WASHINGTON —
Mahkeme bitse de dava tamamen bitmişe benzemiyor. Ayrıntılar, Amerika’nın Sesi muhabiri Carolyn Presutti’nin haberinde.
George Zimmerman olay gecesi Florida eyaletindeki sitelerinde gönüllü gece devriyesi görevindeydi. Trayvon Martin ise aynı sitede, babasının nişanlısının evine doğru yürüyordu. Zimmerman, polise şüpheli olarak tanımladığı siyah bir genç gördüğünü bildirdi ve polisin uyarısını dinlemeyip Martin’i izlemeye başladı.
Çıkan kavganın ardından Martin’i silahıyla vurarak öldüren Zimmerman mahkemede jüri tarafından suçsuz bulundu. Karar birçok kentte protesto eylemlerine yol açtı. Amerika Adalet Bakanlığı ise Zimmerman aleyhinde yeni bir dava açıp açmama konusunu değerlendiriyor.
Eric Holder, “Adalet Bakanlığı olarak kaygınızı paylaşıyoruz” diyor.
Muhafazakar düşünce kuruluşu Heritage Vakfı’nda görevli Hans von Spakovsky, geçmişte Adalet Bakanlığı’nın medeni haklar biriminde çalışmış. Uzman, konunun uzatılmaması gerektiğini söylüyor: “Öncelikle Zimmerman suçsuz bulundu. İkincisi de medeni haklar ihlalini gerektiren ırkçı bir düşmanlık yaşanmadığını biliyoruz. Adalet Bakanlığı konuya müdahale ederse, bu işe adaletten çok siyasetin karıştığını görürüz.”
Irkçılık Amerika’da yüzyıllar öncesine gidiyor. Kölelik iç savaştan sonra bitse de ırk ayrımcılığı yıllarca devam etti. Irkçılığın yol açtığı gerginlikse hala devam ediyor: “Büyük annelerim, onların anneleri ve büyük anneleri, Martin Luther King ve Malcom X’le yürüdü. Bu yaşta böyle bir şeyle karşılaşacağım aklımın ucundan geçmezdi.”
Greg Carr, siyah Amerikalı öğrencilerin çoğunlukta olduğu Howard Üniversitesi’nde Afro-Amerika Araştırmaları Bölümü Başkanı: “Yargının kararı, bize insanların kalplerini ve akıllarını değiştirmenin yasalarla ve mahkemelerle mümkün olmadığını, bunun ancak insanların kendilerinin çözebileceği bir durum olduğunu bir kez daha gösterdi.”
Carr, Adalet Bakanlığı’nın bir medeni haklar davası açıp kaybetmesi durumunda bunun kuşku ortamını derinleştireceğini, ama kazanması durumunda da ırk ayrımına maruz kalanların çözümü kendi aralarında değil, sürekli mahkemelerde aramalarına yol açacağını söylüyor.
George Zimmerman olay gecesi Florida eyaletindeki sitelerinde gönüllü gece devriyesi görevindeydi. Trayvon Martin ise aynı sitede, babasının nişanlısının evine doğru yürüyordu. Zimmerman, polise şüpheli olarak tanımladığı siyah bir genç gördüğünü bildirdi ve polisin uyarısını dinlemeyip Martin’i izlemeye başladı.
Çıkan kavganın ardından Martin’i silahıyla vurarak öldüren Zimmerman mahkemede jüri tarafından suçsuz bulundu. Karar birçok kentte protesto eylemlerine yol açtı. Amerika Adalet Bakanlığı ise Zimmerman aleyhinde yeni bir dava açıp açmama konusunu değerlendiriyor.
Eric Holder, “Adalet Bakanlığı olarak kaygınızı paylaşıyoruz” diyor.
Muhafazakar düşünce kuruluşu Heritage Vakfı’nda görevli Hans von Spakovsky, geçmişte Adalet Bakanlığı’nın medeni haklar biriminde çalışmış. Uzman, konunun uzatılmaması gerektiğini söylüyor: “Öncelikle Zimmerman suçsuz bulundu. İkincisi de medeni haklar ihlalini gerektiren ırkçı bir düşmanlık yaşanmadığını biliyoruz. Adalet Bakanlığı konuya müdahale ederse, bu işe adaletten çok siyasetin karıştığını görürüz.”
Irkçılık Amerika’da yüzyıllar öncesine gidiyor. Kölelik iç savaştan sonra bitse de ırk ayrımcılığı yıllarca devam etti. Irkçılığın yol açtığı gerginlikse hala devam ediyor: “Büyük annelerim, onların anneleri ve büyük anneleri, Martin Luther King ve Malcom X’le yürüdü. Bu yaşta böyle bir şeyle karşılaşacağım aklımın ucundan geçmezdi.”
Greg Carr, siyah Amerikalı öğrencilerin çoğunlukta olduğu Howard Üniversitesi’nde Afro-Amerika Araştırmaları Bölümü Başkanı: “Yargının kararı, bize insanların kalplerini ve akıllarını değiştirmenin yasalarla ve mahkemelerle mümkün olmadığını, bunun ancak insanların kendilerinin çözebileceği bir durum olduğunu bir kez daha gösterdi.”
Carr, Adalet Bakanlığı’nın bir medeni haklar davası açıp kaybetmesi durumunda bunun kuşku ortamını derinleştireceğini, ama kazanması durumunda da ırk ayrımına maruz kalanların çözümü kendi aralarında değil, sürekli mahkemelerde aramalarına yol açacağını söylüyor.
