Erişilebilirlik

Türkiye ve Suriye Arasındaki Mesafe Açılıyor


Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu önceki gün Suriye’ye operasyonlara derhal son vermesi çağrısında bulunmuş, "Eğer bu operasyonlar durmazsa, bundan sonra bu süreç üzerinde atılacak adımlar konusunda konuşacak bir şey de kalmaz," demişti.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu önceki gün Suriye’ye operasyonlara derhal son vermesi çağrısında bulunmuş, "Eğer bu operasyonlar durmazsa, bundan sonra bu süreç üzerinde atılacak adımlar konusunda konuşacak bir şey de kalmaz," demişti.

Suriye hükümetinin siyasi muhalifler üzerindeki baskısını giderek artırması, bir dönem yakın işbirliği içinde olduğu komşusu Türkiye ile ilişkilerini gerginleştirdi. Ankara, başlangıçta uluslararası toplumdan Suriye’ye gerekli reformları yapabilmesi için zaman tanımasını istemişti. Ancak Türkiye, Suriye’ye karşı başlangıçta takındığı bu hoşgörülü yaklaşımdan son dönemde uzaklaştı.

Suriye hükümetinin siyasi muhalifler üzerindeki baskısını giderek artırması, bir dönem yakın işbirliği içinde olduğu komşusu Türkiye ile ilişkilerini gerginleştirdi. Ankara, başlangıçta uluslararası toplumdan Suriye’ye gerekli reformları yapabilmesi için zaman tanımasını istemişti. Ancak Türkiye, Suriye’ye karşı başlangıçta takındığı bu hoşgörülü yaklaşımdan son dönemde uzaklaştı.

Ankara’nın sabrının tükendiğini en son Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Pazartesi günkü açıklamalarında görmek mümkündü. Davutoğlu, operasyonlara derhal koşulsuz olarak son vermesini istedi.

Davutoğlu bu ültimatomu, aylardır Şam’la yapılan temaslar ve geçen hafta Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile yedi saat süren ikili görüşme sonrasında verdi.

İstanbul Kadir Has Üniversitesi öğretim üyelerinden Soli Özel, Türkiye’nin Şam’daki rejime büyük yatırım yaptığına dikkat çekerek “Herkes gibi rejimin, çevredeki herkes için büyük felaketler getirecek şekilde kanlı biçimde devrilmesinden kaygı duyuyorlar. Ama ben hiç kimsenin dışarıdan Esad’a ne yapması gerektiğini söyleyebileceğini sanmıyorum. Suriye rejimi sonuna kadar mücadele edecektir. Bu yolda da gözlerini kırpmadan, hiç çekinmeden her türlü baskıyı uygulayacaklardır,” diye konuşuyor.

Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selim Yenel, Şam’ın uyarıları dikkate alması ve ikili ilişkilerde derin yaralar açmaması için sayılı günlerinin kaldığını söyledi.

Yenel, şiddetin devam ettirilmesi ve insanların öldürülmesi durumunda Suriye’nin Türkiye’nin dostluğunu kaybedeceği uyarısında bulundu.

Yenel, açıklamalarında, Türkiye’nin Şam’ın yanında yer alan az sayıdaki ülkelerden biri olduğunu söyledi ama bunun değişebileceğinin işaretini de verdi, Ankara’nın Suriye’ye baskı yapan ülkeler arasında yer alacağını kaydetti.

Selim Yenel, Ankara’nın yaptırımlara inanmadığını, bu uygulamanın hükümetlerden çok halka zarar verdiğini de belirtti. Ancak Yenel, Türkiye’nin Suriye’ye herhangi bir şekilde askeri müdahalesinin söz konusu olmadığının da altını çizdi. Yenel, böyle bir ihtimali düşünmenin zor olduğunu, Ankara’nın bu seçeneği düşünmediğini, tek taraflı hareket edilmeyeceğini, uluslararası topluma uygun hareket edileceğini de dile getirdi. Yaz başında yaklaşık 12 bin Suriyeli Türkiye’ye sığındı, daha sonra bunların çoğu ülkelerine döndü. Ancak Şam hükümetinin şiddeti artırması halinde yeni bir mülteci akını yaşanmasından kaygı duyuluyor.

Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk, Suriye için bir tampon bölge oluşturmanın güvenlik açısından cazip yanları olduğunu ve teoride bu tür bölgeleri oluşturmanın zor olmadığını söylüyor.

Solmaztürk, “Askeri açıdan bu tür bir uygulamaya gitmek çok kolay. Ama siyasi açıdan, bölgenin gerçekleri açısından çok düşünülmesi bile imkansız,” diyor.

Gözlemciler, İran ve Irak’ın Türkiye’nin Suriye için bir tampon bölge oluşturmasına şiddetle karşı çıkacağını söylüyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dış müdahaleler konusunda son derece dikkatli davranan bir lider, ancak AK Parti tabanında Suriye’de özellikle Ramazan ayında hala kan dökülmesine yönelik tepkiler de giderek artıyor.

XS
SM
MD
LG