Bin Ladin Arap Baharı'nın El Kaide'yi Dışlayacağına İnanmış

Usame bin Ladin, 2 Mayıs 2011'de Amerikan komandolarının Pakistan'da gizlendiği eve düzenlediği baskında öldürülmüştü

Dünyanın en çok aranan terörist liderinin öldürülmesinin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti.

Usame bin Ladin’in, on yıla yakın yoğun aramaların ardından Pakistan’ın Abbottabad kentinde, ülkenin önde gelen subaylarının yetiştiği askeri akademinin burnunun dibinde gizlendiği öğrenildi. Terörist lider 2 Mayıs 2010’da, duvarlarla çevrili bir evde Amerikan komandoları tarafından bulundu ve öldürüldü.

Bin Ladin’in kaldığı evde ele geçirilen çok sayıda belge ve sabit disk, el Kaide’nin bugünkü durumu hakkında önemli istihbarat sağlıyor.

Amerika’nın Sesi’ne konuşan Ulusal İstihbarat Dairesi Başkanı James Clapper, bin Ladin’in öldürülmeden önce Arap Baharı’nın yarattığı genel etkinin, El Kaide’nin nüfuzunu devre dışı bırakmasından korktuğunu bildirdi.

“Arap Baharı eylemlerini kışkırtan bir güç yoktu,” diyen Clapper, El Kaide’nin Arap Baharı yüzünden dışlanacağı yönünde Usame bin Ladin’in kaygıları olduğunu belirtti.

Clapper, bin Ladin’in 11 Eylül 2001’deki terör saldırılarından sonra da büyük saldırılar planladığını söylese de uzmanlar, El Kaide’nin Pakistan’da üslenen ana kadrosunun daha bin Ladin olmadan önemini yitirmeye başladığına dikkati çekiyor. George Mason Üniversitesi terör uzmanlarından Kurth Cronin, el Kaide’nin eylemlerinde daha fazla Müslüman öldürdüğünü, bunun da İslam ülkeleri içinde destek bulmasını güçleştirdiğini söylüyor.

Usame bin Ladin’in öldürüldüğü operasyonun üzerinden bir yıl geçti. Ulusal İstihbarat Dairesi Başkanı Clapper da el Kaide’nin bin Ladin’in ölümünden birkaç yıl önce etkisini yitirmeye başladığı görüşünü paylaşıyor. Bunda bir ölçüde, el Kaide’nin üst düzey liderlerinin hedef alınmasının payı var. Ancak Clapper, Batı’nın tedbiri elden bırakmaması konusunda uyarıyor.

Ulusal İstihbarat Dairesi başkanı, El Kaide’nin uzantılarının Kuzey Afrika ve Yemen gibi yerlerde kendini gösterdiğini, ama örgütün ana kardosu kadar Batı ülkelerine tehdit içermediğini söyledi. Clapper ayrıca, el Kaide gibi aşırı görüşlü örgütlerin, Suriye ve diğer ülkelerde yaşanan demokrasi yanlısı eylemleri etkileyebileceğine de inanmıyor.

aranan terörist liderinin öldürülmesinin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti.

Usame bin Ladin’in, on yıla yakın yoğun aramaların ardından Pakistan’ın Abbottabad kentinde, ülkenin önde gelen subaylarının yetiştiği askeri akademinin burnunun dibinde gizlendiği öğrenildi. Terörist lider 2 Mayıs 2010’da, duvarlarla çevrili bir evde Amerikan komandoları tarafından bulundu ve öldürüldü.

Bin Ladin’in kaldığı evde ele geçirilen çok sayıda belge ve sabit disk, el Kaide’nin bugünkü durumu hakkında önemli istihbarat sağlıyor.

Amerika’nın Sesi’ne konuşan Ulusal İstihbarat Dairesi Başkanı James Clapper, bin Ladin’in öldürülmeden önce Arap Baharı’nın yarattığı genel etkinin, El Kaide’nin nüfuzunu devre dışı bırakmasından korktuğunu bildirdi.

“Arap Baharı eylemlerini kışkırtan bir güç yoktu,” diyen Clapper, El Kaide’nin Arap Baharı yüzünden dışlanacağı yönünde Usame bin Ladin’in kaygıları olduğunu belirtti.

