İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Gezi davasında yargılanan sanıklardan Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden'in ‘‘yüklenen suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı’’ gerekçesiyle beraatına hükmetti.
Mahkeme, Yapıcı ve Aksakoğlu gibi duruşma savcısının 6 Şubat’ta sunduğu mütalaada hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Osman Kavala için de beraat kararı verirken aynı zamanda 840 gündür tutuklu bulunan sanığın tahliyesi yönünde hüküm verdi.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın yurtdışında olan sanıkları Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dosyalarını ayırıp bu kişiler hakkındaki yakalama kararlarını kaldırırken ifadelerinin alınmasına yönelik yeni bir yakalama kararı çıkardı.
Varank ve Ünal’dan beraat ve tahliye kararına itiraz
Mahkemenin beraat ve tahliye kararlarına ilk itiraz Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’tan geldi.
Şahsi Twitter hesabından ‘‘Ülkemize en güzel yıllarını kaybettiren, demokrasimize ve ekonomimize en büyük darbeyi vuran, seçilmiş hükümeti vandallıkla devirmeyi amaçlayan, terör örgütlerinin panayır alanına dönen Gezi Kalkışması amasız, fakatsız, apaçık bir ihanettir’’ yazmasının ardından #GeziDarbesi etiketi bir anda trending topic haline geldi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal da ‘‘Hepiniz oradaydınız ve her şey siz oradayken oldu. “Meselenin ağaç olmadığını” hepimiz biliyoruz. Yargı kararına saygılıyız fakat hiçbir yargı kararı, günlerce süren şiddet eylemlerini, “hükümeti devireceğiz” naralarını, bu kadar yıkım, yakım ve yağmayı aklamaz. #GeziDarbesi’’ bu kampanyaya destek verdi.
Başsavcılık yeni bir 15 Temmuz soruşturması başlattı, Kavala hakkında gözaltı kararı verdi
Yakınları Silivri yakınlarındaki bir benzin istasyonunda Kavala’nın tahliye edilmesini beklerken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bir açıklama yayınlayarak Kavala hakkında başka bir soruşturma kapsamında gözaltı kararı alındığını duyurdu.
Açıklamada, ‘‘Yargılama sonunda tahliyesine karar verilen sanık Mehmet Osman Kavala hakkında 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Başsavcılığımızca yürütülen bir başka soruşturma kapsamında TCK'nın 309. maddesi uyarınca ‘Anayasal Düzeni Bozmaya Teşebbüs’ suçundan ayrıca gözaltı kararı verilmiştir’’ dendi.
Başsavcılık, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararı yazmasının ardından beraat ve tahliye kararlarına karşı istinaf mahkemesine başvuracağını da açıkladı.
Cezaevinde gözaltına alınan Osman Kavala, ifadesi alınmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
Sancar: ‘‘Devlet içinde hatta iktidar içinde hatta AKP içinde farklı kanatların sert bir kavgası var’’
Duruşmayı takip eden ve Kavala’nın çıkışını bekleyen TBMM Başkan Vekili ve HDP Mardin milletvekili Mithat Sancar, ‘tıpkı Demirtaş davasında olduğu gibi AKP içi, devlet içi bir kavga’ olduğu görüşünde.
VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan ‘‘Bugün mahkemeden beraat kararı çıktı, bunun doğal sonucu tahliyeydi. Tahliyeler geciktikçe şüpheler de kaygılar da artıyordu. Devlet içinde hatta iktidarın kendi içinde hatta AKP’nin kendi içinde farklı kanatların sert bir kavgası var. Burada amansız iktidar kavgasının cereyan ettiği anlaşılıyor, tıpkı Demirtaş davasında olduğu gibi. Hukuku bir kenara bırakan bir hamle yapıldı. Artık hukukun hiçbir anlamının kalmadığı bir iktidar kavgasıyla karşı karşıya olduğumuz anlaşılıyor. Beraat kararları ortak mücadelenin, adalet mücadelesinde inat ve ısrar etmenin bir sonucuydu. İktidarın kendi içinde sert kavgası karamsarlığa kapılmamıza asla sebep olamaz. İktidar kavgası son derece çirkin ve toplumu da tahrip eden boyut kazanıyor. Bizim de mücadeleye yeni boyutlar katmamız lazım’’ dedi.
