Erişilebilirlik

Taleban'a Karşı Nasıl Bir Strateji İzlenecek?


Taleban'ın Kabil'de iki hafta sonu üst üste saldırı düzenlemesi ve aralarında Amerikalılar'ın da bulunduğu yüzlerce kişinin saldırılarda yaşamını yitirmesi, tam da Trump Yönetimi'nin Afganistan'da 16 yıldır devam eden çıkmazdan kurtulma yolları aramak için mücadele çabalarına hız verdiği bir döneme denk geldi.

Trump Yönetimi, Afganistan'daki asker sayısını iki kat arttırarak 16 bine çıkarırken Amerikan Merkez Komutanlığı'nın başında bulunan Orgeneral Joseph Votel, Afgan güçlerine rehberlik yapan askeri danışmanlarına, bahar aylarında Taleban'a karşı başlatılacak operasyonlar öncesinde teyakkuza geçme çağrısında bulundu.

Bu durum, son zamanlarda Taleban liderleriyle görüşmeler yapılması yönündeki baskıları arttıran komşu Pakistan'ın tutumuyla ters düşüyor.

İslamabad'ın önerisini dikkate almayan Trump Yönetimi, Pakistan'ı ”ikili oynamakla” suçladı. Trump Yönetimi'nin bu suçlamasının nedeni, Pakistan'ın, 40 yıl önce Pakistan'a yerleşen, Afgan Talebanı'yla bağlantılı varlıklı Hakkani şebekesine kucak açması.

Başkan Donald Trump, paylaştığı Twitter mesajlarından birinde, Amerika'nın parasını alan, ancak Afganistan'daki NATO güçlerine saldıran Taleban'a yardıma devam eden Pakistan'ı yalan söylemek ve hilekarlık yapmakla suçlamış, Washington, İslamabad'a yaptığı 255 milyon dolarlık yardımı kesmişti.

Amerika'nın Birleşmiş Milletler Temsilcisi Büyükelçi Nikki Haley, Ocak ortasında BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı açıklamada, Pakistan'ın Afgan Taleban militanlarına sığınak olmaktan vazgeçmesi gerektiğini vurgulamıştı.

Taleban, Haley'nin konuşmasından tam bir hafta sonra Kabil'deki Intercontinental Oteli'ni 13 saat süren bir kuşatma altına aldı. Binayı ateşe veren militanlar, çok sayıda otel müşterisini de öldürdü ve yaraladı. Yabancıları hedef alan militanların otelde hiçbir şey olmamış gibi yemek yemeleri, örgütün korunaklı bir noktaya istedikleri zaman saldırabileceklerini göstermeleri açısından önemliydi.

Afganistan, henüz yaşadığı şoku atlatamadan, bir sonraki hafta sonu, 27 Ocak'ta yeni bir saldırıyla sarsıldı. Bir intihar bombacısı, Kabil'in kalabalık bir noktasına ambülansla düzenlediği saldırıda yüzlerce kişiyi öldürüp yaraladı. Taleban Sözcüsü Zabiullah Mücahit, saldırıda polislerin öldüğünü iddia etse de görgü tanıkları, ölenlerin çoğunun sivil olduğunu kaydetti.

Pakistanlı emekli tuğgeneral İshak Hattak, otel saldırısından sonra yaptığı açıklamada, Afganistan ve Amerika'nın, saldırıları Pakistan içinde gizlenen Hakkani şebekesinin düzenlediği şeklindeki suçlamasını reddetti.

Hattak, saldırının, Pakistan'ın Taleban'la yapılacak nihai anlaşmada eline daha fazla koz geçirmeye çalışma stratejisinin bir parçası olup olmadığı şeklindeki soruya da, ”Amerika'nın düşünce yapısını değiştirmesi ve 16 yıldır Afganistan'a neden barış getirmeyi başaramadığına kafa yorması gerekir” şeklinde yanıt verdi.

Dışişleri Bakanlığı eski yetkililerinden Marvin Weinbaum, Amerika'nın bu görüşe katılmadığını söyledi. Weinbaum, Trump Yönetimi'nin bunun yerine sertlik yanlısı stratejisini güçlendireceğini ve Taleban'ı Amerika'nın öne sürdüğü koşullar çerçevesinde müzakereye zorlamak için askeri baskı uygulayacağını bildirdi.