Clapper, bin Ladin’in 11 Eylül 2001’deki terör saldırılarından sonra da büyük saldırılar planladığını söylese de uzmanlar, El Kaide’nin Pakistan’da üslenen ana kadrosunun daha bin Ladin olmadan önemini yitirmeye başladığına dikkati çekiyor. George Mason Üniversitesi terör uzmanlarından Kurth Cronin, el Kaide’nin eylemlerinde daha fazla Müslüman öldürdüğünü, bunun da İslam ülkeleri içinde destek bulmasını güçleştirdiğini söylüyor.

Usame bin Ladin’in öldürüldüğü operasyonun üzerinden bir yıl geçti. Ulusal İstihbarat Dairesi Başkanı Clapper da el Kaide’nin bin Ladin’in ölümünden birkaç yıl önce etkisini yitirmeye başladığı görüşünü paylaşıyor. Bunda bir ölçüde, el Kaide’nin üst düzey liderlerinin hedef alınmasının payı var. Ancak Clapper, Batı’nın tedbiri elden bırakma

Dünyanın en çok aranan terörist liderinin öldürülmesinin üzerinden yaklaşık bir yıl geçti.

Usame bin Ladin’in, on yıla yakın yoğun aramaların ardından Pakistan’ın Abbottabad kentinde, ülkenin önde gelen subaylarının yetiştiği askeri akademinin burnunun dibinde gizlendiği öğrenildi. Terörist lider 2 Mayıs 2010’da, duvarlarla çevrili bir evde Amerikan komandoları tarafından bulundu ve öldürüldü.

Bin Ladin’in kaldığı evde ele geçirilen çok sayıda belge ve sabit disk, el Kaide’nin bugünkü durumu hakkında önemli istihbarat sağlıyor.

Amerika’nın Sesi’ne konuşan Ulusal İstihbarat Dairesi Başkanı James Clapper, bin Ladin’in öldürülmeden önce Arap Baharı’nın yarattığı genel etkinin, El Kaide’nin nüfuzunu devre dışı bırakmasından korktuğunu bildirdi.

“Arap Baharı eylemlerini kışkırtan bir güç yoktu,” diyen Clapper, El Kaide’nin Arap Baharı yüzünden dışlanacağı yönünde Usame bin Ladin’in kaygıları olduğunu belirtti.

Clapper, bin Ladin’in 11 Eylül 2001’deki terör saldırılarından sonra da büyük saldırılar planladığını söylese de uzmanlar, El Kaide’nin Pakistan’da üslenen ana kadrosunun daha bin Ladin olmadan önemini yitirmeye başladığına dikkati çekiyor. George Mason Üniversitesi terör uzmanlarından Kurth Cronin, el Kaide’nin eylemlerinde daha fazla Müslüman öldürdüğünü, bunun da İslam ülkeleri içinde destek bulmasını güçleştirdiğini söylüyor.

Usame bin Ladin’in öldürüldüğü operasyonun üzerinden bir yıl geçti. Ulusal İstihbarat Dairesi Başkanı Clapper da el Kaide’nin bin Ladin’in ölümünden birkaç yıl önce etkisini yitirmeye başladığı görüşünü paylaşıyor. Bunda bir ölçüde, el Kaide’nin üst düzey liderlerinin hedef alınmasının payı var. Ancak Clapper, Batı’nın tedbiri elden bırakmaması konusunda uyarıyor.

Ulusal İstihbarat Dairesi başkanı, El Kaide’nin uzantılarının Kuzey Afrika ve Yemen gibi yerlerde kendini gösterdiğini, ama örgütün ana kardosu kadar Batı ülkelerine tehdit içermediğini söyledi. Clapper ayrıca, el Kaide gibi aşırı görüşlü örgütlerin, Suriye ve diğer ülkelerde yaşanan demokrasi yanlısı eylemleri etkileyebileceğine de inanmıyor.

ması konusunda uyarıyor.

Ulusal İstihbarat Dairesi başkanı, El Kaide’nin uzantılarının Kuzey Afrika ve Yemen gibi yerlerde kendini gösterdiğini, ama örgütün ana kardosu kadar Batı ülkelerine tehdit içermediğini söyledi. Clapper ayrıca, el Kaide gibi aşırı görüşlü örgütlerin, Suriye ve diğer ülkelerde yaşanan demokrasi yanlısı eylemleri etkileyebileceğine de inanmıyor.