Tanrıkulu: ‘‘HSK’ya düşen tek görev vardır, bu işlemleri yapan savcılık hakkında açığa alma işlemi yapmalıdır’’
Yine duruşmayı takip eden Sezgin Tanrıkulu ise Hakimler Savcılar Kurulu’nu göreve çağırdı.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Tanrıkulu, ‘‘Türkiye’de yargının olmadığını şu saatlerde bir daha gördük. Kavala 2,5 yıldır tutuklu, beraat etti ve tahliye oldu. Bunun ardından savcılık yeni bir soruşturma başlatıp gözaltı kararı verdi. Hangi kavga ve çekişme olduğunu gördük. Bir iddia varsa 2,5 yıl öncesine dayanıyorsa neden 2,5 yıl önce bu soruşturmayı başlatmadınız? Neden o soruşturma ile ilgili ifadesini alamdınız? Neden Kavala’nın tahliyesi sonrası yapıyorsunuz? HSK’ya düşen tek görev vardır, bu işlemleri yapan savcılık hakkında açığa alma işlemi yapmalıdır. Yapmazsa bu HSK da bu kararla ortak sorumludur’’ diye konuştu.
Gezi direnişi nedeniyle 16 sanığın “Türkiye Cumhuriyeti hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamasıyla yargılandığı davanın altıncı duruşmasında karar çıktı.
Önceki duruşmaları olduğu gibi Gezi davasının bugünkü celsesini de takip eden Uluslararası Af Örgütü de Kavala’nın serbest bırakılmasını istedi.
Af Örgütü, ‘‘Osman Kavala hakkında verilen art niyetli gözaltı kararı yalnızca onun için verdiğimiz mücadeleye devam etme kararlılığımızı artıracak. Bu karar acilen bozulmalı ve Kavala serbest bırakılmalıdır’’ dedi.
Mahkemede neler oldu?
Osman Kavala duruşma salonuna girdiğinde uzun süre alkışlandı.
Mahkeme başkanının duruşmayı başlatmasından sonra söz alan duruşma savcısı, yargılamanın uzatılmasına yönelik taleplerin reddedilmesini istedi ve 6 Şubat’ta sunmuş olduğu esas hakkındaki mütalaayı okudu.
Savcının avukatların taleplerinin peşin olarak reddedilmesine ilişkin sözlerine sert tepki gösterildi.
Avukat Bahri Belen, ‘‘Savunmanın delillerini lütfen toplayınız. Bu talepler Gezi olayını bir Papuç'un altında kalmaktan kurtaracaktır. Aklıyla malul bir tanık yerine Gezi'yi teneffüs edenlerle görüp değerlendirin. Bu sizin tarihi görevinizdir’’ derken Can Atalay’ın avukatı Evren İşler ‘‘Dinletmek istediğimiz tanıklar şu an salonda. yargılamayı uzatmaya yönelik bir durum yok’’ demekle yetindi.
Avukatların tanık dinleme talepleri reddedildi
Avukat Turgut Kazan müvekkili Yiğit Aksakoğlu’nun bazı belediyelerle çalışmalar yaptığını söyleyerek Eski Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’in tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Esas hakkında mütalaa hakkında yorum yapmayan Osman Kavala’nın avukatı İlkan Koyuncu ise iddianamenin telefon tapelerinden oluştuğunu söyleyerek bu tapelerin kayıtlarının getirtilmesini istedi.
Avukat Tora Pekin ise esas hakkındaki mütalaada Amerikan Arabeski isimli bir kitaptan bahsedildiğini bu kitapta geçen bir pasajın kapatılan Zaman gazetesi yazarı Kerim Balcı'nın 2013 Temmuz ayındaki bir yazısından birebir alındığını söyleyerek dijital arşivi silinen gazetenin bu nüshasının dosyana konmasını talep etti.
Protestolar, mahkeme heyetinin salonu terk edişi ve karar
Ancak mahkeme heyeti tüm talepleri reddetti. Bunun üzerine Avukat Özgür Karaduman buna tepki gösterdi. Heyet başkanı, Karaduman’ın salondan çıkarılmasını isteyince bu kez salondaki izleyicilerden alkışlı protesto yükseldi.
Seyircilerinden de çıkarılmasını isteyen mahkeme heyeti salondan ayrıldı.
Bu sırada izleyicilerle konuşan sanık avukat Can Atalay, izleyicilerin sakinleşmesini sağladı.
Yeniden mahkeme salonuna dönen heyet, son sözleri aldıktan sonra beraat ve tahliye kararını açıkladı.
