G20 Zirvesinde Kur Savaşları

G20 Zirvesinde Kur Savaşları

G20 zirvesinde küresel anlamda bir kur savaşı yaşanmaması için alınacak önlemler değerlendiriliyor. Döviz kurlarıyla ilgili sorunun temelinde, Çin’in ihracatını arttırmak için para birimi Yuan’ın değerini uzun zamandır yapay olarak düşük tutması yatıyor. Amerika ise Çin’in Yuan’ın değerini dalgalanmaya bırakmasını istiyor. Bu şekilde küresel ticaretteki dengesizliklerin azaltılabileceğini savunuyor. Washington’daki Amerikan İlerleme Merkezi uzmanlarından Sabina Dewan da Amerika’yla Çin arasındaki ticaret dengesizliğinin ciddiyetine vurgu yapıyor.



Güney Kore'nin başkenti Seul’de yapılan G20 zirvesinde uluslararası ticaret ve özellikle kur politikaları ele alınıyor. Amerika, Çin’in kura müdahale ederek para birimi Yuan’ın değerinin artmasına izin vermediğini ve ticarette avantaj elde ettiğine dikkati çekiyor. Amerikalılar kurun piyasalar tarafından belirlenmesini istiyor.

Dün, Başkan Barack Obama Çin Devlet Başkanı Hu Jintao’yla görüştü. İki lider açıklamaları sırasında kur konusundaki anlaşmazlığa değinmedi. Ancak Beyaz Saray Sözcüsü Robert Gibbs, kur meselesinin görüşmelerdeki birinci gündem maddesi olduğunu söyledi.

Güney Kore Devlet Başkanı Lee Myung-bak’la da görüşen Obama ortak basın toplantısında Çin’in adını vermedi, ancak kura müdahale etmenin yarattığı sorunlara dikkati çekti: “Eğer bazı ülkeler başka ülkelerin zararına kendi ihracatlarını artırmak için bazı politikalar uyguluyorsa, bu sorunları çözmez yenilerini yaratır.”

Washington’daki Amerikan İlerleme Merkezi uzmanlarından Sabina Dewan, Amerika’nın Çin’le ticaret açığının yüksek olduğunu ve bunun Amerikan ekonomisine olumsuz yönde yansıdığını vurguluyor: "Büyük bir ticaret açığımız var. Bunun nedeni - kısmen de olsa - Çin’in para biriminin değerini düşük tutması. Bu sadece Amerika’yı etkileyen bir durum değil, diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri de etkiliyor. Çünkü bu ülkeler uluslararası ticarette pay kaybediyorlar ve kur politikalarında rekabetçi önlemler almak durumunda kalıyorlar."

Ancak bu arada gelişmekte olan ülkeler Amerika Merkez Bankasının piyasalara 600 milyar dolar enjekte edeceğini açıklamasıyla Washington’un doların değerini düşürmeye çalıştığını ileri sürdü. Amerika Maliye Bakanı Tim Geithner Amerikan CNBC televizyonuna verdiği demeçte “Amerika’nın rekabet üstünlüğü sağlamak veya ekonomiyi güçlendirmek için asla doların değerini düşürmeyeceğini” söyledi.

Amerikan İlerleme Merkezi uzmanı Sabina Dewan da Merkez Bankası’nın kararını daha geniş bir şekilde değerlendirmek gerektiğini söyledi: "Amerikan ekonomisinde büyümenin yeniden sağlanması, toparlanmanın sağlamlaştırılması için ellerinden geleni yapmaları gerekiyor. Amerika halen dünyanın en büyük ekonomisi… Eğer Amerikalı tüketiciler tüketimi bırakırsa bu Çin’e, Hindistan’a, Almanya’ya – diğer ihracata dayalı ekonomilere darbe vuracaktır. Dolayısıyla Amerika küresel talebi de arttırabilmesi için Amerikan ekonomisini canlandırma konusunda mümkün olan her şeyi yapmalıdır."

G20 zirvesi dünyanın en büyük 20 ekonomisini bir araya getiriyor. Peki, G20 üyeleri şu anda ekonomik toparlanmanın neresinde?

Dewan şöyle konuştu: "Küresel kriz neticesinde ekonomilerin birbirine ne kadar bağımlı olduğunu gördük. Bir diğer nokta şu, fazla gelişmiş mali piyasaları bulunmayan ekonomileri krizden bir ölçüde korunmuş oldu. Çin, Hindistan, Brezilya gibi gelişmekte olan ekonomiler büyümeye devam etti; gelişmiş ekonomiler ise daha büyük zarar gördü. Hatta mevcut durumda küresel ekonomiye gelişmekte olan ülkeler güç veriyor."

G20 liderleri görüşmelere bugün de (Cuma) devam ediyor. Hedef, küresel ekonomik büyümeyi hızlandırmanın ve ticarette korumacı önlemleri azaltmanın yolları üzerinde anlaşmak.