerce kilometrekarelik alanları geri aldı, bu esnada yaklaşık 11 bin kayıp verdi. Bizim adımıza savaşıp öldüler, ancak şimdi istihbarat, ordu ve Dışişleri Bakanlığı'nın aksi yöndeki tavsiyelerine rağmen Başkan tarafından terk ediliyorlar” ifadelerini kullanmıştı.
Feinstein, “Suriyeli Kürtler'i terk etmek ve Türkiye'nin Kürtler'i katletme kampanyasına yeşil ışık yakmak, Amerika'nın tüm bölgedeki çıkarlarını riske atar ve bir ortak olarak ülkemizin itibarını zedeler” demişti.
Feinstein, ABD'nin Barış Pınarı Harekatı'nın başlatılması sonrasında Türkiye'ye yaptırım uygulama kararına destek vermiş, ancak Başkan Trump'ın Suriye'deki ABD askerlerini geri çekmesinin IŞİD'e karşı verilen mücadeleye zarar verdiğini vurgulamıştı.
Forum