Bu temele göre hareket eden Amerika, 24 Ocak'ta Pakistan'a tek taraflı olarak bir İHA saldırısı düzenledi. Pakistan-Afganistan sınırındaki aşiret bölgesi Orakzay sınırları içindeki Dapa Mamozay köyünün vurulduğu saldırıda Hakkani şebekesinin komutanı Tarık Mahmut öldürüldü.

Mahmut, savaşçı rumuzu olarak kullandığı Khowarai adıyla da tanınıyordu. NBC Televizyonu’na göre Mahmut, Afganistan'da Afgan güvenlik güçleri ve Amerikan askerlerine yönelik saldırıların liderliğini üstlenmişti. İHA saldırısında yaralanan bir başka Hakkani komutanıysa 20 Ocak'ta Kabil'deki Intercontinental Otel'e düzenlenen saldırı hakkında sorgulanmak üzere gözaltına alındı.

Pakistan Dışişleri Bakanlığı, NATO'nun Kararlı Destek Misyonu tarafından düzenlenen tek taraflı İHA saldırısının rahatsızlığa neden olduğunu bildirdi. Bakanlık, saldırının bir Afgan kampını hedef aldığını iddia etti. Ancak kısaca FATA olarak bilinen Federal Aşiret Bölgeleri yönetimi, İHA saldırısında sivil can kaybı olmadığını açıkladı.

Atlantik Konseyi Güney Asya Merkezi'nden yazar Şuja Navaz, 2004 yılından bu yana İngiltere ve Fransa gibi Batılı ülkelerin sınır bölgelerindeki istihbarat ajanlarının sayısını arttırması sayesinde Amerika'nın çok hassas ve hatasız İHA saldırıları düzenleyebildiğini söylüyor.

Hakkaniler'in, Afganistan'ın Pakistan sınırına yakın Paktia, Paktika ve Host bölgelerinde sığınakları olduğunu kaydeden Navaz, böylelikle Afganistan sınırındaki Federal Aşiret Bölgeleri'ne kolaylıkla geçebildiklerini belirtiyor. Uzman, Pakistan'ın geçen yıl Hakkani şebekesini Afganistan'a itme fırsatını kaçırdığını da vurguluyor.

Pakistan, Amerika'yı müzakereye ikna etmeye çalıştığını bildiriyor. İslamabad'ın 15 Ocak'ta Katar'dan gelen Afgan Taleban heyetini Afganistan Ulusal İslami Cephe lideri Pir Syed Hamid Gilani'yle görüştürmesi, Pakistan'ın ”yumuşak güç” kullanmaya çalışmasının bir örneği sayılıyor.

Görüşmenin, Afgan Talebanı'nın lideri Molla Haybatullah Ahundzade'nin onayıyla yapıldığı bildiriliyor.

Amerika Dışişleri Bakanlığı eski yetkililerinden Marvin Weinbaum, Taleban'ın Amerika'yla konuşmak istediği şeklindeki tavrının, sık sık başvurduğu, ancak işe yaramayacak bir taktik olduğunu söylüyor.

Weinbaum, ”Amerika bölgeden çekilir çekilmez Taleban devreye girecek ve askeri zafer ilan edecek” diyor.

Navaz'a göre Pakistan'ın Afgan Talebanı'nı Federal Aşiret Bölgeleri'nden çıkarmayı başaramaması, Amerika'nın sınır ötesine geçmesine yol açabilir. Pakistan, böyle bir durumun ”kırmızı çizgi” olduğunu kaydediyor.

Navaz, Amerika'nın Pakistan'ı terörü destekleyen ülke olarak tanımlama şeklindeki son çareye başvurmadan önce Uluslararası Para Fonu IMF, Dünya Bankası ve diğer uluslararası kurumları kullanarak Pakistan'ı işbirliğine zorlayacağı öngörüsünde bulunuyor.

Uzmanlar, gerçek sınavın bahar aylarında düzenlenecek operasyonlarda verileceğini kaydediyor. Amerika, bu operasyonlar için daha genç komutanları görevlendirmeye, bölgeye yeni teçhizat ve danışman sevketmeye hazırlanıyor.

STÜDYO VOA

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Gazze protestoları eşliğinde ABD Kongresi’nde ifade veriyor - 21 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG